1.BÖLÜM: Acıdan İnleyen Karanlık

988 175 422
                                    


TANRI TAMRA SOYDA

&
                        
                       AZRALDİVAL AZRAN EDLAL

Helal olmayan her dokunuş, tende büyük bir bozgunluk yaratıyor.

~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|

~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|~|

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


11.09

Soğuk, keskin bir hançer gibi kaburgalarına battı. Acının göbeğinde doğan adamın üşüyen elleri montunun ceplerine sığındı.

Bağrında kopan felaketi besleyecek şekilde derin bir nefes çekti ciğerlerine. Aldığı nefes bedeninde tarif edilemez acının tüm kırıklarını bağışlarken, o nefese lanet etmek istedi. Ama sadece istemekle kaldı. İçinde koyu bir nefretin tüm kırıntıları vardı.

Tüm duyguları elinden alınmış gibiydi. Hissiyetsizliğin getirdiği acıyla göz pınarlarından, patika yoluna doğru bir damla yaş aktı. Kahrın çocuğu, olgun dudaklarına bulaşan tuzlu tadını yok etmek amacıyla emdi. Ve sonra gökyüzünün kasvetli havasına baktı.

Lacivert ipin üzerinde asılı kalan gece, zehrini gökyüzüne akıttı.

İçindeki kötülüğü daha da baskın yapan katil geceye bakmaya devam etti.

Yıkıntının altında kalan gündüz, geceye bir bir saydırdı.

Adam ayaklarının altında can veren hırçın saçlı dalgalara baktı.

Gülümsedi, lacivert saçlı Poseidon'a doğru. Gülüşü, iblisin kibrini taşırken cehennemden alevler yükseldi. Her gün çirkinliğini gözler önüne seren mavi saçlı Poseidon, büyük felaketin haberini alır gibi suyunun en derininden getirdiği incilerle süslenmişti.

Adam derin bir nefes çekti ciğerlerine tekrar. Poseidon'un o şehvetli ve kindar kokusunu hücrelerine birer birer hapsetti. Bir yabancının kindarlığını taşıyan adam, ciğerlerine tutsak ettiği kokunun üzerine keskin acıyı koydu.

Ciğerleri, keskin acı karşısında titrerken kaburga kemiklerine yumruklarını bir bir savurdu. İçindeki kedere ve acıya gebe olan adam, sebep olduğu kıyamete karşılık içten içe güldü. Ve hemen ardından içinde tutsak ettiği kirli havayı tıpkı bir yanardağ gibi püskürttü. Kirli hava dışarıya tıpkı bir acının yaralara dokunduğu gibi dönmeye başladı. Döndü. Döndü. Döndü. Yavaş yavaş gökyüzünden silinmeye başladı.

Ölümün kanlı defterine yeminini kanlı harflerle yazan adam sadece donuk, yeşil harelerle yaşama bakıyordu. Bir adım attı. Uçurumdan düşmesine ramak kalmıştı. Felaketin habercisi olan ufak bir esinti bile onu itmeye yeterdi. Ama Sancak bunu düşünecek bir karakterliğe sahip değildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SONSUZA DEK ÖLÜ /DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin