-Mecbur Oldu Gitmek-

83 18 22
                                    

Baran kapıya koşarken Emir de ne olduğunu anlamadan Baran'a yetişerek kolundan tutup durdurdu.Sonra kendisine çevirerek :
-Baran ne oldu nereye böyle ?
O arada masadan kalkıp ayaklanan ev halkınında kulakları onlarda bakışıyorlardı...Annesi:
-Oğlum Emir haklı nereye birşey mi oldu Tuğçeye?
Baran hemen gitmek istiyordu bu yüzden hemen cevap verdi:
-Anne Tuğçemm riskli bir  kaza geçirmiş yanında olmam gerekiyor..
Emir hemen masanın üstünde duran anahtarlarını alarak Baran'ın omzunu sıvayarak:
-Sakin ol birşey olmayacak hadi hemen gidelim.
dedi.Annesi ise şokla karışık acı  ir bakışla Barana sarılarak :
-Bende geliyorumm sende sakin ol.
Annesi Baran'a sıkıca sarılmıştı çünkü yeni birini kaybetmişken Baran'ın içinde kalan son papatyaların da öldüğünü hissedebiliyordu.Ama Baran annesinin başını öperek:
-Anne kimse gelmiyor lütfen sadece ben ve Emir gideceğiz birşey olmayacak Tuğçeme sizde sakin olun.
dedikten sonra kapıdan çıktılar.Annesi zorlayacaktı ama Baran her şeyde o kadar  inatçıydıki onu vazgeçirmek zordu bu bi yana zamanda yoktu.Amcasıda annesi gibi zorlamadı sadece tam çıkarken:
-Bizide haberdar edin oğlum
dedi ve sofraya oturdular.Annesi onların bu hiçbirşey olmamış hallerini garipsedikten sonra odasında doğru yol aldı.Emir arabayı sürerken Baran'ın elleri titriyordu.Hayır kesinlikle bir acıya daha gelebilecek kaldırabilecek gücü kalmamıştı...Bunu farkeden Emir ise sadece acizce  kardeşine bakıyor ve hastaneye varmak için acele ediyordu.Hastaneye varmıştılar sonunda.Hastane yakındı ama acı büyüktü.Bu aceleyle Baran hemen arabadan inip danışmaya Tugçe'yi sordu.Danışmada  Baran'ın yakışıklılığına hayran kalmış bir biçimde:
-Hanımefendi üst katta hemen sağ tarafta ameliyathanede şuan.
Baran hemen üst kata fırlarken ardından arabayı park eden Emir gelip tekrardan Tuğçe'nin yerini sorup yukarı çıktı.Emir yukarı çıkınca Baran'ın ameliyathanenin önünde  ordan oraya acıyla korkuyla dönüp dolaştığına şahit oldu.Baran'ın yanına geçerken bir yandanda içinden dua ediyordu.Sadece artık Baran'ın mutlu hallerini görmek istiyordu çünkü her acıda yok olan bir Baran'a şahit olmak Emiride yok ediyordu günden güne...Emir hemen Baran'ın yanına geçerek omzundan tutup:
-Sakinleş kardeşim bak birazdan güzelce çıkıcak ordan seni böyle üzgün mü görsün istiyorsun..Yapma lütfen gel otur hadi azıcık sakinleş..
-Nasıl sakin olayım nasıl ya kimseyi kaybetmek istemiyorum artık..İyi görünmekten bıktım ya artık gerçekten iyi olmak istiyorum..Neden tüm sevdiklerim beni terketmek istiyor neden lan neden?
dedikten sonra gözünden gelen bir damla yaşın akmasına izin verdi...Baran'ı bu halde gören Emir'in söyleyebilecek bir sözü yoktu..Kelimelerin kifayesiz kaldığı an bu olsa gerek..Acıyla yutkunarak onu tesselli etmey devam etti. Çünkü tesselli etmek zorundaydı.Haklısın derse Baran'ın neler yapabileceğinide biliyordu.Bu nedenle Baran'ı zorlada olsa oturttuktan sonra:
-Ben yanındayım sakin ol daha hiçbirşey belli değil kardeşim sakin olmak zorundasın...
-Emir hep zorundayım zaten o kadar zorunda bırakıldığım durum varken hala zorundayım..Ayakta kalıcak halim yokken ayakta durmak için sebeplerim var..Ama onlarda yok oluyor...
dedi ve kafasını eğdi daldı yine acı düşüncelere..Baranda birşey diyememişti malesefki haklıydı..İkiside sessizliği dinlerken ameliyathanenin kapısı açıldı.Hemen daldığı acılardan doğrulan Emir ve Baran kır saçlı doktor beye yöneldiler.Baran korkuyla :
-Doktor Bey iyi mi nişanlım yok birşeyi değil mi?
-Kritik bir ameliyat geçirdi.İç kanaması vardı durdurduk.Ama durumu yinede riskli malesef bu yüzden bir kaç gün  yoğun bakımda kalıcak sonra iyi olursa odaya alıcaz.
-Peki ne zaman görebilirim?Görmem gerekiyor lütfen!
-Birazdan yoğun bakıma alınacak o zaman hemşireler eşliğinde girebilirsiniz.
-Peki sağolun.Çok teşekkür ederim nişanlımı kurtardığınız için.Minnettarım size..
-İşimiz bu rica ederim.Ama riski atlatmasıda önemli.
-Anladımm
dedi ve doktor oradan uzaklaştı.Baran bir nebzede olsa rahatlamıştı ama riski atlatır diye umut ve korku karışık bir duyguya bürünmüştü.Emir Baran'a yönelerek:
-Bak riskide atlatıcak Tuğçe güçlü bir kız.Hem senin gibi yakışıklı çocuğu nasıl bırakıp gitsin.(Tebessüm ederek)
-Evet o güçlü geçecek hepsi geçmek zorunda...
dedikten sonra hafif bi tebessüm etti Emir'e..Tuğce küçükken ailesini kaybetmişti.Sonra evlatlık alınmıştı.Ama bi süre sonra o aileyide kaybetmişti.Bunlara rağmen ayakta kalmayı bildi.Baranla tanıştı hayatı dahada güzelleşti.Baran ona araba yeni bir ev herşeyi vermişti.Ve amcasının şirketinde de bir iş ayarlamıştı.Öylece hayatı devam eden Tuğçe'nin böyle bir gündeyin3 yanında tek olan kişi Barandı.Bunları bilen Baran'ın Tuğçe'nin herşeyi atlatacak gibi bir umudu vardı.Bir süre sonra Tuğçe  yoğun bakıma alındı.Baranda yoğun bakım için gerekli kıyafetleri giyerek içeri adım attı o arada Emirde evdekilere haber vermişti.Herkes soluğu almıştı sonucun iyi olmasından.Baran Tuğçe'nin yanında duran sandalyeye oturup  kabloyla dolanmış olan ellerini tutup öptü.Ardından alnında duran yarabandına yapışan saçlarını koklayıp arkaya attı.Narkozun etkisinden uyuyan Tuğçe'ye bakarak:
-Çok teşekkür ederim iyiki beni bırakmadın iyiki varsın❤Hatırladın mı bi keresinde ayrılmıştık ne kadar kötü olmuştum sende o kadar kötüydün ama biz birbirimizi unutamadık hemen kaldığı yerden devam ettik ve bi daha asla ayrılmadık.Birbirmize söz verdik ve sen sözünü tuttun iyiki burdasın.Hem riskide atlatacaksın ben buna inanıyorum.Seni çok seviyorum Tuğçe'm.
dedi.Saatlerce Tuğçeye bakarak anılarını tazeledi.O kadar güzel bir çiftlerdiki.Bugün kader yine onları ayırmamıştı.Saatler sonra hemşire geldi odaya  serumları değiştirdi ve Baran'a dönerek:
-Beyefendi biraz yalnız bırakın dinlemesi gerekir bir kaç saat sonra tekrar gelebilirsiniz lütfen.
-Tabiki tamam çıkıyorum.
dedi ve Tuğçe'nin alnına bir buse kondurup çıktı oradan.Emir hala kapıda bekliyordu.Zaten ameliyat ziyaret falan derken ikindi vakti gelmişti ve Emir hala Baran'ı bekliyordu.Bu kadar vefalıydı.Elindeki su şişesiyle oynayan Emire yaklaştı  Baran ve:
-Sen gitmedin mi yemek yedin değil mi yorulmuşsundur neden bu kadar bekledin burda..
derken Baran'ın konuşmasıyla ayağa kalkan Emir:
-Seni yalnız bırakmayacağımı biliyorsun.Sen acıkmışsındır gel yemek yiyelim.
-Burda beklesem sen git yemek ye eve geç.
-Hayır zaten bir kaç saat sonra ziyaret edebilirsin hemşireden öğrendim.Hem sen yemezsen bende eve aç giderim.
-Tamam tamam beni iyi tanıyorsun
dedi ve gülümseyerek hastanede çıktılar.Hastanenin yakınında güzel bir restorana oturdular.Muhabbet ettiler.Yemek yediler.İçeceklerini içerken saatin nasıl geçtiğini ve geceye bir saat kaldığını  farketmeyen Baran:
-Şimdi ziyaret edebilirim saatte geç olmuş ben bizimkilere haber vereyim burda kalıcam akşam.
-Ben haber verdim Baran.Bende kalayım.
-Yok sen git kardeşim yarın önemli bir toplantın vardı erken kalkıcaksın git dinlen lütfen ben buradayım.
-Aa evet onu unutmuşum peki tamam ama birşey olursa hemen ara saat kaç olursa olsun.
-Tamam başka emriniz :)
dedi ve gülümseyerek mekandan ayrıldılar Emir eve Baran hastaneye gitti.Tüm gece boyunca Tuğçeyi izledi Baran ama sonunda dayanamadı kafası Tuğçe'nin ellerinin yanında sandalyede Tuğçe'nin ellerin tutmuş vaziyette uyuyakalmıştı.
Anca sabah narkozun etkisi geçen Tuğçe uyandığında içinden nerede olduğunu sorguladı ve yaşadıklarını hatırladı.Arabası baya hasar görmüştü buna çok üzüldü Tuğçe .Sonra ellerinin ucunda yatan Baran'a baktı yine bana alır diyerek gülümsedi Baran'a.Baran'ın saçlarını okşamaya başladı.Bu sırada tatlı tatlı yatan Baran uyandı.Kafasını kaldırıp Tuğçe'nin gözlerini açtığını gören Baran'ın içinde ölen papatyaları dirildi resmen çok mutlu oldu.Hemen Tuğçeye birşey olmasın diye hafifçe sarıldı ve:
-Neden bu kadar fazla uyudun geceden beri kendimle konuşur oldum Tuğçemm
-Seni seviyorum iyiki yanımdasın❤
-Bende seni Tuğçemm.Hemen foktora haber vericem dedi.
   
                   -10 Gün Sonra-
Baran bu süre boyunca Tuğçeye bir bebek gibi bakmıştı.Hiçbirşeyi eksik etmemişti.Sadece bir saatliğine eve gidiyor annesini kontrol edip kıyafetlerini değiştiriyordu.Annesi garip davranıyordu birşeyler söylemek isteyipte söyleyemiyormuş gibiydi ama Baran bunu farketsede annesinin söylemesini bekliyordu.Emirde sürekli Baranla Tuğçe'nin yanına gelip ziyarer ediyordu. Baran o kadar Tuğçeyle ilgiliydi ki kaybetme korkusu dahada sevmesine neden olmuştu.El bebek gül bebek gibi bakımını yapmıştı.Dikişleride açıldıktan sonra hastaneden ayrıldılar Hastane masrafını amcası karşılamıştı ama sanki paramı millete harcıyor der gibi vermişti parayı.Baran bunuda aldırmadı boş boş kuruntu ediyorum diyerek böyle minik saydığı konuları düşünmüyordu.Tuğçeyi akşam eve bıraktıktan sonra eve geçmişti Baran.Eve dönüp sabahında yine uğrayacaktı.Eve geldiğinde vakit geç olmuştu.Annesini öpüp uyuyacaktı.Odaya girdiğinde annesi  ayaktaydı hemen başörtüsüyle boğazını kapattı.Normalde böyle yapmadığından bu durumu garipsemisti Baran.Hemen annesinin yanına gelerek:
-Anne ne oldu neden böyle korktun?Ne var boynunda benden mi utanıyorsun.
-(Eliyle başörtüsünü dahada sıkı tutarak)Yol yok soğuk kapattım.Tuğceyi bıraktın mı nasıl iyi değil mi?
Baran birşey olduğunu dahada farkederek:
-İyi anne iyi çok iyi.Selamı varda sen aç boynunu hava baya sıcak.
dedi ve boynunu açmasına izin vermeyen annesini zorlayarak boynunu açtı. Aman Allah'ım bu ne keşke açmasaydı...!
 
(ARKADAŞLAR YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUM)

GÜVENMİYORUM🍁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin