S. 12.

47 7 0
                                    

İrem'den...

"Bi dakika, bi dakika. Siz tanışıyor musunuz?" sorduğum soruyla ikiside bana döndü.

"Bu sabah tatsız bir olay yaşadık." gelen cevap Ömer'dendi. Tatsız olay derken?

"Tatsız olay derken?" Müge yerinde kıpırdandı.

"Sana sonra anlatırım ben İrem. Ben kalkayım en iyisi sana iyi çalışmalar." dedi ve cevap vermemi beklemeden odadan çıkıp gitti. Anlamsız gözlerle Ömer Bey'e baktım. O da Müge'nin gidişini anlamamış olacak ki arkasından bakakaldı.

"Ömer Bey? Siz ne için gelmiştiniz?" sorumla beraber bana doğru döndü.

"Hiç öyle. Ali'nin yanına gelmiştim sana da bir uğramak istedim." derin bir nefes alıp verdim.

"Aa, çok iyi yapmışsınız. Çay, kahve ne istersiniz?" dedim.

"Teşekkür ederim. Canım bir şey istemiyor. Müge'ye de selam söylersin. Ben kaçar." apar topar Ömer Bey de gidince yalnızlığıma güvenip kulaklığımı taktım ve en sevdiğim müziğimi açtım. Müzikle beraber dosya işlerini yapmaya başladım.

Kulaklığımın çekilmesiyle irkildim. Korkmuştum. Baş parmağımı damağıma koyup yukarıya çektim. Duymaya alışkın olduğum bir kahkaha duydum. Başımı kahkahanın sahibine çevirdiğimde karşımda Ali'yi gördüm. Hemen telefonun tuş kilidini açıp müziği kapattım ve saate baktım. İki saattir çalışıyordum. Sonra başımı Ali'ye çevirdim.

"Korkuttunuz beni." gerçekten korkutmuştu. Yanımdan geçip karşımdaki koltuğa oturdu.

"Sana seslendim ama beni duymadın. Son çare olarak kulaklığı çekmek istedim. Başarılıydı bence. Kendini baya kaptırmışsın." dedi ve dosyaları gösterdi. Hala gülmeye devam ediyordu.

"Şirket ve şirketin geleceği için bu çalışmalarım." dedim ve gülümsedim. "Dosyalarda bir sorun mu var? Varsa getirin hemen halledeyim."

"Yok hayır. Sayende sorun kelimesi bile kalktı şirketten." yanaklarım yanmaya başladı. Utanıyor muydum? "Gelişimi soruyorsan eğer söyleyeyim. Haftaya yapılacak olan ihaleye senin videceğini söylemek için geldim." söyledikleriyle beraber şaşkınlığım daha da arttı.

"Ne!? Daha ben şirkete geleli iki gün oldu. Ben-ben bunu yapamayabilirim. İhale çok büyük bir ihale." bana güvenmesi güzel bir şeydi. Ama yapamazdım işte.

"Biliyorum İrem. Ama bu kendini gösterip terfi yapman için çok önemli." haklı olabilirdi.

"Pekala. Siz istiyorsanız eğer bu benim için bir emirdir. Gidicem ve o ihaleyi alacağım." kendimden emin bir şekilde gülümsedim. Ali de gülümsememe karşılık olarak gülümsedi. Bu şirkette mutluydum. Bana iyi bir çalışan olduğumu hissettiriyorlardı. Ya da Ali hissettiriyordu.

"Sana güveniyorum İrem. Güvenimi boşa çıkarmayacağını da biliyorum. Başarılar." dedi ve elini uzattı. Uzattığı elini memnuniyetle sıktım. Yapabilirdim değil mi? Başarabilirdim. Bir yanım sen bu ihaleyi alacaksın diyor. Diğer yanım ise... Bahsetmek bile istemiyorum.

                ⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️

Ali'den...

İrem'in odasından çıkıp dün yapılan toplantıda ileri geri konuşan Samet Bey'in odasına doğru yol aldım. Söylemiş olduklar beynimde yankılanıyordu. Yavaş adımlarla odaya giriş yaptım. Daldım desek daha doğru olur. Samet Bey odada bir kaç dosyayla boğuşuyordu. Kapı sesini duyunca bana doğru döndü ve ayağa kalktı.

"Buyrun Ali Bey. Bir isteğiniz mi var?" soğukkanlılıkla konuşmuştu.

"Hayır bir isteğim yok. Dünkü toplantıyla ilgili pürüzlerimiz var sizinle Samet Bey." dedim ve sandalyeye oturmasını sağladım. Masaya  ellerimi koyarak eğilmemle koltuğuna daha çok sindi. "İhale bize kalmayacak. Bundan eminim. Nedim Bey bizden daha iyi. Bu sözler tanıdık geldi mi size?" gözlerini kırpıştırdı. Neye uğradığını şaşıran bir Samet Bey vardı karşımda.

SorunluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin