Eskiler

31 1 0
                                    

Bundan sadece 7 yıl önce. Sekizinci sınıfta görmüştüm en son onu. Onunla aynı sınıftaydık. Beşinci sınıfta gelmişti okula. Bense  üçüncü sınıftan beri buraların tembeliydim.
Dört yıl aynı sınıfta okumuştuk. Lakin ilk geldiği haftada bana söylediği o küçük söz kalbimi kırmıştı işte. Neyse boşverin o sözü.  Küçüktüm o zamanlar ama bir kalbim vardi yinede. Bana söylediği bu sözle birlikte, Masumca sevgimi kalp odaciklarimin  içindeki boş olan çekmeceye koyup kilitlemiştim ağzını.

  Bu yüzden onunla geçen diğer dört senem boyunca hiç konuşmadım diyebilirim. Evet hatta iki elin on parmağını geçmemıstir onunla diyaloğumuz. Genellikle hep güzel kızlarla takılırdıı. Ve güzel kızlarda onunla. Bu takılmalar her bir yıl geçtikçe değişik şekiller almıştı. Son senemizde de sevgilisi olmuştu.

"Silmiştim onu" desemde  kendimi kandırıyordum.   

8. Sınıfta ergenliğe girer girmez kapanmıştım. Rabbimin emrini ciğneyemezdim. Kalbim ondan daha çok seviyordu rabbimi. Bu yuzden ona bakmıyordum bile. Aynı sınıftaydık fakat gözlerim o yıl boyunca onunkine zoraki bir kaç kez denk gelmişti.  Ben kapaninca O  melikeye mihrap çok değismis demiş. Ama ben bunu çok sonra ogrenmistim. En yakın arkadaşım melike ye bile onu sevdiğimi  söyleyememiştim. Söylesem diyeceklerini az çok çıkartıyordum çünkü. " Kanka  o sana bakmaz manyak mısın?" der birde katılan katılan gülerdi bana. Sonrada "eee Lanka dost acı söyler" derdi.

ha demiştim ya onunla çok fazla konuşmadım diye En çokta zaten o sene konuşmuştuk.
Bu okul değişikti tembel olduğunda eziyorlardı beni de ezeceklerinden emindim. Bu yüzden 5,6,7. Sınıflarda otuzla altmış arasında değişen notlarımı 8. sınıfta seksenlerde yüzlerde yapmıştım. Artık arkadaşlarımın arasında saygı duyulan biriydim.

Bir keresinde İngilizce sınavından 94 almıştım. O sadece bana, mihrap kaç aldın? diye sormuştu. Dört yıldır bana ilk defa soru sormuştu. O an o kadar mutludum ki kendimi kansere tedavi bulmuş gibi hissediyordum. Tam doksan dört aldım diyeceğim, ben sadece o an onun karşısında kusmuştum. Ve o da arkasını dönüp oturmuştum. O gün eve gelince çok ağlamıştım ama Simdi diyorum iyki de kusmuşum iyki konusmamisim.

Geçen hafta hava değişimi yüzünden hastalanıp okula gidememiştim. şimdi okulda olmamama rağmen hala hastaydım. Melike hariç Kimse geçmiş olsun dememişti. Resmen sınıfta sevilmiyordum.

Melike okul koridorunu  sallayarak yanıma geliyordu. bu kızın koşmasını gerçekten istemiyordum.

"Kanka kanka merveyle selin kavga ediyor koş."

"Ne oldu melike ne kavgası?"

"Kanka hani selinle bizim yakısikli geçen hafta çıkmaya başladı ya"

"Ne? Ne çıkması melike? Ben geçen hafta okula hasta olduğum için gelememiştim ki."

"Kanka işte selin gitmis benimle cıkarmısın demiş o da kabul etmiş. Şimdide merve gitmiş ona sevdiğini söylemiş. Selin de bunu duyunca sinirlenmiş. Şimdi de onu kızlar tuvaletinde dövüyor".

Melike bana bunları derken. Benim beyin algılama fonksyonlarımda sorunlar oluştuğunu hissettim. Yerime oturdum artık düşünemiyordum. Kalbim in  acısı kafamda patlıyordu. Gözlerim acıyordu. Sanırım göz damlalarım dışarı çıkmak için izin istiyorlardı. Melikeye sen git benim ödevi yapmam lazım diyerek onu zoraki gönderdim. Gözlerim artık alarm çalıyordu. Ve en sonunda sıraya yüzümü kapadım. Gözlerimin verdiği bu acıya katlanamazdım.damlalarımı hıçkırıklarımla süsleyerek özgürlüğe bıraktım. Bu arada sınıf boş değildi ben göz yaşlarımla baş başaydım.

Artık gözyaşlarım akmayıncaya kadar ağlamıştım yarim saatlik tenefüs de bitmişti. Lavabo ya giderek yüzümü yıkamıştım. Allahtan gözlerim kizarmamisti. Yoksa insanların başıma üşüşüp "neden ağladın"? demesini duymam lazımdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dua İle GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin