Dans ve Şarkı

Talihsiz Gece

Hep birlikte sahile indik. Ben sevgilimin ellerinden tutup bir yandanda onun göğsüne yaslanıyorum. Oda beni kolları arasına almış saçlarımı kokluyordu. Bizimkiler bizden habersiz çadır almışlar. Birde dilek balonları. Biz çadır aldıklarını görünce şaşırdık. Ama kurmak zorundaydık. Neyse el birliği ile 3 tane çadır kurduk. Bizimki mor,Sena ile Deniz'inki mavi, Bora ve Rana'nın ki ise sarıydı.
Bizim çadırımız ortadaydı. Sağımızda Senalar solumuzda ise Boralar vardı. Hep birlikte bir ateş yaktık ve başında oturduk. Biraz sohbet ettik daha sonra Sena şarkı söyledi Deniz de gitar çalarak Sena'ya eşlik etti. Çok güzel bir akşam geçirmiştik. Bu gece uyuyabileceğimi sanmıyordum. Ama yanımda yatan kişi Rüzgar olunca insan ona sarılarak uyumayıp ne yapsın. Rüzgar benim saçlarımı okşuyordu. Bende ona sarılmıştım. O saçımı okşarken uyuya kalmışım. Sabah uyandık. Rüzgar saçlarımı kokladı ve beni alnımdan öptü. Çadırdan çıktık. Rüzgar çadırı toplarken bende bir yandan bizimkileri uyandırmaya çalışıyordum ama ne mümkün. Düşünün Deniz horluyordu. En sonunda dayanamadım ve denizden aldığım suyu yüzlerine döktüm. Hepsi çığlık atarak kalktı. Biz Rüzgar ile birlikte kahkalarla onları izledik. Onlarda çadırlarını topladılar. Hep birlikte odalarımıza gittik. Çok yorgunduk. Hepimiz odalarımıza çekilmiştik. Akşam çadırda yatmış olmanın verdiği boyun ağrısı ile yumuşacık yatağımda uyuyup gitmişim. Sabah olduğunda Rüzgar'ın odasına gittim. Kapıyı tıkladım ama kapıyı Deniz açtı. Rüzgar'ı sordum. Deniz;
- Rüzgar dün gece odadan çıktı. Senin yanına geleceğini söylemişti. dedi.
Ama benim yanıma gelmemişti. Kötü şeyler olduğunu düşünmekten başka bir şansım yoktu. Ama iyi taraf bulayım derken kafayı yiyecektim. Hemen lobiye sordum onlarda Rüzgar'ın saat gece 3 gibi arabaya binip gittiğini söylediler. Acaba Rüzgar beni terk mi etmişti..
Rüzgar'ı aradım açmadı. Mesaj attım;
- Sevgilim neredesin? Aradım açmadın merak ediyorum. Endişeleniyorum. yazdım.
Ama geri dönüş 1 saat sonra oldu.
- Rüzgar Bey dün gece kaza yaptı. Şuan hastanede.
Yazıyordu. Hemen arabama bindim. Bir yandan Rüzgar'ın telefonunu tekrar arıyordum. Çünkü telefon kimde ise hastaneyi soracaktım. Telefonu açtılar. Hastaneyi öğrendim ve hemen yola koyuldum. Hastaneye vardığımda gözlerim ağlamaktan şişmişti ve kan çanağına dönmüştü. Rüzgar'ın kaldığı odayı sordum. Ama bana yoğun bakımda olduğunu söyledikleri anda başım dönmeye başladı ya da bilmiyorum insanlar mı dönüyordu. Hemen asansöre bindim. Ve 2. Kata çıktım. Biraz ilerledim. Ve evet sevgilim karşımda idi. Ağzında ve burnunda hortum. Kalbinin üstünde kablolar. Ağlıyordum sonra kafamı eydiğimde yerde birkaç damla kan gördüm. Burnum kanıyordu. Ve gerisi bende yok.
Uyandığımda bende hastanenin bir olasındaydım. Bayıldığımı söylediler. Kolumda bir serum vardı. Ama benim Rüzgar'ın yanında olmam lazımdı. Hemşireye yalvardım serumu çıkartması için ama o bana sakinleştirici vurmuştu. Ben tekrar uyuya kaldım. Akşam Sena,Deniz,Bora ve Rana hepsi gelmişler ama ben uyuduğum için hiçbirini göremedim. Uyandığımda sabah olmuştu ama bur sonraki gün değil 2 gün sonra. Çünkü ben uyanıp sinir krizi geçirince tekrar sakinleştirici vurmuşlar. Uyandım hemşire serumumu çıkarttı. Ben hemen ayağa kalktım. Daha iyiydim başım mda dönmüyordu. Yanımda Sena vardı kolumdan tutup bana destek oldu. Ayağa kalkar kalmaz Sena'ya Rüzgar'ı sordum. Oda bana Rüzgar'ın uyandığını durumunun iyi olduğunu ve yoğun bakımdan çıktığını söyledi. Hemen beni Rüzgar'ın bulunduğu odaya götürmesini istedim. Rüzgar'ın odasına vardık. Ben doktorundan izin alarak odaya girdim. Beb girince Rüzgar gözlerini açtı. Ağlayarak ellerini ve saçını okşadım. Oda elimi tuttu. 3 gün sonra Rüzgar hasteneden çıktı. Otele gittik. Ben Rüzgar ile aynı odada kaldım çünkü ona bakmam gerekiyordu. Rüzgar'a o gece neden kaza yaptığını ve nereye gittiğini sordum. Rüzgar biraz durdu ve
- O gece ben Antalya'ya gidiyordum senin için. Bak Nefes bunu sana açıklamanın vakti geldi bence.....