Yaralı Gönül

4.BÖLÜM

          DEFNE'den   devam:::::

     Ben yanlış mı duydum kardeşi mı dedi. Hey noluyor ya ben buraya evlenmek için gelmedim ki ben gidecektim eski hayatıma geri dönecektim.

  
     Bu nasıl bir isdir ya oh ne âlâ birbirlerini seviyorlar diye ya ölecek ya da iki yaralı gönül mu bırakmak zorundalar.

   
     Sevmek bu yerde kotu birşey gibi yansıyor ya da kaçmak onlarda buna mecbur degillermiydi bitmek bilmeyen töre deki kan davası yüzünden bu işe girişmemişlermiydi işte böyle bir yerden kaçtığım yere geri gelip hayatımı berbat edilen  yere  tekrardan​  berbat  o!maya gerçekten bu sefer mahkûmdun çünkü hüküm belirlenmişti. Ve bundan hiçbir şekilde kacamamm...

 
  Ya kan dökülecekti ya da iki yaralı gönül bırakacaklardi arkalarında. İşte iki yaralı gönüluz biz , biri adını bile  bilmedigim Ecrin in abisi  ve diğeri de benim....

  
   Ben düşüncelerimle boğuşurken bir yandan da benim kalkmami bekliyorlardı ama ben istemiyorum. Niye burada hiçbir şekilde kızların fikri alınamıyor. Ha niye şaşırıyorsam burada beş sene boyunca tek değişen Mardin in o eşsiz güzellikteki sokakları imiş zihniyet aynı hiçbir şekilde bir değişim olmamış bulunmaz Hint kumaşı olan töreler.

  Babamın sesini duydum ama duymak istemediğim ya da onun ağzından duymak hiç istemediğim kelimeler döküldü.

       "Benim biricik kızım Defne'm bunu bana yapma kızım kalk ayağa bitirelim bu işi" 

    Benim yaralı gönülum mu bitirecekti bu budaklanmıs toreyi peki onların istediği gibi olsun. Ama bir gerçekte babamin beni bu kadar düşünmez olması değil mı sizcede?

      Peki onların dediği gibi olsun ne yapalım kaderime birde bu ekliydi, abimi kaybetmeyi göze alamam nasıl o ismini dahi bilmediğim kişi kız kardeşini düşünüyor ise ben de abimi düşünmek zorunda degilmiyim sizce.

     Ayağa kalktım ve hiç egmedigim başımı dik tutmaya çalışarak direk gözüne baktım o an anladım ki ben bu adamdan çok çekeceğim, gözünde hem şaşkınlık hem de öfke diz boyuydu.

    Sanki beklemiyormuscasina bakıyordu gözlerime. Öfke,nefret,sinirli, bu adam bir bakışta bu kadar duyguyu nasıl belli edebilir onu da hala anlamış değilim.

         ""Ustaya mesleğini tarif etmektir aşk.
            Ne olduğunu bir seven bilir bir de sevilen.
            Bazen kapte hisseder,bazen gözleriyle görür ,bazen gülüste görür.
            Aşkın iki seven arasında binbir renge büründüğünü nerden belirler.""

   İşte karşımda duran adam birkaç duygu birden hissetmesine rağmen bunların grami yok nasıl olsun ki bambaşka hayat lar nasıl olsa. Belki de sevdiği kişi vardır nerden bilebilirim ki.

    YİGİT'TEN devam:::

Ben seçtiğim kişiyi söyleyince hiçbirisi ayağa kalkmadı demek ki o da istemiyor ama bu benim için hiçbir ifade etmiyor ben yine ve yine yapacağımi en acı şekilde yapacağım.