Amerikada son gün *7*

169 31 23
                                    

Sabah Saat 07:30 olmuş artık kalkmam ve hazırlığı başlamam lazım, bügun kore'ye gideceğim aklıma gelince kendi kendime güluyorum ( aptal gibi) ya ama gerçekten çok ani olmadımı, (oldu)

Hemen kahvaltı edip sonra alışverıişe gitmem lazım, Daha yapılacek çok iş ver (ahh anasını satim akşama kader nasıl yetişicem)

Peki ben gidersem bu eve nolucak peki hizmetçiler

dur bi kakika onların haberi varmı ki, aşaya inip hemen sorayim

Aşaya indiğımde hepsi gergin kahvaltı hazırlıyorlar di (ya ben bunları özlicem be)

"Uyandınız mı küçuk hanım kahvaltı hazır"

"He evet geliyorum"(gece heyecandan hiç uyumadım ki)

"Natalya babam sizlere bişey söyledimi (Natalya-evin büyuk hizmetçisi)

"He evet sizi bügun kore'ye gideceğinizi söyledi"

(Ne zaman konuşmuşlarki)

"Peki ben gidince size ve bu eve nolucak"

"Bizde yarın ilk uçakla babanızın yanına gidicez eve bişey olmucak bu sizin eviniz istediğiniz zaman gelirsiniz"

(Benim evim olduğunu zaten biliyorumda onlarında babamın yanına gitmesi iyi olu-- bi dakika babamın yanına mı babamın nerde olduğunu bılıyormu yoksa ) sırıttım ve ağzıden çıkmışken tam zamanı

"Iyi... Peki yarın uçakla hangi şehire uçacaksınız " laf dolandrip sormayi başladım"

"Ma-- ah Babanızın yanına"

Ah siktir çikiyordu
( bende biliyorum işte hangi şehir olduğunu soruyorum )

"Peki" ulan yine başaramadım

~~~~~

Kahvaltıyı hemen yaptıktan sonra hemen şöföra söyleyı alış verişe gittim bügun amerikadeki son alışverışım ve bunu tadını çıkarmak istiyorum (zaten çikaricam)

~~~~~

saat 20:30 oldu ve ben yetişdim (hamaratlık böyle olur abi)

Uçak saatı 12:00 ve biz şımdıdan yola çıkıcez biraz erken gitmek iyi olur ( hemen gitmek istiyoruuum)

Evden çıktık şöforde valizleri arabaya yerleştrırken bende hizmetçiler ve başkalarla vedalaşıyordum

Onlara önceden hep sinirlensemde aslında onları çok seviyorum çünku beni büyutan, koruyan, şımartan, insanlar bunlar ve ben şimde onlardan ayrılıyorum belkı artık onlarla karşılaşmam ama ben yinede böyle şeyler için alamam ( aslında ağlıyordum çoktan yanaklarım ıslanmıştı)

Hemen arabaya bineyimde gözyaşlarımı görmesinler diyib koşarak araba bindim onlarda arkamdan el sallayarak kaldılar (ah cidden artık dursun şu gözyaşlar)

~~~~~

Aradan 30 dakika geçip havaalanına geldik vay muhtaşamdı burayı galiba 13 sene önce görmuştum o zamanları annem ve babam bırakıp gitmiştı şimdi ise ben her şeyi bırakıp gidiyorum
( ulan niye yine yanaklarım ıslanıyor ah cidden yine ağlıyormuşum)

Arabadan inerken telefonum sesiyle birden ürktum yine gizli nomere
kim acaba (babam)

"Alyo baba senmısın "

" evet Mina geliyormusunuz havaalanına merak ettimde"

( Sizinçede babam son günleri beni sık aramıyor mu önceden umrunda değildim ne değistiki ama yinede bu son araması)

"Evet geldik arabadan inmek üzeriydik "

" Seni bazı konularda uyarmayı unutmuşum"

(Al işte başladık)

"Hangi konuda "

"Mina sen orada yalnız olucaksın ve oradaki tek yakının amcan olucak"

(Hayır baba öyle olmucek oraya gidinca ben bu soğuk prensesi yok edicem ve her kez gibi olup yeni arkadaşlar edinicem göruceksin değişicem)

" tamam ne demek istediğını anladım amcamın sözuden çıkmicem"

"Orada hareketlerine dikkat et mina küçuk bir yanlışın her şeyi mahfedebilir anladın mı "

(Babamın yine gizli konuşmaları işte)

"Tamam baba ( bakıcez)

"Oranın okuluna transfer oluceksin okulunuda orada devam et amcana her şeyı söyledim oraya gelince amcan sana anlatır"

(Amcam nasıl biri acaba)

"Huh tamam baba , baba ben artık içeri geçim yoksa geç kalıcam"

( ah ben vedaleşmasam babamın uyarıları bitmez sıkıldığımden değil, havaalanının yanında duruyorum ve içeri giremiyorum içim kayniyor hemen girmek ve hemen gitmek istiyorum)

"Peki Mina iyi yolculuklar kızım, Seni seviyorum meleğim"

( oha noluyoruz meleğim mi dedi bana hemde ilk defa)

" Hoşçakal baba "

Arabadan inip velizimi elime aldım ve 13 senedir bana hizmet eden şöförumle vedaleştım ama onunla vedalaşırkan ağlamıyordum çünku hala babamın bana meleği dediğı sözun etkisi altındaydım ve istemesizce gülumseyip duruyordum ( çok samçma)

Ve içeri giriyorum ( koşuyorum)

Içerisi gerçekten o kader  muthiş mi? yada heyacandan bana öylemi geliyor

Kayd olduktan sonra valizlerimi işçılere verip beklme yerinde beklemeyi başladım çünku uçağın kalkmasına daha 1 saat var..
Bekleme salonundeyken aklıma türlu sorular geldi

Yapabilecekmiyim?

Üstesinden gelebilecekmiyim?

Yeni hayat başlayabilecekmiyim?

Istediğim gibi bi şarkıcı olabılecekmıyım?

Beni seveceklermi ki ?

Ben onlara alişabilecekmiyim?

Şu soruları kendime sorurken bi taraftan

"Yapicam üztesinden gelicam diyordum"

Bi taraftan ise

" Yapamicem oraya gitsemde hiç bişeyi başaramıcem dıyordum ( hatta aklımdan arkaya dönmekte geçmedı deiğil)

Ve böylece kendime aptal aptal soruları sorup beklemeyı devam ettim....

~~~~~~

Ve sonunda uçağın kalkacak zamanı geldi biraz daha bekleseydim burada kök salmayi başlardım ( onunla beraber benim kalbimde yerinden kalkıcekmış gibi)

Herkez yavaş yavaş uçağa binip yerleşmeyı başladı ve bende uçağın orta kısmında olan yerime geçip camın heman yanına yerleştım,

Başardım hayallerimin arkasından gelmeyi başardım artık her şey güzel olucak

Koreye gidinca Minhoyu bulacam sonra Çok büyuk bir şarkıcı olucam ve sonra Babamı ve annemi bulucam benim hayallerim sadece bunlar ve ben bügun heyallerime doğru ilk adımımı attım ....

Ve uçak yavaş yavaş kalkmayı başladı o kalktıkça benim Ameri kadeki hayatim sona eriyor ve Koredeki hayatım başliyor gibiydi

Ve sonun uçak iyice gökyüzune çıkti ve Amerike gözukmemeyi başlıyordu

Yaramazlık yapıp evden kaçtıklarımı, havalı prenses olarak tanıldığım günleri, Babamı ve annemı özleyerek geçirdiğim günleri, ve minho ile beraber büyuduğumuz anıları
Bu anılarımı hiç zaman unutmicam  (istesemde unutamam zaten)

Hoşçakal Amerika......

(Hayal etmeyi asla bırakmeyın, çünkü hayaller gerçekleştrilmek için vardır...!)

==========

Lütfen emeğeme saygı duyun sevgili okuyucilarim

Vote atın ve yorum yapın♥

Prens, Prenses ve Şarkı ♥Jungkook♥  (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin