-2-

18 3 1
                                    



BÖLÜM -2-

'RÜYA'

Yıl 15 Mayıs 2017 3:51
Onun ölümünden 3 yıl geçti. Ve ne kadar belli etmesemde, onu çok özlüyorum...

Ter içinde uyandım. Rüyaydı. Gerçek olmayacak kadar güzel bir rüya. Masalların aksine mutsuz sonla biten bir rüya. Eskileri unutmama izin vermeyen bir rüya. Unutmak istemiyordum. Aşık olmak istemiyordum. Ona ihanet etmek istemiyordum. Bu kalp tam 7  yıldır onun için atıyordu. Başka kimse için atmayacaktı.

Bu rüyayı 3 yıldır haftada en az 1 defa görüyordum. Bunu bana neden yapıyorsun sevgilim? Seni unutacağımdan mı korkuyorsun? Korkma. Seni asla unutmayacağım. Seni hep seveceğim. İlk günkü masumluğuyla seveceğim...

Kafamı yastığa geri koydum. Her zamanki gibi uyumayacağımı bile bile. Sonra bir değişiklik yataktan kalktım. Üstüme bir hırka geçirip odamdan çıktım. Evden de çıkınca yürümeye başladım. Gecekondumun bulunduğu bu ışıksız bölgede, yıldızlar adeta dans ediyordu. Hiç biri yalnız değildi. Sende oradasın biliyorum sevgilim. Beni izliyorsun. Çaresizce kıvranışımı izliyorsun. Bende sana bakıyorum her gece. Göz kırpıyorsun bana. Oradasın biliyorum. Tek bir söz istiyorum senden. Her gece parla bana olur mu?

Hava serinlemeye başlayınca içeri girdim. yatağa girip gözlerimi kapattım. Acaba şuan burada olsaydı, hayatımda nasıl farklılıklar olurdu? Mutlu olur muydum? her gece onun kolları arasında uykuya dalmak ne hissettirirdi bana? uyumadan önce düşündüğüm son şey bu oldu.


       ******************

Sabah gözlerimi açmamla, Ece'yi karşımda görmem bir oldu. İrkilerek doğrulduğumda burnum alnına çarptı. Burnumu kırdım galiba. Homurdanarak burnumu ovaladım. "Sen manyak mısın? Ne diye sabahın köründen başımda dikiliyosun?"

"Birincisi sabahın körü değil, öğlen. İkincisi dün akşam bize geleceğini farzediyordum? Yanlış mı hatırlıyorum? Somurtup gözlerimi devirdim. "Yanlış hatırlamıyorsun. Sadece okuldan sonra çok başım ağrıyordu. Kafamı şişirmemen için eve geldim. " oflayıp yatağın ucuna oturdu. Aslında başımın ağrıdığı falan yoktu. Sadece gözlerim anılarımın ağırlığıyla akmaya başlamıştı. Ama Ece' nin bunu bilmesine gerek yoktu. "Dün hep seni bekledim! Sınıfına gittiğimde çıkmıştın. Beni bekleyebilirdin değil mi?! " "evet bekleyebilirdim. Ama beklemedim. Şimdi bunu tartışamam seninle. Hem sen niye geldin? Ne güzel uyuyordum ben." Bana gözlerini devirdiğinde omuz silkip, çarşafı üzerime çektim. Popomu ona çevirip uyumaya çalıştım. Koyun mu sayıyorduk kuzu mu?

Birden çarşaf çekilince yere yapıştım. Kaş'larımı çatıp Ece'ye baktım. " hiç bana öyle bakma. Hadi bizim eve gidiyoruz. Bu sefer 2 haftalık falan hazırla bavulu. Bir haftadır gelmiyosun! Ne kadar sıkıldım haberin var mı? Bu sefer öyle kolay kolay kurtulamazsın elimden! Hadisene bak hala yatıyor! Kalk çabuk babam bekliyor!"

Birden doğrulup, Ece'ye baktım. "Kızım baştan söylesene niye bekletiyorsun adamı!" Sedat amcayı çok sever sayardım. Bana öyle çok iyiliği dokunmuştu ki... Yetimhaneden çıkabilmem için evlatlık almış, yoğun ısrarlarım üzerine ne kadar gecekonduda olsa bir ev almıştı. Sahi evimden çok onlarda kalıyordum. Ama haftada en az 1-2 gün evimde kalmama izin veriyordu. Kendi evimde kalmak iyi hissettiriyordu. Kendine ait bir yuva. Başkasının sana baktığı değil. Başkasının seni beslediği, barındırdığı, koruduğu değil. 17 yıl önce benim için aile kavramını bitiren, benim için en kötü şeyi beni doğurarak yapan o insanlar. Aileye ihtiyaç duymuyorum. Çünkü daha ne olduğunu bile bilmiyorum.

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin