#4

284 30 73
                                        

Polisin söylediği şeyler hala kulaklarımdaydı."Nyako...tutuklu...Nyako...tutuklu.." Arabada karokola doğru gidiyorduk.Şimdi ne olacaktı? Suçum peki? Herşey ne olacaktı? Peki ya saçma hayatım? Böyle mi sonuçlanacaktı? Herşey bu kadar basit miydi...?

Karokola vardığımızda polisler kolumdan nerdeyse sürükleyerek çıkardılar."Yavaş! Hayvan götürmüyorsunuz!" "Kes sesini seni pislik." Birşey desem beni azarlıyordu.Beni bir odaya getirip sandalyeye oturttular."İfaden alıncak.Yalan söylememeye bak."

Gözlerimi kapattılar.Ellerim hala kelepçeliydi.Sonra kapı açıldı ve biri yaklaştı.Karşıma oturdu sanırım."Evet,Nyako idi değil mi?" Anlamsızca kafamı salladım."Suçunu biliyorsundur." Sesinde piçlik vardı."Suçum ne?!" Sinirliydim.Ne diye burdayım ki?! "Bir düşün bakalım akşam neredeydin?" Akşam nerdeydim? Akşam nerdeydim ki aq? "Nerdeymişim akşam?! Uyumakta mı haram lan?!" Lanet olası nerdeydim ben?!

"Fotoğrafların elimde akşam nerede olduğuna dair." Gözlerimi açtılar.Fotoğrafta gördüklerime inanamadım.Bunları ben yapmadım! Fotoğrafta ben vardım! Elimde kanlı bir bıçak ve yere serilmiş cesetler...İmkansız!

Ben öyle bir cinayet işlemedim! Hatırlamıyorum lanet olsun!"Bu ben miyim..." Sesim çok kötü çıkmıştı.Çaresizliğim her halimden anlaşılabiliyordu."Evet,ta kenidisi." Sırıtıyordu.Sözlerine devam etti."İtiraf et,neden yaptın? Neden insanların canına kast ettin?" Yutkundum.

"Ben hiçbirşey hatırlamıyorum..." dosyayı sinirle masaya bıraktı."Burdaki zaten benim?! Yalan söyleyerek,inkâr ederek bir sonuca varamazsın!" Sinir olmuştum."HATIRLAMIYORUM!-AHH!" Suratıma sertçe vurdu."Ben..." "Kes sesini ve doğruları söyle artık!"  Gözlerim kan ağlıyordu."Ha-Hatırla-mıyorum..." Yanağım sızlıyordu.Ayağa hışımla kalktı."İyi,hayatının sonuna kadar sana hapiste mutluluklar." dedi ve gitti.

Odada ben vardım...Ben ve ben...Ben ve sadece ben...Ben...Neden hatırlamıyorum? Çok garip.Artık kendimide anlamıyorum.Artık mutluda değilim.Zaten hiç değildim.Ne zaman mutlu oldum ki?

Polisler geldi ve beni zorla ayağa kaldırıp nerdeyse sürükleyerek,demirliklerin ardına bırakıp gittiler.Yüzüme bir piçmişim gibi bakıyorlardı.Kendimdende nefret ediyordum artık.

Demirliklerin ardından etrafa baktım.O an gene sabah sardığım kolumdaki yara aklıma geldi.Açtım,baktım.Hala yara duruyordu.Demekki...gerçekten yapmışım...ama...neden?

Gardiyan kapıyı açarak yanıma,demirliklerin karşısına geçerek "Ziyaretçin var sürtük." dedi.Kim geldi beni ziyarete? Kim gelirki benim yanıma? Tamam anlamında kafamı salladım.Bir süre sonra karşımda Chikako duruyordu.

"Nyako? Neler oldu?!" İfadesizce baktım.Yere çökmüş onu seyrediyordum.Yanıma eğildi."İyi misin?"

"Değilim...Hatırlamadığım bir suçtan dolayı yargılanıyorum.Üstelik resim var ve ben zerre hatırlamıyorum!" İç çekti sonra bana döndü."Avukatıma söyledim.Seni burdan çıkaracağım.Eğer gerçekten suçsuzsan endişelenme.Ben yanındayım." Saçma tesellileriyle beni rahatlatmaya çalışıyordu ama nafile.Bir süre sonra oda yanımdan ayrıldı.

Tek başımaydım...Günahlarımla başbaşa...Cehennemimde...Herkes kendi cehennemini hazırlar.Bende yaptıklarımın yada yapmadıklarımın bedelini ödüyordum,benliğimle.Ömrümün sonuna kadar artık çekebileceğim bir acı vardı,herşeyimle.Hayatın bedeli buydu demek...Bir şeyler vermeden bir şeylere sahip olamıyormuşsun demek ki...

Ağlıyordum artık.Belki öylesine,belki boşluğa düşerek ya da çaresiz hissederek.

Gardiyan gene önümde dikilmiş bana bakıyordu."Ne diye ağlayarak zaman kaybediyorsun kaltak?"

Küçük düşürücü sözler sarf ederek kalbimi kırıyordu.Ama artık umrumda değil.Bir yerde haklıydı.Ağlamanın kimseye faydası yoktu.

Yere uzanmış,tavanı seyrediyordum.Buzhane gibi bir yerde aklımı kaybediyordum.Dışardan kuş sesleri geliyordu.Dışarda hayat vardı.Şimdiden evimi özlemiştim.Evimi...Okuldaki hayatı...Cidden paha biçilmezdi.

"Ziyaretçin var." Gardiyanın soğuk bakışları üzerimdeyken doğruldum."Kim?" Cevap vermeden gitti.Bu seferde karşımda Kanato duruyordu.Gene elinde Teddy.Ağzımı bozmayacağım^^

"Ne var lan ne geldin?"

"Merak ettim."

"Sen beni önemser miydin ya?"

İç çekti.Gayet soğuk gözlerle bakıyordu gözlerime."Önemsememiş olsaydım burada işim olmazdı."

Eğildi ve elini demirliklerin ardındaki elime uzattı.Bu sefer gözlerinde içten içe büyüyen sevgi tomurcukları yatıyordu.

❤🌙❤🌙❤🌙❤🌙❤🌙❤

Drama dolu bir bölümdü.
Umarım beğenmişsinizdir.
Sayın ithaf ettiğim kişi,senden binlerce kez özür dilerim.İnan çok huzursuzum.Bu bölümü bir özür olarak kabul et.✂

Sayonara!~

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Diabolik Lovers: Die For MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin