Hayat her zaman istediğiniz gibi gitmez.İnsanlar da iyi değildir.Sadece kendilerini mükemmel görüp diğerlerini ezik durumuna düşürmek için çabalarlar.Farklı insanları kendilerinden uzak tutarlar.Fiziksel veya ruhsal fark etmez.Eğer farklıysanız yargılanırsınız.İşte ben bu durumdan nefret ediyorum.Her insan farklıdır.Her insanın bir kusuru vardır.Bu insanları dış görünüşünden yargılamak yerine onlarla tanışmalı öyle bir yargıya kavuşmalıyız.Kimsenin içini kontrol etmeden bilemeyiz.Şimdi otur aynanın karşısına ve kendine bak.Belki delisin biraz,belki şişmansın,çok zayıfsın,yüzünde sivilceler var,ruh sağlığın bozuk veya başka bir kusur ama şunu da unutma ki sen bunu okuyan mükemmel bir insansın. ❤️❤️❤️
Adım Tuna Karahan 17 yaşında lise son öğrencisiyim.Babamın yaptırdığı Karahan Kolejinde okuyorum.Babamın yoğun bir iş hayatı var.Benimle ilgilenmiyor bile.Annem benimle ilgilenmeye çalışıyor fakat onunda iş hayatı yoğun olduğu için zaman bulamıyor.Üç arkadaşım var melek,şeytan ve küçük.Küçüklüğümden beri hepsi benimle.Onlara çok alıştım.Evet şizofrenim.Bu benim için bir sıkıntı mı?Artık o kadar da sorun etmiyorum.Onları seviyorum,yalnız hissetmememi sağlıyorlar.Eğer bir gün giderseler çok üzülürdüm.Birde benden küçük bir kız kardeşim var.Adı Doğa.O benim canımın içi,kimse yokken tek destekçim.Kısacası her şeyim.En yakın arkadaşım Furkan Altaner.Aile dostuyuz diyelim.
Odamda camın önüne geçmiş kitap okuyordum.Dışarıda yağmur yağıyordu.Sessiz bir şekilde okuduğum kitabım ve bana müzik gibi gelen yağmur sesleri ile mutluydum.Fakat bu mutluluk Hatice annenin içeriye girmesi ile son buldu.Hatice anne bizim emektarımız ben kendimi bildim bileli yanımda.Evin her şeyine yetişen superman gibi bir kadın.
''Hadi Tuna oğlum yat artık.Yarın okulun var sonra uyanmakta zorlanıyorsun yavrum.''
İlk başta gözlerimi devirdim,sonradan gülümseyerek:
''Tamam Hatice anne yatıyorum hemen.''
Oda gülümseyerek odadan çıktığında benimkiler konuşmaya başladı.
''Hı işte başlıyoruz.Ayol bir sussanıza akşam akşam ne oluyor?''
Tabi bu huzur da uzun sürmedi ki şeytan konuşmaya başlayınca moralim bozuldu.Emin olun her an bir şeytanla konuşabiliyor olmayı istemezdiniz.
Sabah Doğa'nın yüzüme bir bardak su dökmesi ile yatağımdan yere düştüm.
''Kızım manyak mısın nesin?Ne bu enerji sabah sabah?''
''Günaydın abişim hadi kalk okul var bugün.Abilerin en yakışıklısı,en mükemmeli.''
Doğa sırf bir şey yapmayayım diye beni yatıştırmak için iltifat cümleleri savururken odadan çıktığında benimkilere de günaydın dedikten sonra hazırlanıp çıktım evden.Okula gidene kadar durmadan konuştular.Kafamı şişirmiş olsalar da artık buna da alışmıştım ve o kadar rahatsız olmuyordum.
Okula adımımı attığım anda ise onu gördüm.Bankta oturuyordu.Üzgün görünüyordu.Daha önce buralarda hiç görmemiştim onu demek ki yeniydi.Yanına gittim banka oturdum.Ders zili çalmış ve bahçede bizden başka kimse yoktu.İlk başta konuşmadım öylece kaldım.Sonra cesaretimi topladığımda konuşmaya başladım.
''Şey...Merhaba.''
Kafasını bana çevirip yüzüme baktı.Gözleri yeşildi saçları ise kumral o kadar masum bakıyordu ki alıp sarılasım geliyordu.Gülümsedi:
''Merhaba.''
Ses tonu o kadar mükemmel gelmişti ki bir an ne diyeceğimi şaşırarak öylece baktım.Sonra kendimi toparladığımda tekrar konuşmaya başladım:
''Tanışabilir miyiz?Sakıncası yoksa tabi.Yenisin galiba buralarda.''
''Tabii ki tanışabiliriz.Evet yeniyim''
''Adın ne?''
''Masal.Sen?''
''Tuna.Memnun oldum.''
Konuşmadan gülümseyerek kafa salladı.Onla konuştuğum anda kafamdaki bütün düşünceler dağılmıştı.Şuan kafamdaki şeytanın bile konuşmuyor olmasına şaşırmıştım.Zil çaldı ve bu aralarda geçirdiğim en güzel beş dakikayı geçirmiştim az önce. Furkan'ın bize doğru geldiğini görünce Masal'dan özür dileyerek Furkan'ın yanına doğru gittim.
''Ne yapıyordun sen orada?Niye derse girmedin?''
''Hiç sadece oturuyordum.Derse girmek istemedi canım kafam bozuktu biraz.''
Furkan imalı bir şekilde bana baktı ama konuyu fazla uzatmadı.Hastalıklı olduğumu okulda Furkan'dan başka kimse bilmiyordu.Zaten Furkan'a da söyleyeli fazla olmamıştı.Okul bilmiyordu çünkü eminim ki bilseler benimle dalga geçerlerdi.Hastalıklı olduğumu tam bir pislik olduğumu düşüneceklerdi ama ben hastalıklı değildim sadece onlardan biraz olsun farklıydım.
''Neyse Tuna geliyor musun kardeşim?Ben çok acıktım kantine gidelim.''
Gitmek istemiyordum aslında. Masal'ın yanına gidip onu daha çok tanımak istiyordum.
''Sen git ben sana yetişirim.''
''Sen bilirsin.''
Furkan arkasını dönüp gittiğinde yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve arkamdaki banka döndüm.Masal yoktu.Nereye kaybolmuştu ki şimdi bu kız?Al işte Tuna beklettin kızı oğlum tabi gider be.
Kantine gittiğimde Furkan ve birkaç arkadaşım daha masada oturuyordu.Yanlarına doğru ilerledim.O anda Kaan'ın sesleri gelmeye başladı kulağıma.Sırf birinin duyması için bağırıyor gibiydi.
''Aga tamam anladım ne olduğunu söylemiyorsun,sevgili olmak istemiyorsun da şu cilvelere bakar mısın ya yok olmaz Kaan bana kaç kişi teklif ediyordu da işte ben kabul etmiyorum sen varsın diye.Kıçımın kenarı ya.''
Kimin taklidini yaptığını çok iyi biliyordum ve o kadar mükemmel yapmıştı ki istemsizce sırıtarak yan masada oturan Gamze'ye doğru bir bakış attım.Ölümcül bakışlarını bana göndermeye başladığında önüme dönerek yürümeye devam ettim.Masaya oturduğumda Murat konuşmaya başladı.
''Oğlum üstüne düşmeyeceksin işte böylelerinin.Alacaksın kafasını duvara duvara vuracaksın o zaman görecekler cilveyi.''
Duyduklarımdan sonra tekrar sırıtarak:
''Gencolar bir sakin olun bu ne şiddet böyle.''
Kaan bana bakarak gülümsedi.
''Kanka boşver kızlar işte anlarsın ya.''
Gene bağırarak söylemişti.Gamze ile Kaan bir aralar sevgiliydi ama Gamze ne olduysa Kaan'dan ayrılmıştı durduk yere ve Kaan bunun nedeninin halen öğrenmeye çalışıyordu.
Kaan konuşmaya devam etti:
''Tuna yarın basketbol maçı yapacağız geliyorsun değil mi kardeşim?''
''Gelmez olur muyum bro.''
Biz böyle konuşurken ders zilinin çalması ile sınıfa gittik.
Birkaç sıkıcı dersten sonra evdeydi.Bugün benimkilerle doğru düzgün hiç konuşmamıştım.Ne durumdaydılar acaba?En iyisi kaşınmadan kafam sessizken yukarıya çıkıp kitap okumaktı.
Odamın kapısını açtığımda karşımda Masal'ı gördüm.Nasıl gelmişti ki buraya?Nereden bulmuştu evimi?Sanırım bunu sorgulamanın sırası değildi.Kötü durumdaydı ve yardıma ihtiyacı vardı.Benimde soracağım sorular tabii ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofrenin Masalı
Teen Fiction17 yaşındaki Tuna küçüklükten beri kedini kurtaramadığı bir hastalık olan şizofreniye yakalanmıştır.Kendisi buna artık alışmış olsa da onu bu durumdan kurtarmak isteyenler vardır.Hayatına birden giren Masal'da aynı düşüncededir. Tuna bu hastalıktan...