Gerçekleşen Oyun (Gay)

1. Bölüm

  

   Medyadaki başrolümüz olan Acar AGÜN

  Alarmın sesi resmen kulak fetişi yapar gibi çalarken uyandım. Alarmı kapattıktan sonra telefonum çalmaya başladı. Arayan benden büyük bir küfür kazandı.

"Efendim en iyi salak, gerizekalı arkadaşım Güney"dedim. Dün Baha'dan da konuşmuştuk. Eşcinsel olduğumu bildiği için ben ve Baha hakkında yorumlar yapmıştı. Baha'nın mal olduğunu salak olduğunu falan söylemişti. Ama sonradan beni kıskandığını, benim hiç sevgilim olmamasını istediğini söyledi. Böylece beraber yaşlanıcaz demi Güney. Bu yüzden kendisi salak arkadaşımdır.

"Acar ben hastayım. 1 hafta kadar falan gelmem okula. Haberin olsun diye aradım. Arayacağıma pişman ettirdin saol."diye mırıldandı. Gerçeketende sesi baya kötü geliyordu.

"Geçmiş olsun Güney yaa. Benim yapabileceğim bir şey var mı?? Geliyim mi yanına??"dedim. Kesinlikle gel dicekti. Piç yaa."Eh gel bari çorba yaparsın. Annemde yok, ayağada kalkamıyorum."diye homurdandı. Ben seni bilmiyor muyum eşek."Tamam şebek geliyorum hemen."diyip kapattım. Dar mavi kot pantolonumu ve üstüme gökkuşağı renklerinden oluşan bir t-shirt giydim. Güney'e doğru yola çıktım. Evleri yakında olduğu için gitmem uzun sürmedi. Kapısını çalıp içeri girdim. Birde yorganla geliyor, şebek yaa.

"Şebek sen buraya yat ben çorba yapıp geliyorum." dedim. "Hazır çorba mı??"dedi. Tabiki de hazır çorba. Tamam eşcinsel olabilirim ama kim demiş ki eşcinseller yemek yapabiliyor diye. Şu hazır çorba olmasa ben Güney'i zehirlerdim heralde.

"Zehirlenmek istemiyorsan hazır çorba. Heee eğer hani zehirlenmek istiyom. Hastalıkla iyi gider diyosan orası ayrı"

"Lan zaten ölüyom burda. Git hazır yap."

Mutfağa girip üst raftan tencereyi ve alt çekmecedeki hazır çorbayı çıkardım. Sık sık evlerine geldiğimden neyin nerde olduğunu biliyorum.(Hazır çorba dahi yapmayı bilmediğim için buraları geçiyorum.)

Çorbayı yapınca kaseye koyup Güney'in odasına gittim. Yatakta doğrulunca tepsiyi önüne koydum. Güney bir çorbaya birde bana baktı.

"İçirmeyecek misiiiin??"dedi dudaklarını büzerek.

"Altını da değiştiriyim mi agucuk gugucuk."dedim yanaklarını sıkarken. İlgisizlik başına vurmuş bir adet şebek. İyice dudaklarını büzdü.

"Tamam baş belası tamam"

Tüm günüm Güney'i yemek yedirip tuvalete götürmekle geçti. Bide üstüme kusma meselesi var tabi. En sonunda eve varabilince yatağıma yattım.

Dön o yana dön bu yana Uyku tutmayınca saatin 3'ünde gece gece sigara pakedimi alıp bahçeye çıktım. Hala düşünüyordum. Bir heteroyu sevmek eşcinsellerin en büyük acısı mıdır?? Yoksa o heteroyu hem sevip hem de kardeşim demek mi eşcinsellerin en büyük acısıdır??

Arkamdan ayak sesleri gelince birden irkildim. Hemen arkamı dönüp baktığımla şaşırmam bir oldu. Baha tüm ultra taşlığıyla gözlerime bakıyordu.

Ben heyecandan kekeleyerek " Bba-ha n-ne işin v-var senin bu-burada."dedim. Baha'nın açık kahve gözleri karanlıktan simsiyah olmuş. Kumral saçları önüne gelmiş. O saçlarını önünden çekip arkaya doğru atarken içimde kelebekler uçuştu, bir hoş oldum.

"Acar sorduğum soruların hepsine doğru cevap vereceksin tamam mı??" dedi. Cevap alamayınca yineledi."Tamam mı??"

Kafa sallamakla yetindim.

"Acar sen eşcinsel misin??" diye homurdanınca o kadife sesi gitmiş yerine kart kalın bir ses gelmişti. "Acar şimdi sıçtın." kendi kendime söylenirken Baha birden kolumu tuttu. Sert tuttuğu için haliyle canımı yakıyordu.

"Baha canımı acıtıyorsun." diye homurdanarak kolumu ondan almaya çalıştım. Ama o kadar güçlü ki hiçbir şey yapamammıştım. Neden Baha bu kadar kaslı ki, neden ben onun yanında çocuğu gibi kalıyorum?? Cılız bir Acar AGÜN. Ama hakkını vermek lazım peşimden az koşturtmadım. Yani yakışıklı sayılırım.

"Acar bak sana bir soru sordum. İbne misin??"diye homurdandı. Hala kolumu çok sıkıyordu.

"Hayır Baha hayır. Şimdi bırak kolumu canım acıyor."dediğimde sonunda kolumu bırakmıştı. Bende koluma elimle masaj yaptım. Çok canımı acıttı piç kurusu.

"Peki Güney'in söyledikleri..."

"Güney sana ne söyledi bilmiyorum ama hepsi yalan." dediğimde bir oh çektiğini gördüm. İçim çok acıdı.

"Çok korktum Acar. Çok korktum Güney senin eşcinsel olduğunu söyledi. Beni sevdiğini söyledi." diye homurdanınca kendimi tutamadım. İnceldiği yerden kopsun."Evet eşcinselim ve evet seni seviyorum"dedim. Ani duygu değişikliklerimin yanına bide ani hareketlerim geldi. Uğraş dur Acar. Baha gözlerini pörtleşmiş şaşkın yüz ifadesi ile bana bakıyordu. Bende bir an boş bulunup dudaklarına yapıştım. Baha şaşkınlığını 2 kata çıkarttı. Öpüşüme hiç karşılık vermedi. Beni birden itince ne olduğunu anlamadım.

"Seni seviyorum." diyince birden yumruk attı.

"Senden nefret ediyorum!!!"

Bilmiyorum bir şeyler daha eksik gibi. Uykulu kafayla yazdım. Neyse yorum yapın ya. Burda olmamış bunu düzelt falan. Valla şu 3-4 ayda yaşadıklarımla roman yazarım heralde. 4 ayda hayatım boka sarmış durumda. Aklım fikrim kalbim durdu resmen. Hadi iyi okumalar size.