Yalnızlığımı hissettim bugün. Kalemim elimde, masamdaki zamansız saatime baktım. Zamanın sensiz ne kadar değerli olduğunu fark ettim. Seninle geçen her saniyem beni farklı isyanlara ittirmiş. Kaybetmedim zamanı, sadece durdurdum. Duran zaman zarfında hayatıma gireni çıkanı tanıyamadım. Kaybedemedim senin kimliğini, yerinede kimseyi koyamadım. Pişman değilim olmayan zamanıma, pişman değilim yok olmuş hayatıma. Son günüm bugün, elvedalara, sensiz haykırışlara. Vakit yok artık sevgili, ben kaybedeceğimi kaybetmişim. Benim için son damlaydın sen, elimi tutan, yüzümü seven ve kalbimdeki delikleri tek tek kapatan.
Kısa boydan uzun boya, lacivert kapıdan mor kapıya bütün aşklara girip çıkan kalbe denen her kelimeye sahiplik zerafetini gösteren sen elimde avucumda ne varsa kapıdan fırlatıp attın. Sen elinde kalem olan bu adamı dalgalı denizlere fırlattın. Karadeniz'in hırçın sularında yüzmeyi öğrenmiştim ben, bak bu sefer sen kaybettin. Nefretimi döküyorum satırlara, oku öğren sana içimdeki kan davasını.
Yatağımda yatarken geliyorsun aklıma ve gün batımında. Geri kalan zamanlar gülmeye hasret değilim. İçimdeki gülüşleri aldığında yüzümden eksilen çok şey olmadı, papatyalar ektiğim yollara mezar toprağı döktüğünde bir şey olmadığı gibi.
Hayat verdiğin adama bir bak istersen şimdi, kalbinde ki ateş aşktan yoksa nefretten mi ?
Senden nefret ediyorum, gözlerinden, kaşlarından, tek tek saydığım kirpiklerinden.
Senden nefret ediyorum, sahte sevginin baş kahramanı.
Senden nefret ediyorum, kalpsiz insanların padişahı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybedilen Satırlar
PoetryKısaca özet geçtim (O)nu. Özlemimden ayrılmayan gözyaşlarım için mürekkep gerektirmeyen sözlerime harcadım olmayan duygularımı, uzattıkça uzattım sensiz sevdayı.