BÖLÜM -9-"LÜTFEN"
Sevecen tutumu karşısında 10 dakikadır kastığım yüzümü gevşettim. "Ben Emre" elini uzattığında tutup tutmamakta kararsız kaldım. Sonra elimi uzatıp "Melodi" dedim. Elimi ağzına götürürken öpeceğini anlayıp çektim. "Arkadasım bekliyor."
Arkamı dönerken sırıttığını gördüm. İstemsizce bende sırıttım. Doruk'a baktığımda gözlerimiz buluştu. Hızlıca yanına gidip oturdum. "Neden kıza yardım etmedin?!" Omuz silkti. "Emre'nin birazdan geleceğini biliyordum. " daha çok üstelemeyip önüme döndüm.
*******
3. Bardakları isterken bardağındaki son içkiyi saksıya boşalttım. Bir damla dahi içmemiştim. Gelen içkilerin rengi farklıyken 'acaba o ne istedi?' Diye iç sesimle konuştum. Sonunda kendimi tutamayıp sordum "senin içkin neden farklı? Hangisinden içiyorsun?" Duvarda renk renk şekil şekil duran şişelere baktım. Sadece sırıttı. Gözlerimi devirip içkimi elime aldım. Böyle giderse bu gece bu bitkiyle ilişkiye girecektim.
********
Saate baktığımda 9.32 olduğunu gördüm. "Az hızlı sür arabayı. Elif teyze ağzıma sıçacak. " sesli gülüp tamam anlamında başını salladı. Birkaç dakika sonra telefonumun melodisi kulağıma geldi. Arayan kişiye baktım. 'Toprak'
Aramayı cevaplandırıp kulağıma dayadım. "Alo?"
-"aşkım ne yapıyorsun?" Gözlerimi devirdim.
-"bana şöyle seslenmeyi kes!" Karşıdan bir gülme sesi gelince somurttum.
-"ne diyeyim? Melodi mi? Biz sevgiliyiz isminle seslenemem. Hayatım? Canım? Sevgilim?"
-"melodi yeter. Hem ne oldu neden aradın?"
-"hiç. Özledim. Okuldaki gibi her gün göremiyorum seni. Buluşalım mı?"
-"bilmem. Hem şuan müsait değilim. Hoşçakal." Telefonu yüzüne kapatıp çantama attım. Yüzümü yola çevirip beklemeye başladım.Yolda kimse konuşmadı. 10 dakika sonra arabayı otaparka park edip çıktık. Asansöre binip beklemeye başladım. "Çok sessizsin. Neyse böyle kal. Bu daha iyi. " yan gözle Doruk'a baktım. Göz kırpınca sırıtıp önüme döndüm. Kata geldiğimizi belirten ses kulağıma geldi. "Hoşçakal asi panda. " deyip asansörden çıkınca gülüp "hoşçakal çarpık ağız. "Deyip sırıtınca kapı kapandı.
Eve gidince bileğimi ovuşturmayı kestim. Çok acıyordu. Ama kimseye çaktırmamaya çalışıyordum. Sol elim burkulmuştu ve ben solaktım! Kesinlikle anlaşılmayacak Melodi.
Elif teyze elinde terlikle kapıyı açınca seslice yutkundum. Aradan Ece'yi görüp Şirince sırıttım. "Korkmam gerekiyor mu?" Sırıttı. "Fazlasıyla " "oldu o zaman hayırlı günler iyi akşamlar" hızla kattaki diğer duvara doğru koştum. "Kız koşma her halükarda geleceksin eve. O yüzden peşin peşin gel çek cezanı!" "Olduu kalçamda terlik iziyle dolaşmak istemiyorum! Pardon ama popomu seviyorum!" Elif teyze kötü kadın kahkası atınca yüzümü buruşturdum. "Olmadı."
Evden çıkıp üstüme doğru koşunca dehşetle çığlık atıp kenarından koşmaya çalıştım. Burkulan bileğimden tutunca acıyla inledim. Elindeki terliği yere fırlatıp hemen bileğimi Avcı'na aldı. "Ne oldu?! Böyle yapınca acıyor mu?" Bileğimi biraz oynatınca yüzümü buruşturdum. "Hii ne oldu bileğine! Çok acıyor mu? Niye daha önce söylemiyorsun?! Gel hemen krem sürelim " ben hızla içeri sokunca gülümsedim. Ne kadar sinirli olsada, annem olmasada, anne yüreğiydi işte. Acıyla gülümsedim. Asla anne yüreğini tadamamıştım. Kollarının arasında kaybolup o kokuyu içine çekememiştim. Ne kadar umrumda olmasada, arada koymuyor değildi.
"Ece sende terliğimi al"Ece bana bakıp sinsice sırıttı. "Yıllardır bunun hayalini kuruyorum" deyip terliği almadan kapıyı kapattı. Elif teyze duymasın diye gülüşümü tuttum. Elif teyze beni yatak odasına götürüp Çekmece'leri karıştırdı. Aradığı şeyi bulmuş olacak ki Çekmece'yi kapatıp yanıma oturdu. Yavaşça bileğime sürmeye başladı. "Hele bir geçsin bileğinin acısı. Terlikten oklavaya yüksek lisans yapacağım. " gözlerim dehşetle açılınca Ece kahkaha attı. "Yarına kadar dursun bakalım. Acımaya devam ederse doktora gideriz. Nasıl oldu bu?" "Yolda yürürken ayağım takıldı düştüm. " yaşlı bir morukla dövüştüm diyemezdim. Kızarlardı. Ama başta üzülürlerdi. Ve ben Elif teyzeyi tanıyorsam, o Ada'ma karşı oklavasını kullanmakta çekinmezdi.
Bileğimde Elif teyzenin sardığı sargı beziyle odama gittim. Üstümü değiştirip yatağa uzandım. Yorgundum. Hemen uykuya daldım.
*******
Nefes nefese kalktığımda ağladığı fark ettim. Kendimi tutamayıp Ece'nin uyanmayacağı şekilde hıçkırarak ağlama başladım. Yine aynı rüyayı görmüştüm. Yeter artık. Yapma sevgilim. Bunu bana yapma. Acı çektiğimi görmüyor musun?her gün ölüyorum zaten. Yukarıdakine sesleniyorum. "Lütfen.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Teen FictionGüneş'in yıldızlara, ayın ışığa hasret olduğu bu dünyada, ben bile bu kadar siyahken, nasıl bu kadar beyaz sevebildim seni?