-7-

661 54 21
                                    

Hatırlatma

Ondan gelen iki sözcüğü asla duyamayacaktım belki de. Bu düşünceyle içimin kararmasına engel olamadım. Neden oydu, şu koskoca dünyada neden onun eşi benzeri yoktu? Herşey beni üzmek için üst üste mi geliyordu, hayat bana oyun mu oynuyordu? Pes edeceğimi düşünüyorsa yanılıyordu, ben pes etmem.

Bunları düşünürken gözlerimin yavaş yavaş kapandığını fark edememiștim. Uykunun kollarının arasına girmiştim bile.
~~~~~
Gözlerimi yavaş yavaş açarken ne kadar saat uyuduğumu merak ettim. Hava bayağı kararmıştı çünkü. Duvarda asılı olan saatten, saatin gece yarısını geçtiğini anladım. Ay ışığı odama vuruyordu ve evde hiçbir ses yoktu. Yerimde doğrulup odaya göz attığım sırada yanımda bırakılmış bir not gördüm. Elime aldım.

Uyandığında aşağı in güzelim, yemek için seni bekliyor olacağım.

Beni bekliyordu. Sevinmiștim. Ama ne kadardır bekliyordu ¿ Aklıma gelen düşünce ile koşarak aşağıya indim. Ve gördüğüm şey ile ağzım açık kaldı. Bu masa çok güzeldi. Güller, mumlar, tabaklar... Hepsi harikaydı. Ama onlardan da harika olan şey, masaya kafasını koyup uyuyan Taehyung 'du. Ne yani, ben uyanmadığım halde beni mi beklemişti? Yanına yavaşça gidip onu dürttüm.
" Taehyung, Taehyung "
Uykulu çıkan bir hırıltı ile cevap verdi.
" Hııı "
Onun bu komik haline kıkırdadığım sırada yavaşça doğrulup bana baktı.
" Sen de ne uykucuymușsun güzelim, burda ağaç oldum "
" Yedin mi bir şeyler? "
" Seni bekledim "
" Aç mısın? "
" Sayenizde evet "
" Tamam o zaman, ben yemekleri ısıtıyim. Sen de o sırada uzan "
Dedim ve tam gidecekken bileğimden tuttu.
"Ben de yardım edeyim "
"

Olur "
Dedim ve beraber mutfağa gittik. Aslında sadece yemekleri ısıtacaktım ama o da gelmek istemiști. Her ne kadar saçma bulsam da kabul etmiştim. Şimdi ise beraber ocağı açmış  yemeğin ısınmasını bekliyorduk. Bana döndü.
" Evde başka bir şey yok mu? "
" Bilmem, burası senin evin sonuçta, ben mi biliyim "
" Ama sen de bu evde yaşıyorsun "
" Sanki yıllardır yaşıyorum "
" Ne alaka, bi merak edip buzdolabına baksaydın "
" Merak etmedim o yüzden de bakmadım "
" İyi bari şimdi bak "
" Niye canım ben senin hizmetçin miyim "
" Canım? "
" Yani onu o anlık söyledim, her zaman söylerim zaten "
" O zaman her zamanki gibi ol "
Demesiyle bi şey diyemedim. Benim ona canım dememi mi istiyordu?  Utanarak lafı değiştirmeye çalıştım.
" Iıııı, sey, ben bakıyım buzdolabına "
" Utandın mı sen? "
" Ne utanması, utanmadım tabiki "
" Yanakların öyle demiyor ama "
Dedi. Yanaklarıma lanet ettim o an (Hayır etmedi) Bir elim ile yanağımı tuttum.
" Kızarsam sıcak olurdu yanaklarım, demek ki sen yanlış görmüşsün "
Dedim. Elini öbür yanağıma koydu.
" Yanıyor yanakların güzelim "
Dedi. Tabi ben orda buda gibi dikilmiștim ( Budizm bjhhdidj) Taehyung, benim, benim yanaklarıma dokunmuştu, yanaklarımın iki kat daha kızardığını tahmin edebiliyordum. İçimdeki sevinç, utança göre açık ara öndeydi. O sırada yemeğin ısındığını gördüm ve yerimden kalktım.
" Yemek ısınmış, hadi yiyelim "
" Tamam"
Dedi ve o da kalktı. Yemeği alıp masaya koydum ve yedik. Yemek boyunca Taehyung komik şeyler anlattı, beraber güldük. O gece öyle eğlendim ki, kaçırılmanın iyi bir şey olduğuna ikna oldum. Yavaş yavaş odama çıkarken Taehyung koltuğa sızmıştı. Onun bu sevimli haline gülümseyip odama çıktım ve yeni bir gün için uyudum...

Nasıl buldunuz 😊

Kısa olmuş olabilir, orucun verdiği yorgunluk hala üzerimde o yüzden özür dilerim sizlerden, hayırlı ramazanlar 🤗

Tatlı MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin