16. Bölüm

2.3K 81 10
                                    

Uyandigimda etrafıma bakındım. Odada tek tanıdığım cenin pozisyonunda yanımda yatan sevdicekti. Melek gibi uyuyordu huzurum. Hafifçe yanından kalktım. Acıkmıştım.
  
   "Bırakma beni, nolur." arkamdan gelen uykulu bir o kadar da tereddütlü sesi duyduğumda gitmemem gerektiğini anlamıştım.

    "Ama ben çok acıktım." dedim en tatlı ses tonunu kullanarak. Yataktaki hafif kalkık bedene baktım. Ona doğru tamamen döndüğümde gözlerimiz buluştu. Anlamlandıramadığım şekilde korkuyordu gitmemden. Onu bırakmak nefesimi yeniden kestiğim anlamına gelirdi. Gözlerindeki yalvarışı, acıyı gördüm. Benim çektiğim acının çeyreği bile olamaz. Ama onun gözlerindeki yalvarışla daha çok acı çekiyordum.

   "Eee Çınar bey evinizde misafir var. Kahvaltı hazırlamıyıcak mısınız??" dedim yine tatlı olmaya çalışarak. Gözlerindeki o korku yokolmuştu. Yalvaran gözler yerini mutlu, huzurlu, sevgi dolu gözlere bıraktı.

   "Sen misafir değilsin ki. Burası ikimizin evi, burada beraber yaşayacağız."diye homurdandı. Bu utanma denen hissi nasıl kaldırabiliyoruz. Ya ben bu çocuğu yerim ya. 1 dakika Çınar. Lan Çınar yaşıyor. Lan hayal değil. Hayal olsa o kadar duygulu değil. Boş bakardı yüzüme, hiçbir şey hissetmiyomuş gibi.

   "ÇINAAAAR!!!"bbağırarak döndüm arkama. Çınar burdaydı lan. Lan ölümüyle hayatımı 1 yıllığına siken  adam yanımdaydı. Yanımda korkmuş bir şekilde duruyordu sevdiğim. Nasıl öldüğü halde dirildi. Bunları sormadan önce yapıcak başka bir şeyim var.

   "ÇINAAAAARRRR" diye bağırarak ona doğru koştum. Şaşırmıştı. Hemen ayağa kalktı. Ama koşmama engel değildi. En sonunda önünde durarak kucağına atladım. Ellerini popoma koyup hem kendini sabitledi hem de düşmememi sağladı. Boyum uzun olduğu için eğilipte öpmem gerekiyordu. Artık utanmak istemiyorum. Sevdiğimin dudaklarına şehvetle yapıştım. Bu öpüşme masum değil, şehvet ve aşk doluydu. 1 yılın özlemiydi bu öpüş. Onca çektiğim acıların bedeliydi..

  "Ya oha abi senden ne istiyorlar?? Tüm suç senin babanın değil mi?? Seninle ne alakası var?? Ya sen bana neden yaşadığını söylemedin?? O hallerimi görmedin mi sen benim. Kaç kere intihar etmeye kalktım haberin var mı senin??" Çınar kolunu omzuma atıp sarıldı. Hemen elini ittirdim. "Bırak beni Çınar. Lan yaşadığını söylemedin beni kaç kere intihara sürükledin sen. Ben bunları yaparken de izlediğini söylüyorsun bana." gözyaşlarıma hakim olamadım. Ben arabaların önüne atlarken, evimin çatısından atlarken hep beni izlemişti. Kurtarmayı bile denememişti. Hayatımı kurtaran hep başka başka insanlardı. O değildi yanımda olan. Başkalarıydı..

   "Ne desen haklısın sana söyleyecek bir tane bile sözüm yok. Ama ben sen intihar etmeye çalışırken öylece durup izlemedim. Sen çatıdan atlarken son anda kurtaranlar adamlarımdı. Gelmek istedim yanına ama sende tehlikedeydin. Seni öldüreceklerdi. Gelip sarılamadım sana."dedi. Ama ben o yokken daha çok ölmüştüm. Bundan haberi bile yok. Yüzünde üzgün bir o kadar da masumluk vardı. Çınar'ın o masumluğuna dayanamayıp sardım kollarımı boynuna, yapıştım kiraz renkli dudaklarına. Bu ani değişen duygularımı ne yapıcaktım.

   Aklımdaki sorulardan çıkıp kendimi kiraz dudaklara verdim. Öpücükler derinleştikçe derinleşiyordu. Eğer buna dur demezsem ileride olacaklardan Çınar sorumlu değildi. Daha erken ya. Daha birbirimizi tam tanımadan yapamam. Bekaret meselesi gerçekten çoğu eşcinsel erkekte sorun değilken benim masumluğumun, temizliğimin tek kanıtı o'ydu. Anlayacağınız üzere benim bekaretimi korumam, kadınların bekaretini korumasıyla aynı. Hayatımı bir ömür geçirebileceğim biriyle sex yapmak istiyorum. Bu kişinin de Çınar olacağına eminim lakin daha zamanı var. Belkide eski sevgililerim bu yüzden ayrıldı benden.

Melek...

  "Acar 2 gündür yok farkında mısınız??"dedim telefonla ilgilenen Simay ve ona bakan Kaan'a. Zaten sevmem şu Simay'ı. Böyle yapınca daha da boğazlayasım geldi.

   "Lan çocuk yok diyoruz anlamıyolar ya." Keremde dayanamayacaktı. İkimizi de dinlemedikleri ortada. Deniz'in hatrı olmasa bu kadar bile dayanamazdım ama artık bu Simay orospusu çok oldu.

   Simay'ın saçından tuttuğum gibi Kaan'ın yanından kaldırıp yola attım."Ulan orospu senin ağzına sıçarım. Senin bu gruba bu pezevenk için girdiğini bilmediğimi mi sanıyorsun??" O sırada Kerem de Kaan'ı tutup yola attı."Kalkıp siktirip gitmezseniz annenizden emdiğiniz sütü götünüze sokarım."dedim sinirle. Az küfür eden bir insanı bile baştan çıkardı şerefsizler. Acar 2 gündür yok ayakta zor duruyorum bu adi pislikler burda oynaşıp duruyor. Kardeş ayağına birbirlerini s.kecek şerefsizler. Neden güzel arkadaş edinemiyordu bu Acar.

"Sizinle sonra görüşücez"

"Görüşelim Kaan bey. Bekliyoruz..." ağız göz dalacağımı bildiği için kolumdan tuttu Kerem. Kaanla Simay yanımızdan hızla geçerek gitti. Hemen ardından telefonuma mesaj geldi.

Gönderen Acar:

  Meleğim iyiyim ben. Dönünce her şeyi anlatıcam. Beni merak etmeyin. Sizi seviyorum ❤

   Acar'ın mesajını gördükten sonra hemen aradım. 'Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor ......' kadının sesini duyunca kapattım. Senin de ağzına sıçıcam Acar bey seninde...

Kitabı 1. Bölümden başlayarak düzelte düzelte tekrar yazıcam. Bazı bölümler arasında kopukluk var. Mesela güneyle eda vardı hemen gittiler. Aslında gitmediler ben onları unuttum. Ay neyse en fazla 2 haftaya kadar her bölümü düzeltip yayımlıyıcam.

Gerçekleşen Oyun (Gay) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin