10. Bölüm

17 8 6
                                    

"Bana oruç çarpıntı yapıyor!"

"Sus bir Fatma- Aha! Siktir! Abim arıyor!"

"Küfür edeceğine telefonu aç."

"O da mantıklı."

"Benim önerdiğim fikir ne zaman kötü oldu?"

"Egonun Buse'sini yapmışlar."

"Ben ve ego? Haha! Güldürmeyin beni Allah aşkına! Bu arada telefonu açmazsan abin gerçekten sikecek seni. Oruç oruç benim de ağzımı bozuyorsunuz."

"Susun be! Telefonu açacağım."

İzgi'nin ağzından:

Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Alo İzgi. Niye açmıyorsun telefonumu?"

"Açtım ya abi."

"Tamam, tamam. Konuşturma beni. Seni bir şey için aramıştım."

"Hayırdır? Sen beni çok aramazsın."

"Hani sen iş arıyordun ya?"

"Evet ve bir buçuk yıl olmasına rağmen bulamadım."

"İşte ben sana iş buldum."

Çığlık attım. Bayağı uzun süredir iş arıyordum ve bulamamıştım.

Bir modacı hayallerini yansıtmaz mı kıyafete?

Ne kadar yansıtsamda beğenilmiyordum ve bir haftanın sonunda kovuluyordum.

"Çığlık atma İzgi! Kulaklarım kanıyor şuan!"

"Tamam abi tamam. Ne işi buldun?"

"Buradaki bir grupta stilist olacaksın."

Güldüm.

"Evet, abi. Güzel şaka. Şimdi bulduğun işi söyler misin?"

"Kızım sana yalan borcum mu var?"

"Evet, bayağı."

"Bak şuan göz deviriyorum İzgi. Ben ciddiyim."

"Abi sen Koredesin! Ben o kadar çekik arasında ne yapayım?! Hem Korece biliyor muyum sanıyorsun?!"

"Sen iş istemiyor musun velet?! Sana gül gibi iş bulduk işte!"

"Ya abi-"

"Düşün, taşın. Kızlarla konuş. Şuan işim var benim ve işin maaşı falan da güzel. Bir az uyanıksan velet bu işi kabul edersin."

Ve telefon suratıma kapanır.

"Ne oldu?"

Buse meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Abim iş bulmuş-"

"Ciddi misin?!"

"Ciddiyim, ciddiyim de. Şöyle bir şey var."

"Ne var?"

Bu sefer meraklı Fatma konuşmuştu.

"İşi Korede bulmuş canım abiciğim."

"Bence gayet iyi."

"Kore ise bizde geliriz İzgi abla."

"Nah! Siktir! Olmaz! Kabul etmiyorum!"

Buse, Fatmanın cığırmasına suratını buruşturdu ve sordu.

"Niye?"

"Soru mu bu?"

"Evet."

"Öff, tamam. Bak şimdi, sen gastronomi okudun. Sude tıp okudu. Orada iş bulursunuz. Ama ben? Gittim oyunculuk eğitimi aldım. Ne bok yapacağım orada?"

"Fatma abla... Asıl Kore de daha çok imkan bulursun..."

"Sude saçmalama. Orada güzel, manken gibi, oyunculukları iyi olan kızlar olduğu sürece ben oraya gidersem anca göt büyütürüm."

"Hey, kendini bu kadar ezme! Sen gerçekten çoğu kızdan güzel bir kızsın!"

Sude beni azarladığında Buse ise kolunu Fatmanın omzuna attı ve fısıldadı.

"Hem sen daha seksisin bebeğim. Film sektörleri senin gibi kişileri arıyor."

"Utandırıyorsun, diyeceğim ama çarpılmak istemiyorum. "

"Hayır, yani. Benim gidip gitmeyeceğim bir de sizi götürüp götürmeyeceğim bile belli değilken siz hâlâ neyin tartışmasını yapıyorsunuz?"

En sonunda patlamıştım. Kırıcı olup olmadığımı da hiç bilmiyordum.

"Gerçekten mi İzgi? Gitsen bile bizi götürmeyecek misin?"

"Ben öyle demek iste-"

"Biz anlayacağımızı anladık İzgi. Geri kalanı önemli değil."

Üçü de yanımdan yavaş yavaş ayrıldı.

Galiba bir hata yapmıştım ve bunu telafi etmem gerekiyordu.

Naber?

Nasıl gidiyor flxpenxl

Son zamanlar, ha?

O zaman dans! 💃💃

Yeni kapak hakkında düşünceleriniz?

Fatma ne yapacak?

Kızlar onu affedecek mi?

  Hepsi diğer bölümde falan xşxmrxllx

Notaların Arasında (Ara Verildi.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin