Düzenleme yaptığım için diğer tüm bölümler kalktı,tekrar yayınlayacağım🤗
*Düzenleme yapıldı!*
.................................
Kazanmak. Amber Jackson, bunu kendine iş edinmişti ve işleri yolundaydı. Liseyi dereceyle bitirmiş miydi? Evet. Londra Kolej Üniversitesi'ni kazanmış mıydı? Evet. Londra'ya taşınmış mıydı? Evet, kendine ait evi olmasa da... En önemlisi, kendisini küçümseyen lise arkadaşlarına ve aile üyelerine kendini kanıtlamış mıydı? Evet! Onları o kadar alt üst etmişti ki şaşkınlıktan hala çıkamayarak ailesini arayarak kazandığı üniversiteyi doğrulatıyorlardı. Kızının başaracağından her zaman emin olan annesi ise keyifle kızının üniversitesini anlatıyordu onlara.Amber Jackson, hayallerin gerçekleşebileceğini göstermişti aslında. Amerikan'ın bir kasabası olan Camden Town'da sıradan bir hayat yaşamak yerine insanlara yararı dokunan bir psikolog olmak için bu yola baş koymuştu. Bazen ağlamış, ders çalışmaktan parmakları yara olmuş, uykusuzluktan baş ağrıları çekmişti... Ama şimdi önünde durduğu binada dört yıl boyunca ders görüp, dört yılın sonunda başarılı bir psikolog olacağı gerçeği hepsine değerdi.
"Başardın Amber, hayallerin gerçek oluyor." diye fısıldadı kendine. Elindeki öğrenci kimliğini sırıtarak bakıp, büyük bir özgüven ve mutlulukla binadan uzaklaşmaya başladı. Londra'ya iki saat önce gelmişti. Hava alanından çıktığı gibi bir taksiye binip, kayıt olmak için okuluna gelmişti. Birkaç prosüdür yüzünden saatleri burda geçse de her şeyi sorunsuz hallederek kayıdını onaylatmıştı. Şimdi sırada onu az ilerisinde bekleyen kuzeniyle yeni evine gitmekti.
Turkuaz renkli Volkswagen arabasına yaslanmış sarışın kız oldukça havalı gözüküyordu. Üstündeki hippi tarzı kıyafetler ve ağzındaki sigarasıyla tam bir Amerikan olduğunu belli ediyordu. Onu tanımayanlara bu kızın bir edebiyat öğretmeni olduğunu söylese hayatta inanmazlardı. Fakat; Lily Jackson bir öğretmendi. Londra'nın öne gelmiş okullarından birinde eğitim veriyordu. Öğrencilerine ve onların ebeveynlerinin dediklerine bakılırsa gayet başarılı bir öğretmendi. Bu da insanlara demek oluyordu ki kitabı kapağına göre yargılamamalıyız.
"Hey, Lily." Genç kadın duyduğu tanıdık sesle sigarasından bir duman çekip, ona büyük bir gülümsemeyle gelen kuzenini kolları arasına aldı. "Ah, benim küçük Amberpooh'um üniversiteli mi oldu?" Amber, duyduğu lakapla mızmızlanarak kuzeninin kollarından ayrıldı. "Büyüdüm artık Lily, 19 oldum. O ismi bırak artık."
"Üzgünüm Amberpooh, sen hep benim için gök gürültüsünden korkup geceleri kollarımın arasına giren 5 yaşındaki kız olacaksın."
İki kız duygulanarak, arabaya binmeden bir kez daha sarıldılar. Amber, küçük bavulunu Lily'e teslim edip ön koltuğa geçti. Birkaç saniye sonra Lily'de şoför koltuğunda yer alarak turkuaz arabasına Londra'nın düzgün yollarında ilerletmeye başladı. Radyodan gelen Coldplay şarkısıyla Amber gülümsedi. Arabanın açık camından elini çıkararak o güzel rüzgarı hissetti.
When she was just a girl
O sadece bir kızken
She expected the world
Dünyadan beklentileri vardı
But it flew away from her reach
Ancak olanları anladığında umutları uçup gitmişti
İki kız birbirine bakıp aynı anda şarkıya eşlik etmeye başladılar. "Uykusunda dünyadan köşe bucak kaçtı...Ve cenneti düşledi." Tam beş yıl önce Lily Jackson'ın hayalleri gerçekleşmişti, şimdi ise Amber Jackson'ın. Bu iki kuzen acaba demeyip, yaparım demiş ve yapmışlardı. İnsanoğlu istedikten sonra yapamayacağı bir şey yoktu. En başta da gerçekleşemez dediği hayalleri gerçekleştirmek gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyes || Styles
General FictionPekala, hadi gözlerinizi kapatın. Hadi. Ne görüyorsun? Karanlık mı? Hayır, hemen o karanlığı renklendir. Bir tarafa Big Bang'i, diğer tarafa London Eye'i... Tabi bu benim karanlığımı renklendirişim. Sen unicornlar koyabilirsin. On sekiz yıldır Camd...