Aşk mı? Arkadaşlık mı?

" NOT "

Her zaman sabah erkenden kalkıp evdekiler uyanana kadar kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa gidiyordum.
Ablam, annem ve babamla birlikte kahvaltı yapmak için uyanıyorduk yanlız biri hariç abim ben her sabah neşeyle uyandığımda abim hala uyuyor oluyordu ablam ise benim gibi erken kalkıp üstünde eşofmanıyla kalkıyor du. Üstüne günlük kıyafetlerini giydiğini kontrol etmek için odasına baktığım zaman odası adeta savaş alanına dönmüş oluyordu neyseki kahvaltıyı yaptıktan sonra toplamayı başarıyordu. Ablam ile ikimiz aşağı inerken abim, annem ve babamında uyanmış olduğunu görünce.

Ayşen : Günaydın benim güzel ailem diyerek ilk önce ben konuşmuştum.

Mehmet : Sanada günaydın fıstık..

Dedi abim. Abimle ben hep çok iyi geçinirdik ama ablam için aynı şeyi söyleyemem.

Zeynep : Sanada günaydın fındık faresi.

Mehmet : Sen nesin...

Demesiyle babam...

Ahmet : Çocuklar kavga etmeyin...

Dedi babam. Annem de...

Fazilet : çocuklar yapmayın böyle şeyler üzüyorsunuz beni. Dedi ve hemen devreye ben girdim.

Ayşen : tamam annecim sen üzülme. Dedim ve gözlerimi iki üç kez kırparak ablam ve abime yapmayın dercesine kapatıp açtım. Sonra ablam anneme.

Zeynep : anne bugün hava çok güzel Ayşen le birlikte dışarı çıkabilir miyiz diye sorunca..

Fazilet : Tamam dikkatli olun lütfen çocuklar dedi.

Ve masayı topladıktan sonra üzerimize deyiştirmeye çıkmıştık.
Ablam kot pantolon üzerine thşört giydi bende siyah pantolon üzerine uzun kollu badi giydim ve çıktık ardımızdan annem. - gelirken 4 ekmek almayı unutmayın. dedi ve çıktık.

Ve çarşıya çıktığımız zaman tam karşıda o vardı...

Tabii. Size ondan hiç bahsetmedim o dünyanın en iyi insanı onu çok seviyorum ama o beni..

Bilmiyorum belki bir ihtimal seviyordur diye umut ediyorum.... Ben onu daha çocukken seviyordum tam 6 sene olmuştu, saçları hafif kestane rengini andırıyordu gözleri de, kahverengi uzun boylu zayıf vee bide o güzel gamzesiyle çok tatlı birisiydi ali.

Ablam : hadi gel şu telefoncuya girelim dedi. Ve orada da o çalışıyordu ali.
Ben ablama ondan hiç bahsetme miştim. Oraya girecek kadar cesaretli miydim? Mecburdum girmeye eğer girmezsem ablam ters giden bir şeyler olduğunu anlayacaktı

Ben : Tamam. Diyerek girdik içeri kapıdan girince direkt olarak bana baktığını hissediyorum sonra ablam olaya dahil olarak girdi konuya.

Ablam : pardon bakarmısınız..

Ali : Evet buyrun ne istemiştiniz

Ablam : ben Samsung kılıflarına bakıcaktımda..

Ali : Tamam ben size uygun kılıfları getireyim, dedi ve arkasını döndü bende başımı eğdim çünkü çok fazla utanıyordum o yüzden bunu yapmıştım sonra bize doğru döndü, ablam ali'nin getirdiği seçeneklere bakarken bana seslenmişti

Ablam : Ayşen sence hangisi daha güzel, kafamı kaldırıp kılıflara bakacakken bi tanesi hoşuma gitti ben tam elimi uzattım ve alide uzattı ister istemez ellerimiz birbirine değdi ve anında geri çektim elimi ve tabi oda çekti, ablam bana seslendi ve anında dikkatimi ona yönelttim

Ablam : sana soruyorum sence hangisi

Ben : bilmem sen hangisini beğendiysen onu alalım

Ablam : Tamam o zaman ben şunu beğendim, diyerek pembe üzerinde simli Paris yazanı aldı ve ablam parasını verdikten sonra çıktık ve eve gitmek üzere yola çıktık.

Eve geldiğimizde annem her zaman ki gibi yine dizisini izliyordu ablam odasında doğru çıkarken bende elimdeki ekmekleri mutfağa koyup anneme seslendim.

Ben : anne ben odama çıkıyorum dedim ve.

sonra odama çıktığım zaman içimden bir ses çantamı açıp bakmak istediğimi söyledi ve çantamı dolaptan çıkarıp yatağıma koyup oturdum ardından çantamın içine bakınca şok olmuştum çünkü orada bi kağıt parçası vardı tedirgin bir şekilde açtım ve içinde.

"Seni seviyorum"acaba o mu koydu ama nasıl koyacak ki? Hem üstelik o beni sevmiyor galiba niye böyle birşey yapsın ki? Ama belki de.. bilmiyorum bi ihtimal...

Diye düşünürken aklıma, biz kılıflara bakarken bir boşluğumuzu bulup yazıp çantamın içine atmış olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmak zorundaydım....

Merhaba arkadaşlar ilk defa bir kitap yazmış olmanın heyecanını yaşıyorum bu yüzden yazım hataları olduysa kusura bakmayın birinci bölüm bu kadar umarım beğenirsiniz. :)