SON

-8-

BÖLÜM -8-

"ASİ KIZ"

"Hey! Eve gideceğim ben. Nereye götürüyorsun beni?!" Sırıttığında ofladım. "Ee binmeyecektin arabama. Bu arabada kuralları ben koyarım. Nereye istersem götürebilirmiş seni" gözlerimi kıstım. Şaka mı bu?"Bak kural mural dinlemem dalarım sana çocuk.hem sen üşenmedin de kural mı koydun?"

"Bu kurallara yarım saatimi ayırdım ben. Listesi bile var. O kadar değerli anlayacağın.  "Gözlerimi devirdim.  "O kural kağıdını götümü sildiğim peçete niyetine kullanırım. O kadar değersiz anlayacağın. " bana kısa bir bakış atıp önüne döndü. "Pekala. Kurullar sikinde değil anladığım kadarıyla. Ama şu an benim arabamdasın. Seni ben götürüyorum. Binerek hata yapan sensin. Ben nereye, sen oraya. "

Oflayıp arkama yaslandım. 'İndir beni inmek istiyorum' saçmalıklarına girerek rezil olmayacaktım. İnemeyeceğimi biliyordum. Bende koltukta yayılıp 'seninle cehenneme bile gelirim ' kıvamına geldim.

Telefonumu çıkarıp Ece'ye 'bu Doruk denen çocuk beni bir yere götürüyor şu an.  Tırsmıyor değilim. Elif teyzeye çaktırma. Sen halledersin. Hadeğğ yallahh ' diye mesaj attım. Kafamı yola çevirip beklemeye başladım.

25 dakika sonra etrafı ıssız bir mekanın önünde durduk. Kırmızı ve siyah tonlarında duvarları vardı. Sorarcasına Kaş'larımı kaldırdım. "Görürsün" dedi ve arabadan çıktı. Bende peşinden çıkıp arkasından takip etmeye başladım.içeri girip kapıyı tutma nezaketinde bulunmadı. İçerisi alkol ve sigara kokuyordu. Ama ağır bir koku değildi. Normal meyhanelerden farklıydı. Şarkı vardı ama hafif bir şey çalışıyordu. Masalar düzenliydi. Götü başı açık karılar şarkı söyleyip dans etmiyordu.

İlerleyip uzun ince bir masanın önündeki taburelerden birine oturdu. Peşinden gittim. " neresi burası? Meyhane olacakmış da son anda İmana gelip içkiden de vazgeçemeyip böyle bir yer yapmışlar? " bana 'dayım hamile' demişim gibi baktı. Sonra önüne döndü. "İçer misin? Daha önce hiç içtin mi?" Biraz düşündüm. Yetimhanedeyken arkadaşlar bir alkol bulmuşlardı. Zorla denetmeye çalışmışlardı. Ağzıma biraz almış sonra sarhoş olmaktan korkup geri püskürtmüştüm. "Hayır "

"Denemek ister misin?"daha çok sorar gibi değilde yapamayacakmışım olumsuz bir cevap vereceğimi bilirmiş gibi söylemişti. Gösteririm ben sana. "En ağırından!" Bana 'ciddi misin?' Der gibi baktı. Sırıttım. "Bir yerden başlamak lazım. " önüne dönerken sırıtışını yakalar gibi oldum. "Sarhoş olup sonra bana ağlama. "

İçkiler gelince önce onun almasını bekledim. İçkisini önüne çekince diğer bardağı elime aldım. O ilk yudumunu alırken Arkada bir gürültü koptu. Doruk o tarafa bakınca içkinin yarısını yandaki saksıya boşalttım. Karşısında sarhoş olup otu boku anlatmak istemiyordum. Acıların içki ve uyuşturucuyla unutulacağına inanmıyordum. Senin için değerli acılar anlık unutkanlıklarla geçmezdi. Doruk'un baktığı yöne baktığımda yaşlı şişko bir adamın kızın üstüne yürüdüğünü gördüm. Yaşlı moruk! Sen girsen girsen Azraille ilişkiye girersin. Bu göbekle de biraz zor!

İçimden sövmeye devam ederken kız tekrar çığlık attı. "Defol git! Yardım edin! Bırak kolumu domuz!" Barın içine bakınca kimsenin bir şey yapmayıp izlediğini gördüm. Dişlerimi sıktım. "Ulan bir şey yapsanıza korkak herifler!" Sinirle kükrediğimde herkesin bakışları bana döndü.

Kız tekrar çığlık attığında başım oraya döndü. Ada'm kızın bileklerini tutup sırıtıyordu. İçimden o sırıtışına kusmak geçmedi değil. Kız aklımı okumuşcasına Ada'mın yüzüne tükürdü. Adamın yüzü hiddetlenirken kızın bileklerini bıraktı. "Ölüceksin kızım!"

Tokat atacağını anladığımda hışımla ayağa kalktım. Tokatı tam kızın yüzüne vuracakken tüm gücümle kolunu tuttum. Öyle filmlerdeki gibi, havalı havalı tek elimle bileğini bükmek isterdim. Ada'm hukuk gibiydi yahu.

İki elimle adımın bileğini kavrayınca bileğimdeki kemik sesi bariz belliydi. Sol elim Ada'mın bileğinin tam altına denk geliyordu. Acıdan gözüm dolsada çaktırmamaya çalıştım. Ada'mın hiddetli bakışları beni bulunca bir an korkmadım değil. "Ulan moruk! Azraille randevu saatin gelmiş geçiyor kızını bırak torunun yaşında kıza sarkıyorsun yavşak herif! O elini münasip biryerine sokmadan siktir git!" Kendi söylediklerimin şaşkınlığıyla Ada'ma baktım. Adamın yüzünde 'birazdan böbreklerin elimde olacak' der gibi vahşi bir sırıtış vardı. Korkuyordum. Ama bu sinirimin önüne geçememişti. Bu sefer bana atmak için kalkan elinden kaçmak için hazırlanırken Ada'mın boynuna uzun bir sopa indi. Valla ne söyleyim iyi geçirdi.

Ada'm yere yığılınca 'what is this mumy?' Kafası karşımdaki kişiye baktım. Bir çift mavi gözle karşılaştım. Çocuk sıcacık gülümsedi. "Sorun yok. Ben bu barın sahibiyim. Buda.... babam." Yerdeki adama iğrenerek baktı. Tek kaşımı kaldırıp çocuğa baktım. "Bazen içkiyi fazla kaçırıp buradaki kızlara yavşıyor. Babam olduğunu bildiklerinden kimse bir şey diyemiyor. İşte,benim çözümümde.." Deyip elindeki sopayı gösterdi. Bana bakıp gülümsedi. "Asi kız"