9. Bölüm

21 10 18
                                    

"Abla!"

Sude'nin sesini duyduğumda sıcak yatağımda biraz daha döndüm.

"Abla ya! Uyan! Sahur vakti!"

Bugün oruç tutacaktık değil mi?

"Oruç tutacağız değil mi?"

"Evet, abla."

Yatağımdan  ayrıldım ve mutfağa ilerledim.

Çok bir şey hazırlayamazdım onlara.

Dolaptan mısır gevreğini çıkardım ve 4 adet kap.

Dolaptan süt ve 4 tane yumurta çıkardım.

Yumurtaları cezveye koydum ve içlerine su koyup ocağa koydum kaynaması için.

Herkese de gevrek hazırlayıp gelmelerini bekledim.

Sırayla Sude, Fatma ve İzgi geldi.

Hepimiz sahurumuzu yapıp geri yataklarımıza döndük.

***

Salonda uzanmış bir şekilde elimde kumanda, dizi izliyordum.

"Norm yeni şarkı çıkarmış!" diyerek merdivenin kenarlarından kayarak aşağı indi Fatma.

"Banane Fatma."

Fatma yanıma oturdu ve konuştu.

"Kanka çok güzel yalnız. Bu arada ben Kerim'i basmaya gidiyorum."

Fatmaya döndüm.

"Kızım o şerefsiz seni üzecek. Niye bir  anlamıyorsun şunu?"

"Bebeğim o piç beni üzemez. Ben onu üzerim."

"Demek seni aldattığını biliyorsun?"

"Başından beri. Hem bende onu aldatıyorum. Sorun var mı? Yok yani."

Gözlerimi büyüdü.

"Kız paçoz! Yeni manita buldun da bize mi söylemiyorsun?"

"Yok ya. Norm ile aldatıyorum."

"Ne diyorsun lan sen? Adamı daha hiç görmedin."

Göz devirdi.

"Ulan senle bir dalga da geçilmiyor! Manit falan bulmadım. Aldatmıyorum da. Sadece oraya gideceğim ve o kızın saçlarını çekip o piçin de suratına üç beş tokat çakacağım. O kadar."

***

"Fatma ne diyorsun lan sen?! Ne demek kızın kafasını klozete soktum!"

"Buse sabahtan beri diyorum. Niye inanmıyorsun?"

"Valla Fatma az bile yapmış. Ben onun yerinde olsam bıçaklardım ikisini de."

İzgi Fatmaya katıldığında kaşlarımı çattım. Fatma kolunu İzginin omzuna attı ve konuştu.

"Canım benim. Beni de korurmuş."

İzgi omzuna atılan kolu pis bir şey tutuyormuş gibi tuttu ve arkaya attı.

"Yılışma hemen."

Fatma dudağını büzdü.

"Peki."

Öksürdüm.

"10 dakika sonra ezan okuyacak ve yemek yapmadık. O yüzden Fatma yemek ısmarlayacak."

Fatma para konusunda gayet cömertti çünkü ailesi biraz iyi durumlu idi.

Aslında biraz dememek lazım. Antalya'nın yarısı neredeyse onların idi.

Ama şöyle bir durum vardı ki: onlar Fatmanın öz ailesi değil idi.

Fatmayı küçükken yetimhaneden almışlar.

Doğru konuşmak gerekirse İzgi hariç hiçbirimizin ailesi yoktu.

Aslında İzgi ailesini kabullenemiyordu.

Babası annesini dövüyordu. Kardeşini babası öldürmüş sayıyordu ama kardeşi intihar etmişti. Babası yüzünden.

Abisi ise ülkeyi terk etmişti.

Abisi galiba Kuzey Korede idi. Tam bilmiyorum ama çekiklerin olduğu bir ülkede idi.

"Pizza söyleyeceğim?"

"Tamam söyle. Yeter ki yemek bir şeyler söyle."

(Hayaller pizza, gerçekler taplama amk. Pizza istiyordu genç kız, ama taplama yapmışlardı iftara...)

"Bts film festivaline gitmiş!"

Merdivenlerden koşarak aşağı indi Sude.

"Hydra's da gitmiş! Shipper tarafım coşuyor!"

"Ben o iki grubu shiplemiyorum. Aynı şirketteler. O yüzden gitmişlerdir."

"Yıktın İzgi abla!"

"Banane kızım. Ben o gruptaki herkese yavşıyorum. Tabii Exo'ya da yavşıyorum."

Fatma katıldı konuşmaya.

"Sikerim! Chanyeol ile Baekhyun'a yavşıyorsan seni mahvederim! ChanBaek reel! Ayrıca NamJin de reel!"

"Ya geri zekalı. Adamlar ideal kız özelliklerini yazıyorlar. Sen hala shiplemeye devam et."

Fatma omuz silkti.

"Banane."

  "Bence Hydra's grubundaki Haneul ve Bts grubundaki Suga çok yakışıyor."

"Maknaeler daha çok yakışıyor." diyerek koltuğa atladı Sude.

"Soo-Min, Jimin'e aşık." diyerek bombayı patlattım.

"Hadi be!"

Bölüm sonu sğkcklrncokd

Abi ben ne ayak? Dşfktlcm

Oruçluyken yazdım bölümü, parantez içindekileri takmayın dşxlmrnx

Multi İseul dşdğjrfnrn

Notaların Arasında (Ara Verildi.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin