BIGBANG VE YÜKSELEN YILDIZ

Eski Günleri Özledim

     Jennie ile hurt şarkısını söyleyip sahneden indik.

Jennie:Gerçekten de iyiydik.Senle aynı sahneyi paylaşmak çok iyi bir duyguydu.

-Bence de çok iyiydik seninle aynı sahnede olmak büyük bir mutluluk.

Üstlerimizi değiştirip vedalaştık.Arabaya binip Jiyong'un kolyesine baktım.Bunu ona vermem lazımdı.Ama vermek 1 gram bile istemiyordum.Şirkete vardığımızı fark edince kolyeyi çantama koyup şirkete girdim.Odama çıkıp soğuk bir duş aldım.Saçlarımı kurutup rahat bir şeyler giyindim.Kolyeyi çantadan alıp kapıyı açtım.Jiyong'un odasına yönelip kapıyı çalacaktım ki omzumda bir el his ettim.Arkama baktığımda bu Mino idi.

-Pınar benimle terasa gelir misin?

-Şu kolyeyi verip gelsem.

-Kolyenin acelesi yoktur ama benim acelem var.Lütfen..

-Peki öyle diyorsan çıkalım.

Birlikte terasa çıktık.Elindeki 2 kahveden birini bana verdi.

-Bugün gerçekten çok iyi bir performans gerçekleştirdiniz.

-Çok teşekkür ederim.Siz de '' really really'' şarkısını çok güzel söylediniz.

-Sadece onu mu?

-Yani siz her şarkıyı güzel söylüyorsunuz ^_^

-Şu arabadan inenler Kiko ve Jiyong değil mi?

-Yüksek olduğu için çok belli olmuyor ama büyük ihtimal onlardır.

-Hemen suratın düştü onu bu kadar sevmek zorunda mısın?

-Bu nasıl soru?Sevgime engel olamam ve olmakta istemiyorum.

-Ama o seninle değil anla artık.

-Anlayabiliyorum ama kabullenemiyorum.Onu kalbimin derinliklerinden atamıyorum.Çok mu mutluyum sanıyorsun?

-Senin dibinde sana aşık olanı fark etmiyor sana en uzaktakine aşık oluyorsun.Artık fark et.

-N-neyi fark edeyim?

-Beni.Jiyog bitti yeni bir sayfa açmayacak mısın?

-10 yıldan fazla oldu ona aşık olalı.Onun yanında olmak bile bana mutluluk verirken böyle demen çok saçma.

-Senin yanında olmak da bana mutluluk veriyor.Lütfen yarın sabah attığım konuma gel.

-Ama...

Çoktan gitmişti bile.Bu neydi şimdi?Düşünmek için vaktim yoktu.Kızlarla birlikte müzik odasına indik.

Damla:Biliyorsunuz ki 4 ay sonra comeback yapacağız ama bizim ortada bir şarkımız bile yok.Açıkçası ben düşünmedim bile.

-Benim bir fikrim var ama ne dersiniz bilmiyorum.

May j lee:Ne fikri?

-Ben şöyle düşündüm.Eğer biz hem Türk hem Koreli üyelerin bulunduğu ilk grup isek diğer gruplardan farklı şarkımız da olmalı.Hem Türkçe hem de Korece bir şarkı olmalı.Böylelikle hem Türkiye'de hemde Kore'de yeni bir akım başlamış olur.

Lia:Wow gerçekten hayali bile güzel.

Damla:Gerçekten çok iyi fikir.Hem Korece ve Türkçe gramer olarak benziyor bu iki dil uyum içinde olacaklardır.

May j :Bence hemen başlayalım bitirip başkana sunduğumuz vakit eminim o da hayran kalacaktır.

-O zaman hadi başlayalım fighting :D

7 saat çalıştıktan sonra yorgun düşmüştük.Toplanıp odalarına çıktılar.Saat 23.00 idi.Kolyeyi verse miydim?Uyumuş mudur?Yada odasında mıdır?Aslında onu görmek için bir bahanem var.Belki de kolyeyi kaybettiği için telaş içindedir.Hızlı adamlarla odasına doğru yürüdüm.Öksürüp sesimi düzelttim.Saçımı elimle düzeltip kapıya vurdum.Açan yoktu.Tekrar vurduğumda içeriden''1 dakika '' dediğini duydum.Bu Jiyong idi.İçim biraz da olsa rahatlamıştı.2 dakika sonra kapıyı açmıştı.Ama çok halsiz ve terlemiş gözüküyordu.Ayakta durmak için kapıya yaslanıyordu.

-Jiyong ne oldu sana?

Elini omzuma atıp yatağa yatırdım.Yarı uyanıktı.Bir şeyler diyordu ama anlamıyordum.Ateşi 39 dereceydi.Telefonu masadan alacakken elimden tuttu.

-Lütfen kimseye haber verme sadece yorgunum.

-Ne diyorsun gerçekten ateşin 39 derece.Yarı uyanıksın.

-Lütfen...

-Tamam tamam bekle o zaman soğuk su ve bez getireyim.

Alıp geldiğimde uyumuştu bile.Bezi ıslatıp yüzünü sildim.Bezi tekrar ıslatıp alnına koydum.Biraz da olsa ateşi düşmüştü.Jiyong ilaç sevmediği için mutfağa gidip annemin bana hastalandığımda yaptığı doğal karışımı yaptım.Yastığını kaldırıp kaşıkla ağzına götürdüm.İçtiği gibi tekrardan uyudu.Saat 2 olmuştu.Ayağa kalkıp kapıyı yönelecektim ki Jiyong kolumdan tuttu.Gözleri yarı açıktı.

-Pınar lütfen yanımda kal,eski günleri özledim.

Ne?Jiyong hatırlıyor mu?

*Lütfen görüşlerinizi yoruma yazın finale çok az kaldı*