Odadaki beyazın canlılığı artmaya başladı, ardından Picasso'nun sesi duyuldu " Üzgünüm Thomas tahmin ettiğim gibi efendim sana bir görev vericek ancak ..... neyse başarılar" ve sesi kesildi Thomas ın kafası allak bullak "ANCAK NE, ANCAK NEE! Lütfen söyle " sinirden delirmek üzereydi. O an görme yetisini kaybettiğini hissetmeye başladı. Çok korktu ve hemen az önce yere fırlattığı tuvale bakmak istedi. Etrafında aramaya başladı bulamıyordu.yok olmuştu veya gözleri artık göremiyordu, bir anlam veremedi kör olsa etraf karanlık olmazmıydı
Niye bu kadar aydınlıktı, hemen koşmaya başladı nereye koştuğu önemli değildi kurtulmak için koşuyordu böyle kaçamıyacağını bildiği halde°°°°°°°°°°°°°°°°°°′°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Ömer kağıdı eline aldı kağıt bir haritaydı, ama nereye gittiği ile alakalı hiç bir fikri yoktu . En sonunda padişah a sormaya karar verdi. Elini padişah a doğru uzattığı an padişah yere yığıldı. Anında muhafızlar geldi,
"Hey sen naptın, HEKİMİ ÇAĞIRIIN, NAPTIN NOLDU SÖYLESENE" Ömer olayın şokunu daha yeni yeni atlatıyordu hemen cevap vermek istemedi çünkü istemsiz bir şekilde onun da bacağı ağrıyordu, oradan başmuhafızın sesini duydu" bu adamı zindana atın ve ben diyene kadar yemek dahi hiç bir şey vermeyin,HEKİM NEREDE KALDI." sonrasında iki tane kol Ömeri alıp götürmeden ömer haritayı cebine iliştirdi . bacağı ağrıyordu, az önce Osmanlı adına büyük, saygın bir insanken şimdi ismi vatana ihanetle anılıp idam edilicekti, bir an başından geçen olayları sıralamaya çalıştı ama bir türlü en başı hatırlayamıyordu buraya nasıl geldiğini,
Rüya dese bu kadar uzun ve gerçekçi bir rüya olmazdı, sonra geldiklerini fark etti ama beklemediği bir şey oldu zindan normal zindanlara benzemiyor su özellikle de okuduklarına ilginç bir kilit sistemi vardı bakır dan olduğunu belliydi. Kapıyı kapattıklarında oda gözlerini yummaya karar verdi, bir sağa döndü bir sola döndü ortalama 1 saatin sonunda yatmayı başardı. Uyandığında etrafına bakındı zindan dört tarafı demir parmaklıklar larla kapalıydı, duvar yoktu . Etrafta birkaç gözün ona baktığını hissetti, kafasını çevirdi ama çoğunluğunun asker olduğunu anlayınca şaşırdı. Bu kadar asker in sadece bir mahkum için etrafta kol gezmesi saçmaydı, "tabi ya beb normal bir mahkum değilim ki, en hafif ifadeyle padişah ı öldürmeye kalkıştım" diye düşündü ve gülümsedi. En sonunda etraftakiler le konuşmaya karar verdi ve askere " bakarmısın " diye konuştu , asker istifini bile bozmadı, birde Arapça sordu, yine hareket etmedi , Farsça sordu ve sonunda cevap alabildi" NOLDU" Ömer irkti " padişah ın durumu nasıl" asker ona ilk kez normal bir şekilde bakmıştı "adın ne senin " " Ömer" " padişah ın durumu iyi ben onun baş muhafızlarlarındanım ve bu işte senin parmağının olmadığını da biliyoruz" Ömer şaşırdı" nasıl olur beni tanımıyor sunuz, padişah ı öldürmeye kalkıştım nasıl olur da siz benim suçsuz olduğumu çıkarıyorsunuz" asker şaşırdı ardından gülümsedi " çok meraklıysan yarın mahkemen var ve kesinlikle idam kararı çıkacak" Ömer hemen kendine geldi " şeyy ben öyle demek istemedim, bir dakika, eğer padişah ta suçsuz olduğumu biliyorsa ben niye burdayım" " bak Ömer yavaş yavaş durumun farkına gelmeye başladın , ilk önce bu zehirlenmeyi planlayan padişahtı senin buradan kaçabilmen için yaptı" Ömer hemen lafa atladı" niye eğer zehirlenme olmasaydı normal bir şekilde kurtulamazmıydım" " hayır , şehzade Büyük Ahmet buna izin vermezdi , çünkü notları oda biliyor bu yüzden seni esir alıp kullanacaktı " " e şimdi de idam edilicem , bir dakika sen nasıl bu kadar asker varken bir , padişah katili ile konuşuyorsun" " onlar bizden , bize yardım edecekler" " nede" " kaçmanda"°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Orlondo şaşkın bir şekilde yola çıktı ve ilerledi, he adımda yeni şeyler keşfediyordu misal artık marketlerde insan yoktu , gerçi çoğu yerde yoktu, sonra sol tarafta bir ışık gördü oraya doğru gitmeye karar verdi ilerledi ilerledi sonunda ışığın başlangıç noktası na ulaştı. Eski bir evdi 2 katlı, camları akmıştı, ışık 2 kattan geliyordu, başta çok çıkma taraftarı olmasada sonrasında başka yapıcak hiç bir şey olmadığını fark edince girmeye ikna oldu. İlk adımı tedirginlik ile attı içinde hala bir korku vardı, ya bu ona hazırlanmış bir tuzak olabilirse, ama merak duygusu ağır bastı ve yukarı doğru gitmeye başladı yere bastığı her adımda tahtalar gıcırdıyordu. Bir kaç adımın sonunda üst kata ulaştı, şimdi sıra ışığın kaynağını bulmaktı, ışığın kaynağını bulması çok uzun sürmedi, sol tarafta ki odanın kapısından bir ışık parıldıyordu, tedirgin adımlar ile kapıyı açtı , önündeki duvarda bir kağıt asılıydı kağıttaki yazı İngilizce yazılmış tı üzerinde ne yazdığını okumaya çalıştı , bir adım attıgında ne yazdığını okuyabildi.
". SÜPRİİİİİİİİİİZZ
☢️⬇️☣️ -david "Orlondo altına baktığı an taban çöktü ve yere doğru düşmeye başladı ve aniden hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı, etrafında koskoca bir laboratuvar duruyor ve David ona gülümsüyordu. Ömer o an küplere bindi ve Orlondo nun üzerine atıldı ve tabiki David buna hazırlıklı olduğu için 2 adım geri çekilmişti bu yüzden Orlondo yere yüzüstü düştü ve kaşı yarıldı. " Tekrardan merhaba Orlondo, seni hiçde mutlu görmedim yoksa çalışma alanınımı beğenmedin, bak ciddiyim koskoca kolonide bir tane ve bilinmeyen laboratuvar yoktu." David din ukala ukala konuşması Orlondo yu iyice sinir etti ama yapacağı hiç bir şey olmadığını anladı"Bak seni ..." " David, okuma yazmanın olduğunu düşünüyordum" " Bak David ben bu rüyadanda, senden de iyice gıcık kapmaya başladım , yeter gidiyorum" " gidebiliyorsan git sonuçta tüm ülkede aranıyor sun" " ne? Niye" "çünkü sen bir bebek gibi kaçarken senin aslında hiç bir koloninin mensubu olmadığın anlaşıldı" Orlondo için hala bir şey ifade etmiyor du"eee noldu yani" " sen nasıl bir şirketin başkanı oldun , ŞU AN ÜLKEDE BİR MUTANT SÜİKASTCİ OLDUĞUN SANILDIĞIN İÇİN HER YERDE ARANIYORSUN"
Okuduğunuz için teşekkür ederim devam ı gelicek takipte kalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya ile gerçek arasında
Khoa học viễn tưởngAcaba bu bir rüya mı yoksa gercek mi Tek bildikleri hayatlarının onların elinde v olduğu. Bu kadar bilgi yeter OYUN BAŞLASIN