-14-

521 41 70
                                    

Hatırlatma

Beraber bi süre gülüştükten sonra ayağa kalktım. Benim kalkmam ile Taehyung da hareketlendi.
" İşim var otur sen ben geliyorum"
" Hayır ben de geleceğim"
" Çocukları yalnız bırakma Taehyung"
Merdivenlerden aşağı indiğimde kapı çaldı. Bu saatte biri gelmezdi ki. Kim gelmişti gerçekten merak ediyordum.

Kapıya doğru yöneldiğimde belime sarılan iki el ile arkama döndüm.
" Sana çocukları yalnız bırakma dedim, bak ben yürüyebiliyorum"
" Çocuklar valizlerini hazırlıyor"
" O ne demek yaa"
" Otelde sorun çıkmış, erken dönmüşler"
" Ama ben onlara çok alışmıştım"
Israrla çalan kapıya daha fazla dayanamadım ve kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda Min-Ah ve kocasını görünce tabiki de şaşırmadım. Onları içeri davet ettim.
" Buyrun"
" Yok biz hemen çocukları alıp gidelim, yeni bi tatil bileti aldık da geç kalıcaz"
O sırada elinde bavullarla gelen çocuklar bana da Taehyung a da sımsıkı sarıldılar. Ben de onlara sımsıkı sarıldım. Neden bilmiyorum ama gözlerim dolmuştu ( Ağzım otobüs vzbxb tamam berbattı sustum). Çocuklar çıktığında kapıyı kapatıp kendimi koltuğa attım. Evde onların yokluğu çok belli oluyordu. Hiç ses yoktu. Daha kötü yönü de vardı. Artık çocuklar olmadığına göre Taehyung kendi odasına geri dönecekti. Ona çok alışmıştım ama. Koltukta hissettiğim ağırlık ile kafamı yana çevirdim.
" Ev çok sıkıcı oldu değil mi"
" Evet, onları şimdiden özledim"
" Onlar tatilden dönünce bi daha ziyaret ederiz"
" Ha bu arada"
Ona bunu sormalı mıydım, bilmiyordum.
" Boşver"
" Noldu"
" Şey, şimdi çocuklar gitti ya, sen odana geri mi döneceksin"
" Geri̇ dönemi mi istiyorsun"
Ne desem bilemedim. 'Hayır' dersem yanlış anlayacağına emindim. Anlamalıydı da zaten.
" Yani, farketmez"
" Gitmeyi düşünüyorum zaten"
İçimde kelebekler pır pır şey oluyordu. Bir süre mutlulukla dolan içim, bir süre sonra sıkıntıyla doldu. Evde kimse yoktu neredeyse, ve yapacak bir şey de yoktu. O sırada Taehyung un konuşması ile ona döndüm.
" Bu akşam yemeğe gidelim mi, ne dersin, hem çocuklar da yok canın sıkılmıştır"
" Olur, daa akşama kadar ne yapacağız"
" Bilmem"
Yerimden kalktım ve odaya doğru yol aldım. Yatağa uzanıp gözlerimi kapattığımda Taehyung un da yanıma uzadığını farketmemistim. Belimde hissettiğim kollarla İlk başta tırssam da daha sonra ellerimle beni tutan kolları sardım. Boynuma koyduğu kafası, hafif yanağıma gelen saçları,onu Her şeyiyle seviyordum. Onu sevdiğimi söyleyememek, her gün ona sarılıp elinden kayıp gidecek gibi hissetmek, kötü bir duyguydu. Kokusunu hissetmek, onu istemek tarifsiz bir şeydi. Kaçırıldığım için çok mutluydum, evet mutluydum. Kaçırıldığım süre boyunca tarifsiz şeyler yaşamıştım. Hiçbir şeyden pişman değildim. Söylediği hiçbir kelime ya da cümle benim ona olan duygularımı değiştirmemiști. Aşk böyle bişey miydi, karmakarışık...
~~~
Uyandığımda Taehyung un henüz uyanmadığını fark ettim. Sessizce yerimden kalktığımda Taehyung elimi tuttu. Uykusunda elimi tuttu. Yavaşça tekrar yanına uzandığımda mükemmel yüzünü bir süre inceledim. Daha sonra Taehyung ı her ne kadar uyandırmak istemesem de uyandırmam gerektiğini düşündüm.
" Taehyung, Taehyung"
" Hı"
Uykulu sesiyle çıkarttığı hırıltıya kıkırdadım.
" Șey, elimi tutuyorsun"
Gözlerini hafif açıp bi süre benim yüzüme baktı. Daha sonra elimi tuttuğunu farketti. Bi süre birleşen ellerimize baktı. Daha sonra ne yaptığını farkedip gözlerini büyüterek elini çekti.
" Aaaa, şey, yanlışlıkla olmuş özür dilerim"
" Sorun değil"
Keşke yanlışlıkla olmasaydı, diye düşündüm. Daha sonra yerimden kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Tekrar odaya döndüğümde Taehyung hala yerinden kalkmamıştı.
" Saat kaç"
Benim konuşmam ile kafasını bana doğru çevirdi. Komidindeki telefona uzandı ekranı aydınlattı.
" 19.28"
" Tamam, kalk hadi geç olmuş saat"
" Kalkıyorum tamam"
" Yardım ediyim"
Ellerinden tutup onu kaldırdım. Ben az önce onun elini tuttum, evet tuttum. Gerçi bunun bana anormal gelmesi tuhaftı, her gün onunla sarılarak yatıyorduk sonuçta. Taehyung da kalktığında banyoya girdi. Ben de o sırada giyindim.

Üstüme bunları giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstüme bunları giydim. Taehyung banyodan çıktığında üstünde çok şık kıyafetler vardı. Yanına gidip gülümsedim.
" Gidelim"
" Gidelim"
O önden ben arkadan arabaya doğru ilerliyorduk. Arabanın kapısını açtı.
" Buyrun"
" Teşekkür ederim"
Onun bu resmi haline kıkırdadım. Tatlıydı, fazlasıyla. O da benim kapımı kapatıp arabaya bindiğinde yola çıktık. Yolda hiç konuşmadık, ben kafamı eğip tırnaklarıma bakıyordum. Yine ve yine sessizlik vardı. Arada Taehyung a dönüyordum, o da bana dönüp gülümseyince utanıp kafamı tekrar tırnaklarıma çeviriyordum. Sonunda lüks bi yere vardığımızda Taehyung arabadan inip bana kapıyı açtı. Elini uzattığında, bi süre elle bakıştım, aklıma elini tutmak geldiğinde elimi nazikçe elinin üstüne yerleştirdim. Yüzündeki gülümsemesi artarken ben de onunla gülümsemiștim. Ellerimiz hala birleşikken geniş ve sakin restorana giriş yaptık. Çok güzel manzarası olan bir yere geçtik. Taehyung benim sandalyemi çekti, oturmam için. Ona tatlı olduğunu düşündüğüm gülümsememi sundum. Daha sonra Taehyung kendi yerine geçip tam karşıma oturdu. Garson geldiğinde siparişlerimizi verip beklemeye başladık. Taehyung sanki, endişeli, saçmaladığımı düşünüp önüme döndüm. Yemekler geldiğinde garsona teşekkür ederek yemeye başladım. Yemek yerken sürekli Taehyung bana bakıyordu. Hatta bi ara çatalı bırakıp beni izlemeye başladı.
" Taehyung"
" Efendim"
" Yemeğini ye, beni izlemeyi bırak, utanıyorum"
Gülerek yemeğini yemeye başladığında ben de gülümsedim.
" Ne güzel gülüyorsun be"
" Hmm?"
" Yok bişey"
Düşüncelerimi dıştan söylediğim için kendime kızdım. Yemeğim sonunda bittiğinde ayağa kalkıp geniş manzaralı balkona doğru ilerledim. Fazla daralmıştım. Omzumda hissettiğim el ile arkamı döndüm.
" İyi misin"
" İyiyim Taehyung, daraldım sadece"
" Min-Choi benim seninle bişey konuşmam lazım"
Yanıma geldiğinde gözlerimi ondan çekmedim.
" Dinliyorum"
Eliyle ensesini kaşıdı.
" Nasıl söylemeliyim bilmiyorum... Eee... Șey... Iııı... Aldığın en saçma teklif olabilir ama... Benimle... Șey..."
" Evet"
Taehyung yerde gezdirdiği bakışlarını gözlerime sabitledi.
" N-Ne sen az önce evet mi dedin"
Kıkırdadım.
" Evet dedim. Bak bi daha diyorum, eveet"
Gözlerindeki heyecanı görebiliyordum. Beni kucağına alıp döndürmeye başladığında ben de gülmeye başladım. O da benimle beraber gülüyordu. Restorandaki kişilerin ne düşündüğü umrumda değildi. Şuan mutluluktan havaya uçsam bile umrumda değildi, yanımda Taehyung olduktan sonra...

Evet arkadaşlar ;

Öhöm öhöm, öncelikle bölüm geç ve kısa geldi. Sürekli yazıp sildim. Beğenmedim. Bu bölüm de içime sinmedi ama daha fazla geciktiremezdim. Ve şunu da belirtmek isterim. İnsanlar mutsuzken, mutlu bölümler yazması gerçekten zor. Şu aralar gerçekten sorunlarım var. Mutsuz olduğum doğrudur ama şu aralar beynim, düşüncelerim, herşey elimden gidiyor. Bu yüzden ne yazacağım hakkında fikrim olmuyor. Yani sonuç saçma bi bölüm. Bölümler daha geç gelebilir, uzunluğu ve kalitesi hakkında hiçbir fikrim yok, bu aralar hiçbir şey hakkında fikrim olmadığı gibi...

İyi günler diyim ne diyim...

Tatlı MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin