5. Bölüm

133 9 0
                                    

BAEKHYUN

Tam tamına 1 hafta geçmişti. Ve sürekli saçma sapan hediyeler gelmeye devam ediyordu. Çikolatalar, çicekler ve oyuncak ayılar. Tanrı aşkına buradan bakılınca bir kıza mı benziyoruz biz. Umarım bu saçmalık bir son bulur. Luhan'a bakılırsa o halinden gayet memnun. Peki ya ben, çıldırmak üzereyim. Bütün gün çalışmaktan belim artık ağrımaya başladı. Tüm masaları silerken, aklıma birden şu sapık adam gelmişti. Tanrı aşkına hangi insanoğlu İlk gördüğü anda yavşayıp telefon numarasını ister ki. Bİr de üstüne hoşlandığını da öğrendim. Şunu fark ettim de, bu iki serseri 1 haftadır ortalıklarda gözükmüyorlar. Herhalde Bay ukala yüz vermeyeceğimi anlayınca vazgeçti. Bu benim işime yaramış olur. Aşk meşke ayıracak vaktim ne de güvenim var.

Yavaş yavaş üstümü değiştirip restoranttan çıktım. Normalde restorantı Bay Zhang Yixing kapatır. Bugün Luhan erken çıktığı için ben tek kalarak akşam vardiyasında olmak zorunda kaldım. Umarım benim minik geyiğim ben gelene kadar oyalnmış birşey bulur. Evde tek kalmaktan ve karanlıktan çok korkar. Hızlıca durağa doğru yürümeye başladım. Evimiz iş yerine uzak olduğu için otobüsle gidip geliyoruz. Şans bugün benden yana anlaşılan durağa vardığım anda otobüsün gelmesiyle hemen arabaya atladım. Yarım saat süren yolculuğun ardından duraktan inip eve doğru ilerlemeye başladım. Sokaklar sessiz ve karanlıktı. Kabul biraz ürkmüş olabilirim. Birden içimden bir hisin birinin beni takip ettiğini söylüyordu. Ben hızlandıkça arkamdaki ayak sesleride duyularak hızlandı. Tam ara caddeye gireceğim an, birinin kolumu tutmasıyla dengemi kaybedip yere düştüm. Hadi ama bu sahne çok klişe. Kahkaha seslerini duydum. Kafamı kaldırıp bana gülen 3 adama gözlerimi kısarak baktım. Merak etmeyin onlar sarhoş falan değil. Ayağa kalmaya çalıştığım sırada adamın biri kolumdsn tutup kaldırarak kendine çekti. Bildiğiniz bu dengesiz adamın kucağına düştüm. Çok iğrençççç...

Kendime gelip geri adım attığımda diğer adama çarptım. Bu adamların nesi var böyle. " Hadi ama güzelim nereye gidiyorsun oysa ki gece daha yeni başladı. " diyerek bana sırıttı önümde duran koca adam. Ne yenisi başlaması be adam saat gecenin 1'i. Adam eğilerek yüzüme yaklaştırdı yüzünü. Yüzümü buruşturarak " Iııyy ağzın iğrenç kokuyor uzak dur benden. " dememle adam beni yere sererek üstüme çıkıp boynumdan öpmeye çalıştı. Bana 'Neden bağırıp yardım istemiyorsun salak' dediğinizi biliyorum. Yapmayın ama ben bir erkeğim kız gibi çığlık atamam. Üstelik bu saatte kim dışarda olup beni kurtarabilir ki. Kendi başımın çaresine bakmalıyım. Adam hala üstümde dururken fırsat buyken en hassas yerine ayağımla geçirdim. Adam acıyla inlerken diğer adam " Seni lanet olası bücür ne yaptığını sanıyorsun. " diye yüzümü yumruklarken diğer adam ise kollarımı tutup karşılık vermemi engelliyordu. Ben yumruklardan kaçmaya çalışırken " Rahat bırakın onu piç herifler. " diye bir kalın ses duydum. Tabi yaa.. Birde dizilerde gecenin köründe ortaya çıkıp kahramanlık yapan erkekler oluyordu. Burda bir film mi oynuyoruzda benim haberim mi yok. Yumruklayan adam üzerimden kalkarak gelen sese doğru dönüp " Canına mı susadın velet. Defol burdan. " diye ona ilerlerken yumruk yediği belliydi ki onu yere düşerken buldum. Ben ise fırsattan yararlanıp kolumdan tutan adamı ayaklarımı kaldırıp yüzüne doğru vurup yere düşmesini sağladım. Üzerine çıkarak yüzünü yumruklamaya başladım. " Seni adi herif beni korkutacağını mı sandın sen. Beni çok hafife aldın. Geber piç herif. " diye öfkemi kusarken elim biri tarafından tutularak havada kaldı. Yüzümü ona çevirdiğimde, restoranttaki adamı göreceğimi tahmin bile etmemiştim. Beni kendine yavaşça çekerek onunla göz göze geldik. Ellerini yüzümü koyup okşayarak " İyi misin ? Sana birşey yapmadılar dimi. Hem bu gecenin saatinde ne işin var dışarda. " diyerek endişeyle sarıldı. Girdiğim şoktan hemen çıkarak ondan ayrılıp geri adım attım. " İyiyim birşey yapmadılar. Bu saatte işten ayrıldım ve evime gidiyordum . Hem bundan sana ne. " diyerek karşılık verdim. Peki neden cevap verdim ki ona. Tanımadığım adamın sorularına niye karşılık verdim. Birinin benim için endişelenmesi bu kadar çabuk hoşuma gidemez. O ise bana cevap vermeyip elimden tutarak yürümeye başladı ve arkasından beni çekiştirdi.

Eve vardığımızda kapının önünde siyah bir araba olduğunu fark ettim. Koşarak kapıya yanaşıp şifreyi girip kapıyı açtım ve korktuğum başıma geldi galiba kapının önünde yabanci bir çift ayakkabı vardı. Endişeyle " Luhannnn " diye bağırmaya başladım evin içinde. Birden kapı sesini duyarak merdivenlere doğru çevirdim yüzümü. Luhan gülen yüzüyle bana bakarak aşağı iniyordu. Ama sorun şu ki yanında Kris dene adam vardı. Peki neden beraber yatak odasında çıkıyorlardı ki. Luhan merdivenlerden inince koşarak bana sarıldı. Sarılmasına karşılık vererek saçlarından öptüm. Hoşuna gitmiş olacak ki hafifçe kıkırdadığını duydum. Luhan benden ayrılıp Kris'in yanına gidince " Senin burda ne işin var ?" diye sordum. Luhan Kris'in konuşmasına izin vermeden " Hyung şeyyy... O benim için geldi. 1 haftadır hediyeleri yollayan oymuş. Sevdiğini söyledi ve bana çıkma teklifi etti. Bende kabul ettim. Umarım bana kızmazsın hyung. " diyerek masumca gözlerime baktı. Benim masum ve saf kardeşim Hangi ara aşık oldunda kabul ettin adamı anlamıyorum ki. Ben kendi kendime düşünürken " Ha bu arada Hyung. Senin hediyeleri yollayan da Chanyeol Hyung muş " diyerek arkamdaki adamı gösterdi. Doğru ya Chanyeol hangi ara eve benle girdi ki. Tekrardan " Bu saatte niye geldiniz? " diye tekrardan Kris'e sordum.

Kris elini ensesine götürerek mahçup bir şekilde ensesini kaşıyarak " Üzgünüm 1 haftadır Luhan'ı görmediğim için özledim ve kendi mi tutamadım. " diye konuştu. Luhan ise konuyu değiştirerek " Hadi oturalım ayakta mı kalacağız . " diye gülümsedi. Ben ve Luhan yan yana koltukta otururken, Chanyeol ve Kris ise karşı koltukta yan yana oturuyordu. Arada uzun bir sessizlik oldu. Tuhaf bir şekilde hepimiz birbirimizden bakışlarımızı kaçırıyorduk. " Baekhyun uzun süredir Luhan'a aşığım. Ve birlikteyiz artık, umarım bizden rahatsız olmazsın. " diyen Kris ile sessizlik bozulmuştu. Luhan'a baktığım da yalvaran gözlerle ' Ne olur evet de hyung ' der gibi bakmaya başladı. O kadar masum bakıyordu ki hayır bile diyemedim. Çaresizce " Peki öyleyse. Ama şunu unutma kardeşimi üzdüğün an herşey biter. " dedim. Kris sevinçle başını ' Tamam ' der gibi sallarken Luhan ise bana sarılıp " Teşekkür ederim hyung seni çok seviyorum. " diyerek gülümsüyordu. Birden Chanyeol kalkarak yanıma gelip önümde diz çöktü. Elerimi ellerinin arasına alarak gözlerime baktı. " Baekhyun seni seviyorum. Bize bir şans vermeyecek misin ?" diye sordu. O an ne diyeceğimi şaşırdım sadece gözlerine bakarak o gözlerde kendimi kaybettim. " Hyung o seni çok seviyor lütfen bir şans ver. Aile olacağız çok mutlu olacağız. Lütfen kabul et hııı . " Luhan'ın sesini duyduğumda, gözlerimi Chanyeol dan ayırıp kardeşime baktım. Lanet olsun neden bu kadar masum bakıyor bugünler de. Neden bu aile meselesine bu kadar kaptırdı kendini. Ben sana yetmiyor muyum yoksa kardeşim. Korkuyorum ve korkum senin üzülmen. Ya içinde ki sevgi nefrete dönüşürse ne olacak. Ya o saf ve temiz kalbin kırılınca ne olacak. Çok zayıfsın sen, dayanamazsın ki. Ama senin için kabul edicem. Her ne olursa olsun seni korayacağım. Abin daima yanında olacak masum geyiğim. Yüzümü tekrardan Chanyeol' a çevirerek " Tamam bir şans vereceğim. " dediğim de Luhan tekrardan bana sarılırken, hala elimi tutan Chanyeol ise " Teşekkür ederim bebeğim. " diyerek ellerimi öptü. Lanet olsun ki güvenim yok kimseye. Korkuyorum hala çok korkuyorum. Benim mutluluğum umrumda değil kalbim umrumda değil. Benim için sadece sen önemlisin. SEN BENİM AİLEMSİN. VE BU ASLA DEĞİŞMEYECEK LULUM......

ESKİ SEVGİLİM { CHANBAEK & KRİSHAN } Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin