Sabaha kadar uyumamıştım. Gözlerimin altı mosmor olmuş ve şişmişti. Yorgundum. Kızgındım herkese. Üzgündüm. Kendimi katil gibi hissediyordum. Öyle değil miydim zaten ??
Bi yanım senin bir suçun yok diyorken diğer yanım katilsin diye bağırıyordu. İste beni yıkıp bitiren de buydu ya zaten. İki yanımın olması...
Yataktan kalkıp lavobaya girdim ve yüzüme sert bir su serptim. Yüzüm solgundu. Keşke oraya gitmeseydim. Keşke onun evine hiç gitmeseydim diye düşündü bir yanım. Ama ben boyle yapıcagını nerden bilebilirdim ki o senin kaç senelik aradaşındı dedi diğer yanım. Susun diye haykırmak istiyordum. Ortalıkta nefes seslerimden başka hicbir ses olmamasına rağmen sanki herkes yanımda bağırıyormuş gibiydi. Üstelik tek bir kelimeyle. Katil !!
Lavobadan çıkıp mutfağa gideceğim sırada kapı sertçe vurulmaya başlandı. Korkuyordum. Sessizce delikten bakmak için parmak ucumda yükseldim. Birkaç polis kapımdaydı ve kapıyı inceleyip notlar alıyorlardı. Merakımdan kapıyı açtım. Acmasaydım suçlu durumuna düşer, polisleri şüphelendirirdim. "Bu- buyrun"
"Hare Aksoy siz misiniz?"
Gözlerim yanmaya başlamıştı bile "evet benim siz neden buradasınız?"Polislerden diğerine göre daha genç olanı bana doğru gelerek gözlerini kıstı "dün olan cinayetten haberiniz var sanırım"
Kalbim kendini belli etmek istercesine pat pat atarken sakin olmaya çalıştım "ne- ne demek istediğinizi anlamıyorum"
Polis bana bir adım daha yaklaştı. Tabii otomatik olarak bende bir adım geriye geldim "bakın ben hiç lafı uzatmayı sevmem dün Ozan Kaya evinde kalbinin altında vahşice desilmis bir şekilde bulundu. Ve kamera kayıtlarında sizin eve girdiğiniz görünüyor. Sonrası görünmüyor. Bizde.."
"Durun ben diyim sizde beni suçlu olarak görüyorsunuz öyle mi?"
Adam bana bos bos baktı. Gözlerindeki ifadeyi cozemiyordum. Aklımda tek bir soru vardı. Kamera kayıtlarının sonrası neden yoktu ???
"Bakın Hare Hanım siz içeri girdikten sonra kamera kayıtlarını kapatmış olabileceğiniz ortada. Ve kapı kulbunuzun üzerindeki kan?"
Boğazıma bir yumru oturmuştu sanki. Yutkunamıyordum. Kendime defalarca bela okurken polis memurunun cevap bekleyen gözleriyle karşılaştım.
"Şey be- ben dün elim kesildi mecbur kulptan tuttugum için bulaşmış o- olabilir"
Polis bana tek kaşını kaldırarak baktı "bizdeee bunu doğrulamak için bu kanı otopsi için laboratuvara gönderdik. Ve sonuclar belli olana kadar bizimle kalacaksınız"
"Siz aklınızı kacırdınız galiba. Annem babam var benim. Durup da sizin saçma sapan suphelerinizle uğraşamam. Evimde durup sonuç beklerim. Kacıcak bir şeyim yok ya"
"İyi biz her ihtimale karsı evinizin önüne polis dikicez. Yani kacarsınız falan"
Son sözü gözlerini kısıp bastırarak söylemişti. "Kacmam!! Merak etmeyin"
Adam başıyla onaylayıp geri adımlayarak arabaya bindi. Geriye sadece arkasındaki adam kaldı. Ters ters bakıp içeri girdim ve kapıyı sertçe kapattım. Kapının arkasına çömelip ne yapacağımı düşünmeye başladım. Ömrümün geri kalanını hapislerde geçirmek istemiyordum...
Eğer kapımın kulbundaki kanın Ozan'a ait olduğu ortaya çıkarsa benim için her şey biterdi. Birşeyler düşünmeliydim. Ömrümün geri kalanını hapislerde geçirmek istemiyordum.
2.bölümü de şurada noktalayayım bakayıımm.
Vote ve yorum gelirse yb her gün gelebilir. Görüşlerinizi yoruma yazın bakalım. Sizce Hare napacak? Herkes yazsın hadi bakalım.
Sizi Seviyorum 🌹🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİHAŞK
Misteri / ThrillerBir insan hem nefret edip hem deliler gibi aşık olabilir mi ? oluyormuş işte...