Hala düşünüyorum.Pek çok şey hakkında.
Bir yatağımda uzanıp tavana bakarken,bir koltukta kahvemi içerken.Bazen en saniyelik ve günlük anlarda bile.Yerimden kalkarken,yürürken,dizi izlerken,kitap okurken,saçlarımı tararken,duş alırken ve bir çok anda.
Bana düşünmeyi bırakmamı söylediler,pek çok kez.Komiktir ki bunu söyleyen insanlara eskiden verdiğim en önemli tavsiyelerden biri de düşünmemek üzerineydi.Sanırım gerçekten terzi kendi söküğünü dikemezmiş.
Ama maalesef bu kontrol altında olan veya bilinçli yapılan bir şey değil.Geçmiş zihnime sinsice giriyor ve bana;yaptığım hataları,söylediğim yalanları,attığım bakışları,incittiğim insanları (kendim de dahil) şeytani bir şekilde gülerek fısıldıyor.
Bunun yanında yaşadığım her şeyi,istisnasız her iyi ve kötü dakikalarımı,çığlıklarla ve hıçkırıklarla ağladığım gecelerin yanında,samimi bir şekilde güldüğüm,huzurla baktığım anları,yalnız hissettiğim zaman dilimlerini de hatırlatıyor.Ve asla durmuyor,asla ilerlememe izin vermiyor.Hep bir yolunu bulup beni engellemeye çalışıyor.
Şu anlarımın tadını çıkartamıyorum.Yani çoğunlukla.Çünkü yaşadığım her şeyde,eğlencelisinden tut en kalp ağrıtıcı olana kadar,bu anları geçmişimle karşılaştırmama sebep oluyor.Kıyaslıyorum istemeden.Saniyelik görüntülerden oluşan,saniyelik kokular,hisler,hareketlerden oluşan her hatıram bana en sonunda geri dönüyor.Bunu kontrol edemiyorum.Ve işin kötüsü hala bundan kurtulmak istemiyorum,çünkü açıkçası özlüyorum.Bir insan nasıl özlediği birini,bir yeri,bir tadı,bir zamanı unutabilir ki ?
İşin en yorucu kısımlarından biri ise,geçmiş ve günümüzü bir arada idare etmeye çalışmak.Dengelemeye çalışmak,savaş gibi.
Ama bende bunu yapacak güç yok,bu teraziyi dengeleyecek ağırlığım yok.Ben geçmişimi her zaman baş tacı yaparım maalesef.
Sırtımı yasladığım duvarın tuğlaları bir bir dökülürken,üzerime yıkılırken o duvarlar,hala derim ki;tuğlalar yorulmasaydı düşmezdi.Bir yandan akıl erdiremezken,bir yandan da hala kalkıp o duvarı yeniden örmeye hazırımdır.Ben sadece güvenirim,bir daha o duvarın altında ezilmemeyi umarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Yaşam
Non-FictionWhen you come out of the storm you won't be the same person who walked in.That's what this storm's all about.