Most Girls Chapter 3

143 25 59
                                    

İyi okumalar çok ısrar ettiniz diye atıyorum atmazdım genelikle oy ve yorum yapmayı sakın ihmal etmeyiniz.


"Kızım Grant diye bir arkadaşın geldi Cameron nerede."


Dedi ve, ben kalpten gidebilirdim tam iki basamak çıkmıştım ve, dengem sarsıldı tam, düşecekken iki sıcak el benim arkamdan destek alıp tuttu.


Ve beni kendine kavrayıp yere indirdi, ayaklarım yere bastığında bir an, kendimi unutup ona sarılacaktım.


"Hey dikkat et ben, tutmasam düşecektin."

Bunu derken ben kendim de, bile değil dim sanırım hala, havada gibiydim.

"Parti ye, geleceksin değil mi?"

Dediğin de ben tam, konuşacakken Cameron geldi ve, bu an'ın büyüsünü bozmayı başarabildi.

"Hey bro ne haber."



Grant Cameron'a yaklaşıp meşhur el hareketini yapıp beni, yakaladığı yer de, mal gibi kaldım.

"Seni burada görmeyi planlamıyordum dostum hayırdır?"

Bu Cameron'un genelikle insanları tahrik edici sözü ama, sana ne ki belki beni görmeye, geldi hayırdır sana yani.

Grant Cameron'un hafif omzuna vurarak, piç gülümsemesiyle.

"Nate'den istediklerini getirdim hani var ya, şu malla---"

Nate'in istediklerini getirmesi de ne olabilir ki bilmiyorum ama, Cameron'un Grant'ı kapıya kadar çekmesi gerçekten de, şüphe uyandırdı bende.

Ve Cameron Grant'ı gönderdikten sonra içeri girip hiç bir şey, olmamış gibi davranması ayrı bir tuhaftı. Elinde ki paketi arka cebine koyup hiç bir şey yokmuş gibi, davranarak bana aval aval baktı.

Ben tam ona, şüpheli bakarken.

"Merak etme o düşündüğün şeyi yapmıyorum."

Bunu diyeceğimi nereden biliyor, demeliyim derken direkt sormaya tevezzül etmedim.

"Pekala içmek için almadıysan, ne için aldın Cam."

Cameron kıvranıp durup ben biliyordum bakışı atıp tam yukarı, çıkacakken kolum dan tutup kendine doğru çekti.

"Bunu kimseye söylememeni istiyorum Megan."

Her şey umurum da olsaydı söylerdim ama, sahte samimi yüzümle.

"Umurum da değil biliyorsun değil mi Cam."

Söyledikten sonra yukarı çıktım ve, odama girdiğim de sanki temiz hava almış kadar oldum.



Akşam olduğun da aşağı indim ve, Cameron masa da yemek yiyor du annem'i göremediğim de, hala zihnimi okurmuşcasına.

"Müzaide'ye gitti."

Yüzümü burkup kanepe'ye geçip tv'yi açtım ve, oradan ağzı dolu Cameron cevap vermeye çalışıyordu.

"Hazırlansana gitmeyi düşünmüyor musun hala."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Obstacles - Ethan DolanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin