Okulun ikinci günüydü. Rüzgar yine sabah erken kalkıp okula gitmişti. Almina'dan o kadar çok hoşlanmıştı ki neredeyse başka hiçbir kıza bakmamıştı. İlk dersi matematikti. Rüzgar matematiği oldukça severdi ama derste tüm dikkati Almina'nın üstünde olduğundan derse odaklanamıyordu. Umarım bu onun lisedeki ilk senesinin başarısını kötü etkilemezdi. Bu durum Rüzgar'ın çok da umrunda değildi. Daha doğrusu Almina'yı düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Almina da ona karşı birşeyler hissediyor muydu ki? Tenefüste gizli gizli onu takip ediyor bazen göz göze geliyorlardı. Göz göze geldiklerinde Rüzgar kıpkırmızı oluyor yüzünde şapşal bir gülümseme ile dolaşıp etkisinden çıkamıyordu. Dördüncü dersleri fizikti. Artık Rüzgar Almina ile daha samimi olmak istiyor ve onunla iletişim kurmak için bahane arıyordu. +Almina?
-(Gülümseyerek) Efendim Rüzgar?
+Eee şeyy..
-...?
+Ne zamandan beri aynı apartmanda kalıyoruz?
-Biiyorum çok küçükmüşüm oraya taşındığımızda. Noldu ki?
+Yok.. öylesine sordum.
-Anladım. 'Dedi ve gülümsedi.' Ve birden bi ses yükseldi. -Arkadaki iki.! 'Dedi ve bize baktı. Yaşlı fizik öğretmenimiz. +(Ben mi diyerek sordum işaretle) -Evet evet sen ve önündeki kız, kalkın ayağa.!
+Noldu öğretmenim?
-Ne konuşuyorsunuz bakiyim sizz?!
+Hiçç..
-Senenin başından bu rahatlığa izin veremem, cezalısınız! Haftaya birlikte proje hazırlamanızı istiyorum.
Bunak kadın.. 'Sanırım menopoza girdi.' Diye mırıldandı Rüzgar. Ama bir yandan da sevinmişti çünkü Almina ile beraber proje hazırlayacaklardı. Ama sevindiğini belli etmek istemiyordu. Tenefüste Almina'nın yanına gitti.
+Benim yüzümden ceza aldın. Özür dilerim.
-Önemli değil. O hoca hep öyleymiş senin suçun değil Rüzgar.
Dedi ve omzumu sıktı. İçim kıpır kıpır olmuştu. +Ta ta tamam o zaman.
'Az önce kekeledim mi ben.!' Bu kız beni mahfediyordu. Son derse girmiştik. Zil çaldığında onun yanına gidicektim ve artık konuşmak için bir sebebim de vardı 'Proje'. Zil çalmıştı. Kalbimin atış sesini yine duyabiliyordum. Almina sesli bir şekilde gülerek telefonda görüşme yapıyordu. Yanına gitmek için büyük bir sabırla telefon görüşmesinin bitmesini bekliyordu. Tam okul bahçesinden çıkarken telefonunu kapattı ve arka cebine koydu. Tam yanına gidicektim ki.. O da ne bir erkeğe mi sarıldı o. Yok canım yanlış görmüşümdür. Hadi be. Sarıldılar... Oldukça kırılmıştım. Bitkin bir halde eve döndüm. Çantamı bir köşeye fırlatıp kendimi duşa attım. Ne yani hayatım boyunca bir kızı sevdim. Onun da sevgilisi mi çıktı. Belki abisi falandır? Yok be. Abiye öyle sarılır mı insan..! Tanrım sanırım deliricem. Kendimi böyle yıpratmak için çok erken. Nasıl oldu da bu kadar kısa sürede tanıdığım bir insana bu kadar fazla bağlandım..! Bu sinirimi atmam için biraz spor yapmam gerekiyordu. Üzerimi değiştirip bodrumda bulunan kum torbamın yanına gittim. Oldukça uzun süre orada kaldıktan sonra artık hem ruh hem de vücut olarak bitkindim. Çok yorulmuştum. Duşa bile giremeden uyuyup kalmıştım. Sabah olduğunda o ilk iki gündeki heyecan ve okula gitme isteği kalmamıştı bile. Okula geç kaldım. İkinci derse girmeden çıktım okuldan rapor almak için. Hayatımda hiç sigara içmemiştim. Bir paket sigara aldım, iki de bomonti(bira) deniz kenarında sigara paketini bitirmiştim. İlklerde tadı çok kötü gelmişti ama içmek istiyordum. Birden bi düşünce sardı beynimi.. Noldu bana bu halim ne? Ne ara bu kadar dağıttım kendimi.. Kendime bu ve bunun gibi sorular sorarken vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Okulun bitiş saatinden bir buçuksaat geçmişti. Eve döndüğümde annem evdeydi -Niye bu kadar geç kaldın Rüzgar? +Biraz gezdim annecim. -Tek başına mı?
+Yok sınıftan bir kaç arkadaşım da vardı..
-(Gülümsedi) Kendine arkadaş yapmana sevindim.
Yarın okula gidesim hiç yoktu ve bu yüzden raporu iki günlük almıştım. Gece kalkıp anneme kendimi kötü hissettiğimi ve okula gitmek istemediğimi söyledim. Telefonum da olmadığı için Almina'nın sosyal hesaplarına bakıp sevgilisinin var ya da yok olduğunu tam olarak anlayamıyordum. Kendimde biraz birikmiş param vardı. Gidip kendime bir telefon aldım ve kendime hesap açmaya çalıştım. Bu konuda biraz beceriksizdim sanırım.. Biraz uğraştıktan sonra sonunda kendime bir instagram hesabı açabildim. Almina Yiğit.. Yoktu sanırım hesabı.. Oysa günümün yarısını telefon alıp ona bakmak için harcamıştım. Belki de adı farklıdır.. Ama nerden bulacaktım ki instagram adını..
Gece yarısına kadar kafamı dağıtmak için bilgisayar oyunu oynamıştım. Sigara bağımlılık yapar diyorlardı. Bir paket içtim hâla canım istemiyor. Ama tadını oldukça sevmiştim ve beyin hücrelerimi uyuşturduğunu hissedebiliyordum. Hücrelerim uyuştukça daha az şeyler düşünüyordum ve bu da beni rahatlatıyordu. Ertesi gün bir paket daha almayı düşünüyordum.. Belki cesaretimi toplarsam da Almina'ya sevgilisinin olup olmadığını sorarım. Ama yokk.. utanırım buna. Daha sonra proje ödevi yaparken belki konusu açılır da sorarım. Sabah kalktım sokağın köşesinde market vardı ama oradan sigara alamazdım, ailemi tanıyor olabilirdi. Az daha ilerdeki marketten sigara aldım. İçinden bir tane yaktım ve okula yürüyerek gitme kararı verdim. Okula geldiğimde Almina gördü, el salladı. İstemsiz bir gülümsemeyle elimi havaya kaldırıp yönümü değiştirdim. Ama onun suçu yoktu. Ben kendi kendime sevmiştim, ayrıca bana umut vericek birşey de yapmamıştı. Adımı biliyor diye beni sevicek değildi dimi.? Ama artık çok geçti, bunları başta düşünmeliydim.. Kendimi kaptırdıktan sonra düşünmenin ne anlamı vardı ki.. Proje ödevini sormak için yanıma geliyordu sanırım. -Selam
+Selam.
-Nasılsın?
+İyi sen?
-İyi.. Dün gelmedin, meraklandım. Sana bakmak için yanına gelicektim fakat daha yeni tanıştığımız için çekindim.
+(Beni merak mı etmişş.!! Hem sevgilisi var hem de bana mı yürüyor. Yok be arkadaş olaraktır kesin.) Ha evet biraz rahatsız olmuştum, önemli birşey değil.. Geçti zaten. Düşündüğün için teşekkür ederim..
-Proje ödevini ne zaman yapalım? Çılgın bakire pazartesi gelicek demişti sanırım.
+Çılgın bakire mi??
-Evet.. fizik öğretmenimizin öğrenciler arasındaki lakabı öyleymiş. Hiç evlilik yapmadığından öyle diyorlarmış.
+Hadi ya.. komikmiş. Ondan bu kadar asabi sanırım.. Dedim ve ekledim. Hafta sonu yapabiliriz ödevi, istersen bizde yapalım sizde de yapabiliriz.
-Sizde yapmamız daha iyi olur. Sanırım annemin günü var evde.
+Olur tabii. Haberleşiriz.
Az önce nolmuştu öyle ya. Beni merak etmiş ve proje ödevi için oldukça mutlu ve istekli gözüküyordu. O sevgilisi değil miydi yoksa? İçimde az da olsa bir umut doğmuştu. Ve yorucu bir günün ardından eve gitmiştim. Bu arkadaşlık işleri derslerimi etkileyecekti sanırım. Okul başlayalı 1 hafta olmuştu ve derslerin hiçbirini dinleyip katılmamıştım. Neyse bunu toparlayabilirdim sanırım... Ertesi gün son dört ders beden dersimiz vardı. Erkeklerden çok fazla arkadaşım yoktu. Sadece Cenk ile konuşmuştum o da bir kez. Sanırım beden dersinde erkek arkadaşlarım da olabilirdi. Çok iyi basketbol oynuyordum. Bu yüzden göz önünde bile olabilirdim yarın. Sabah eşofmalarımı giyip okula gittim. Beden dersi gelmişti. İri yapılı, sert ve asık suratlı, oldukça sportif gözüken bir beden öğretmenimiz vardı. Bize bir kaç ısınma hareketi yaptırıp yoklama aldıktan sonra bugünlük serbestsiniz deyip bizlere top verdi. Sınıftaki diğer öğrenciler çoktan kaynaşmıştı bile. Ve hemen takımlara ayrılıp oynamaya başladılar sanki uzun süredir arkadaşlarmış gibiydi.. Basket sahasındaki seyirci koltuklarından birisine oturdum ve sınıftakileri izlemeye başladım. İlk ders izlemekle geçmişti. İkinci derste de izleyecektim. Derken o da ne.! Cenk düştü.. Hemen yardım etmek için yanına koştum, ilkokuldan kalma ilk yardım dersi bilgilerimle onu yere düzgünce uzandırıp ayağını sabit tutmasıni söyledim sanırım diz kapağı kaymıştı. Cenk acıdan bağırıyor arada sesi kısılıp kıpkırmızı oluyordu. Ambulans geldi ve Cenk'i götürdüler. Sınıftakiler oynamaya devam ediyorlardı. Cenk'in takımı bir kişi azalmıştı ve içlerinden birisi: -Rüzgar Cenk'in yerine girmek ister misin? Dedi. + Evet. Tabi..
Bu oyunu bütün yaz boyunca her gün oynadığımdan oldukça iyiydim. Zaman çok hızlı geçti iki ders boyunca oynamıştık ve takımıma bir sürü sayı kazandırmıştım. Son üçlük atışımda kenardaki seyirci koltuğundan bir alkış sesi geldi. Kafamı çevirip baktığımda ne göreyim.. Almina.. Heyecandan kıpkırmızı olmuştum ve utanmıştım. Maç sona erdiğinde yanıma geldi. -Sen neymişsin öyle yaa..
+Teşekkür ederim.
-Ilkokuldayken oynadığını hiç görmemiştim.
+Önceki senelerde okulda pek oynamıyordum.
-Keşke oynasaydın, okul takımına girebilir hatta kaptan bile olabilirdin.
+Tekrar teşekkür ederim, ben üstümü değiştireyim. Görüşürüz..
-Pekii. Görüşmek üzere..
Nolduğunu anlamıyordum.. Okulun ilk günleri ben ona adım atarken, bir kaç gündür o bana bildiğin koşuyordu.. Ve tam aksine ben onu sürekli tersliyor gibiydim. Sanırım sevgilisi olduğu düşüncesi beni bu yöne itiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Düzlük
RandomAsosyal ve yakışıklı bir gencin lise hayatı. İyi veya kötü yorum yapmayı unutmayın. Okuduğunuz için şimdiden teşekkürler 😊