-9-

669 53 22
                                    

Hatırlatma

Taehyung babamın elini sertçe bırakıp onu itti ve benim kolumu tutup kapıya yöneldi. Tam odadan çıkacakken Taehyung, babasının söylediği şey ile duraksadı.
"Sevgilisiniz sanırım, öyleyse ben... "
Derken Taehyung, babasının sözünü kesti.
" Evet, sevgiliyiz "
Dedi.

Ben dahil herkes bu söze şaşırmıştı. Bunu söylemese de olurdu, olur muydu, bilmiyordum. Şuan aklım ile kalbim birbirine bağlanmış gibi, hiçbir şey düşünemiyordum. Bu sırada odadan çıktığımızı kapının gürültülü bi şekilde kapanmasından anladım. Ben hala bir heykel gibi dikilmişken Taehyung ın beni çekiştirmesiyle sonunda asansöre varabilmiștik. Hiç bi asansöre binerken bu kadar zorlanmamıștım. Bir kelime dahi konuşmuyorduk, ben yere bakıyordum, ve şuan Taehyung un nereye baktığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Kolumu hala tutuyordu. Kolumu ondan kurtarmaya çalıştıkça daha da sıkı tutuyordu. Şuan çok utanıyordum, o şeyi söylediği için değil, söylediği şeyin gerçek olmasını istediğim için utanıyordum, ama Taehyung bunu anlamıyordu, belki de anlıyordu, cidden şuan hiçbir şey bilemiyordum.
" Biraz daha kolunu oynatırsan, kolunu kırıcam. Haberin olsun"
"Lütfen kolumu bırakır mısın, rahatsız oluyorum"
"Hayır"
Dedi kesin ve net bir tavırla. Ona baktığımda dümdüz karşıya bakıyordu. ' Ne bitmez asansörmüș' diye içimden geçirdiğim sırada, asansör durdu ve kapı açıldı. Ben önden çıkıyordum, tabi Taehyung un beni tuttuğunu unutarak. O kadar yavaş çıkıyordu ki, bunu benim inadıma yaptığını düşünmüştüm. Bizi o halde gören çoğu kişi Taehyung ile birlikte bana da selam veriyordu. Bu çoğu kişinin dışında kalan sarkık kızlar ise bana tip tip bakıyorlardı. Bazı kızlar ise son şanslarını denemek için hala Taehyung a sarkıyorlardı. Taehyung onlara hiç yüz vermiyordu. Sadece beni çekiştirmek ile meşguldü kendileri. Ben ise o arada Taehyung a bakan kızlara öldürücü bakışlar atıyordum. Sonunda o geniş şirket kapısından çıkabildiğimizde derin bir nefes aldım. Kurtulduğumu düşünmüyordum ama en azından bu şirket denilen tuhaf mafya yerinden çıkabilmiștim. Elimi sertçe çektiğimde, sonunda kızaran kolumu kurtarmıştım.
" Şirketten çıktık işte, daha fazla bu oyunu sürdürmene gerek yok"
" Babamın hala bize baktığının farkında değilsin galiba"
Dedi. Tam kafamı yukarı kaldıracakken Taehyung un bana sarılmasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Elini kafama koydu ve saçımı okşar gibi yaptı. Aslında kafamı bastırıyordu.
" Yukarıya bakma, babam hala bizi izliyor, ben ne dersem bana uyucaksın tamam mı güzelim"
" Tamam"
" Şimdi bana sarıl"
" Tamam"
Ellerimi gereksiz bir yavaşlıkla Taehyung un beline doladım.
Bi süre böyle durduk.
" Taehyung, daha ne kadar böyle duracağız"
" Bilmiyorum"
" Çabucak arabaya binmek istiyorum, insanların bize bakması biraz daraltıcı"
" Tamam"
Taehyung geri çekildi ve elimi tuttu.
" Hadi gidiyoruz güzelim"
Dedi ve suratına çarpık sırıtıșı yerleştirdi. Seke seke bi çocuk gibi arabaya mutluluk içinde bindim, böyle lanet olası bi yerden kurtuluyordum, en azından şimdilik. Arabaya bindiğimizde içimdeki mutluluk ile her çalan şarkıya eşlik ediyordum. Sesim çok güzeldi, yani çok az detone olmuştum, çok çok az detone olmuştum, ah kimi kandırıyorum, berbat bir sesim vardı. Ama şarkının sözlerini ezbere biliyordum. Ben bağırdıkça Taehyung da gülümsüyordu. Arada bir bana eşlik ederek o da bağırıyordu. Sesinin ne kadar büyüleyici olduğunu farketmistim. Trafiğe kalmadan biten yolculuktan sonra nihayet eve varabilmiștik. Taehyung kapıyı açtığında içeriye tabiri caizse ışınlandım. Salona geçip koltuğa oturdum ve yumuşak koltuğa kendimi bıraktım. Taehyung da yanıma oturdu. Tam o sırada Taehyung un telefonu çaldı. Telefonun ekranına baktığında şaşırdı. Ben hala kim olduğunu görmeye çalışıyordum.
" Babam arıyor"
" Hoparlöre alsana"
Telefonu açıp hoparlöre aldı ve telefonu bana yaklaştırdı. Onlar konuşurken sadece onları dinliyordum.(Ne konuştuklarını söylemiycem hihihiiii) Konuşma bittiğinde Taehyung ile birbirimize şaşkınca baktık.
" Şimdi nerden başlayalım"
" Bilemiyorum"
" O zaman sen yemek yap, yemek yapmayı biliyorsun değil mi"
" Tabiki de biliyorum"
" İyi, o halde ben de kıyafetlerimi senin odana taşırım"
"Buna ne gerek..."
Derken lafımı kesti.
" Benim kararlarımı sorgulama, ben bişey dediysem gereklidir güzelim"
Dedi. Egosu olduğunu düşündüğüm şeye karşı göz devirdim.
" Ne kadar zamanımız var?"
" Bilemiyorum, akşam yemeğine kadar desek 🤔 yaklaşık 3 saatimiz var"
" 3 saatte yemek mi yapicam, olamaz"
" Neyse ki benim kıyafetlerim az, kıyafetlerimi yerleştirdikten sonra sana yardım ederim, şimdi koş yemeği yap"
" Tamam"
Dedim ve ikimiz de ayrıldık. Bu koşuşturmaca ne için diye düşünüyor olabilirsiniz ( Tamam tamam söylüyorum, dayanamadım) Taehyung un halasının çocukları bi hafta yatılı olarak geliyormuş, bu yüzden iş yapıyorum. Kaçırılan insanlar, genelde bi odaya kapatılmaz mı, çok film izliyorum galiba. Kaçırıldım ama şuan resmen Taehyung ile evli hayatı yaşıyorum. Herşeyi anladım da aynı odada kalmaya ne gerek vardı ( sen de istiyon bilmiyoruz sanki). Mutfağa geçip evde olan malzemelere baktım, cips, makarna, makarna, makarna, makarna. Evde makarnadan başka çeşit yoktu neredeyse.
" Taehyung"
" Ne var"
" Bi gelsene"
" Öff tamam geliyorum"
Taehyung merdivenlerden inip yanıma gelebildiğinde, kendimi gülmemek için zor tuttum. Elinde katlı çamaşırların olduğu sepet vardı ve çok komik duruyordu.
" Evde hiçbir şey yok"
" Sen liste yap, zaten benim işim de bitmek üzere, o zamana kadar ben de bu çamaşırları yerleştiriyim güzelim"
" Tamam, hadi çabuk ol"
O geri yukarıya çıktığında ben de alelacele bir liste yaptım. Tekrar aşağıya indiğinde eline listeyi tutuşturup hemen gitmesini söyledim. Gerçi o benden daha heyecanlı duruyordu. O gidip gelene kadar ben de iş yaptım, mutfağı ve salonu bitirdim, tertemiz oldu, sonuçta şehrin biraz daha dış bi yerinde kaldığımız için Taehyung un gelmesi biraz zaman alacaktı. O geldiğinde ise beraber mutfağa geçtik ve üç çeşit yemek hazırladık, çorba yaptık, tatlı da yaptık, üstüne salata da yaptık. Salata dışında tüm yemeği ben yaptım. Şuan hakikaten kendimi Taehyung ile evli gibi hissediyordum. Beraber gülüşerek geçen uzun bi yemek hazırlığından sonra Taehyung ile birlikte banyoya girdik ( Yanlış anlamayalım hdhdhd) Eline domestos ve eldiven verdim. Sonuçta her işi ben yapmam, o yapsın.
" Ben ne yapacağım bunları"
" Şimdi o domestosla bu banyoyu yalayıp yutucaksın tamam mı"
" Ben burayı mı temizliyim yani"
" İnanmıyorum çok zekisin, şimdi sen her yeri ve bembeyaz yap, ben de ODAMIZI toplayacağım"
Dedim ve zafer kazanmışcasına banyodan çıktım. Odaya geçip herşeyi düzenledim ve Taehyung un eski odasına geçip orayı da düzenledim. Banyoya döndüğümde, Taehyung iğrenç biseymiș gibi fırçayı kendinden bi metre uzakta tutarak temizliyordu, buna rağmen temiz olmuştu banyo.
" Hey o bi uzaylı değil tamam mı, o bi fırça"
" Sen buranın ne kadar pis koktuğunu biliyor musun"
" Tamam işte, temiz olmuş, bırak artık da masayı hazırlayalım."
Beraber tekrar aşağı indik var çok güzel bi masa hazırladık. Daha sonra odaya geçip hazırlandık, tabiki aynı odada hazırlanmadık.

Bunları giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bunları giydim. ( Ayakkabıyı farklı düşünün lütfen, ve bence çantaya da gerek yok onu atalım, ama isterseniz kalsın) Tam Taehyung ile koltuğa oturmuştuk ki kapı çaldı. Beraber kapıyı açmaya gittik ama tabiki de ben açtım. Karşımızda kumral saçlı, hafif kilolu bir bayan ve tahminimce ikiz olan biri kız biri erkek iki çocuk çıktı. Karşımda genç bir hala görmeyi beklemiyordum açıkçası. Şaşkınlığımı belli etmeden selamlaștık. Ne kadar içeriye davet etsem de gelmek istemedi.
" Kocam arabada bekliyor"
" Onu da çağırın isterseniz, yemek yemeden bırakmayız"
" Madem ısrar ettiniz, tamam öyleyse"
Diyip kocasını çağırmayın gitti. O sırada Taehyung bana kaş göz işareti yapıyordu.
" Ne ya, ne oldu yine"
" Neden ısrar ediyosun"
" Ayıp olur öyle, yemek yedirmeden misafiri kapıdan göndersemiydik"
" Evet"
" Of onların yanında da böyle salak salak konuşma, geliyorlar"
Diyip yüzüme gülümsememi koydum. Adının Min-Ah olduğunu öğrendiğim kadının kocası ile de selamlaștıktan sonra içeri geçtik hep beraber.
( Yemek yediler falan filan bla bla bla geçiyorum oraları) Tatlıları da yemiştik ve sohbet ediyorduk. Min-Ah ayağa kalktı.
" Ee saat de geç oldu kalkalım biz, malum biz yarın erkenden tatile gidiyoruz, hem size de alıştırma olur"
" Aa biraz daha dursaydınız"
" Yok canım kalkalım biz"
" Tamam o halde geçiriyim ben sizi"
Taehyung ile onları geçirdikten sonra ikizlerin salonda uyuduğunu farkettik. Bu haftanın nasıl geçeceğini çok merak ediyordum, ve ne olacağını bilmiyordum.

Evet arkadaşlar yeni bölüm geldi, ne demişler geç olsun güç olmasın, geç oldu ama güç olmadı, hikaye hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Yazarken yaşadım resmen. Ayrıca şahsen ben kıyafete bayıldım. Neyse size iyi okumalar 👋👋

Tatlı MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin