EDWARD??

64 7 6
                                    

sevgili okuyucularımm....normalde yeni bölümü yarın yazacaktım.fakat.kuzenimin ısrarları üzerine bugün yazmaya karar verdim.umarım begenirsiniz...yorum atmayı unutmayın...bu arada size yeni Harry Styles hikayesi öneriyorum..HOLLY GREEN okumak isteyenler olursa okusun beğenmeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın...

Mesajı okuduktan sonra sahibinin kim olduğunu anlamıştım.Artık bu olanlar beyin fonksiyonlarımı yitirmişti.Artık gerçekten bir belaya bulaştığımı anlamıştım.Ama nasıl bir belaya bulaştığımı hala anlamamıştım.Tamam ona asansörde kötü....tamam çok kötü bir hareket yaptım...farkındayım..ama kim olsa aynı şeyi yapardı.Hatta daha fazlasını yapan bile olurdu.Kol çantasıyla kafasını patlatabilirlerdi.Yada o kıvırcıklarını yolabilirlerdi...benim aklıma gelen buydu...ama şimdi ne olcak?...tanrım buraya hiç gelmemeliydim.

"Biraz acı sos alabilirmiyim...""Peki efendim...""Megan sen acı sos alırmısın.....Megan...Megan!!..""Hı.."ablamın sesiyle kafamı çetalla oynadığım tabağımdan o kadar hızlı kaldırdım ki kemiklerim kırtlamıştı.Hafif inleyerek elimle boynumu ovdum."Evet abla..""Acı sos...istermisin?..""Hayır.."diyerek tekrar başımı tabağıma çevirdim.Şuan gözlerinin üzerimde olduğunu sezebiliyordum.Ama sessizliğimden ve pozisyonumdan hiç ödün vermedim.Aramızdaki sessizliği yanımda duran sandalyenin sürtünmesi bozdu.Kafamı tabağımdan sandalyeye,oradan sandalyeye oturan kişiye-...onun burada ne işi var...tanrım..hayır şimdi olmaz onu hiç çekemem..."A?..merhaba...""Merhaba...size eşlik edebilirmiyim?.""Tabi ki .."Gözlerimi devirerek sandalyemi geriye ittim ve doğruldum."Ben doydum...size afiyet olsun.."diyerek kalktım.Tam masanın etrafından dolanacakken kıvırcığın sesini işittim."A-...lütfen rahatsız etmedim..umarım....isterseniz kalkabilirim.""Hayır tabiki...Megan yerine otururmusun?....lütfen.""Ben doydum...yorugunum.""Megan...otur."lanet olsun şu otoriter tavrına gerçekten sinir oluyordum.Havaya sitemli nefesimi salıp oflayarak yerime oturdum.Ve yine o sırıtış...Tanrım şuan erkek olsaydım ağzına geçirmiştim yumruğu...ama neyseki kızım..."Kız kardeşiniz tıpkı sizin gibi çok zarif...ve çok masum yüzlü...""Keşke  ablamın önünde şu maskeni çıkarabilsen.."diye fısıldadım.Harry'nin duyduğuna emindim ama aynı şeyi ablam için söyleyemeyeceğim.."Bir sorun mu var tatlım?..""Hı-..yo..""Ah..Megan..değil mi...çok şanslısın böyle bir ablan olduğu için..""Ah çok teşekkür ederim...sende çok şanslısın...Robin'in oğlu olduğun için-..."ablamın sözünü bölen telefonunun zil sesiydi.Bizden özür dileyerek masadan kalktı...Al işte bende tam bunu bekliyordum...ablamın uzaklaşıp bizi duyamayacağından emin olup hemen Harry'nin yanına eğildim."Senin derdin ne?...Tanrı aşkına ne bu ilgi?..."sanki dediklerimi duymamış gibi yemeğini yemeğe devam ediyordu.Bu sinirlerimin tekrar ortaya çıkmasına sebep olmuştu."Hey sana diyorum..!!!"elindeki çetalı sertçe tabağına bırakıp peçetesiyle ağzını sildi ve bana döndü."Üzgünüm bebeğim başında o asansöre binmeyecektin...""N-ne?..ne demek istiyorsun..ne yapacaksın bana?...""Hiç hiç birşey sadece....ımm eğlenmek istiyorum...senin üzerinden...""Hıh o ne demek öyle..sen beni ne zannediyorsun?.Ben, seni o otel odalarında bekleyen sürtüklerden değilim...Git kendine başka bir eğlence bul...ve benden uzak dur..."tam sertçe ayağa kalkacaktım ki beni sertçe koltuğa oturtan bileğimi sıkan eller olmuştu.Kaşlarımı çatarak gözlerimi o sanat eseri yeşillerine çevirdim.Oda benim gibi kaşlarını çatmıştı.Sanırım ikimizde şuan çok sinirliydik.Şuan birbirini yırtmaya hazırlanan boğalar gibiydik.Sinirle ağzından dökülecek sözleri bekliyordum.Hey hala elimi bırakmamıştı.Elimi hışımla elinden çektim."Bana bak seni orospu...Bana yaptığından sonra seni rahat bırakacağımımı zannettin...Bunun bedelini elbette ödeyeceksin..""Tanrı aşkına söyle...söyle hadi...ne istiyosun?..söyle ne yapmamı istiyorsun..söyle artık bitsin...Lanet olsun..ne bok vardıda bindim o asansöre!!!...""Kapa çeneni ve yerine otur...herkes bize bakıyor..."bileğimi tekrar kavrayan elinini sertçe ittim.Ve evet ağlıyordum yine...Hıçkırıklarım tüm restorantta yankılanıyordu..sesim olduğundan fazla çıkmıştı.Duyduğum sesle ağlamaktan  kan çanağına dönmüş gözlerimi Harry'den ayırıp sesin geldiği yöne çevirdim.Ve bu sahne gerçekten kanımın donmasına sahip olmuştu....Edward?...onun burada ne işi var?..tanrım beni ağlarken görmemeliydi..."Megan neler oluyor burada?!..."Harry ile aynı noktaya baktığımızdan dolayı ablamın gözleri benimki ile Harry'nin ki arasında gidip geliyordu.Tanrım şuan berbat görünüyordum.Ellerimle gözyaşlarımı silip koaşarak restorantı terkettim..

Havanın normalde sıcak olmasına rağmen kumsal kesinlikle öyle değildi...özellikle gecelerin...Topuklu ayakkabılarımı elime almış otelin en ücra en sakin...tenha yerinde yürüyordum.Hala bu olanları sindirmeye çalışıyordum.Tanrım 1 gün sadece 1 günde  neler olmuştu böyle...hiç tanımadığım biri nasıl olurda...1 günde tüm yaşantımı mahvetmişti...Nasıl oşmuştu bunlar...nasıl bu noktaya kadar geldik...Edward?...acaba şuanda ne hissediyordur?...Ablamında Edward'ında olanlardan haberi olmadığı için şuan belkide hesap sormak için beni arıyorlardı.Haklılarda, sevdiği kızın restorantın ortasında bir erkeğin karşısında ağlıyor olmasını görmek,yada kız kardeşinin Londra'ya geldikten sonraki bu tavırlarına şahit olmak...onları meraklandırmak için yeterli...Saçlarım esen sert rüzgar karşısında adeta savaşıyordu...Vücudum ise bu rüzgarın esiri olmuştu..bu yüzden ellerimle olduğu kadar vücudumu ısıtmaya çalışıyordum...Gözyaşlarım yanaklarımda kuruduğu için yanaklarım gerilmişti....Gözlerim hem esen rüzgar karşısında hemde yaşadıklarım karşısında dolmuştu...Gördüğüm büyük kayalığa doğru yürüdüm ve üzerine çıkarak kendimi en tepesine yerleştirdim.Ayaklarımı uzatıp geriye yattım.Ve gözlerimi kapadım.Denizin sesi...Huzurdan başka birşey vermiyordu şuan...Burası kafa dinlendirmek için kesinlikle çok iyi bir yerdi....Bu otelde daha çok kalacağım için sanırım buraya çok fazla uğrayacaktım...Harry sayesinde...ama o beni burada da bulurdu...Üzerimde hissettiğim ağırlıkla gözlerimi faltaşı gibi fırlattım.Gördüğüm bir çift yeşiller  kalp ritmimin hızlanmasına sebep olmuştu...

life compassHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin