RENKLISIZ

YENİ OKUL

-''Kanka şimdi biz okula gidiyoruz ya... ''  

-''Eeee devam et kanka''  dedim Sude'ye .Kesin Dünya'yı uzaylılar istila eder diyecek diye düşündüm birden.Sonra kafamdaki sesi bir başka ses cevapladı.

''Saçmalama lan geri zekalı,o kız senden akıllı!''

Ben tam iç sesime laf sokacakken bana dönüp''Kanka Dünya'yı Unicorn kafalı tavşanlar istila edermiş bir de...''

Yüzümü dönerek boş boş baktım Sude'ye okul kapısından girerken...

                                                                        ***********

Yeni okul,yeni sıralar,yeni insanlar,yeni yerler...

İlk dersimiz fizikti.Sıkıcı ama aslında...Aslındası yok işte.Sıkıcı bir dersti.O kadar mayışmıştım ki sınıftaki uyanık tek kişinin ben olduğunun sonradan farkına varmıştım.Sudeyi uyandırdım.Zavallım sırayla o kadar bütünleşmişti ki sıradaki kopya yazıları onun yanağında yazıyordu.Güldüm ve Sude'ye fizikçi için yapacağımız suikast'i anlatmaya başladım.Annemin bana bahçeden getirip verdiği tam olgunlaşmamış tüyleri uzun şeftaliyi alıp hocanın ayağına ve burnuna sürtecektik.Ben sınftakileri teker teker uyandırıp yapacağımız hain şakayı anlatırken Sude'de uğurlu tel tokasını burnuna takmış hocanın ayakkabısını çıkartmaya çalışıyordu.Sınıftakilerin arasında uyandırması en zor olanı geçen gün taşındığımızda bize yemek getirmiş teyzenin renkli değişik oğlu mu torunu mu bilmiyorum neyse işte o çocuktu.Anne diyerek bana sarılmasıysa ayrı bir saçmalıktı...Her neyse şakayı herkese anlatıp uygulamaya başladık.

Şeftaliyi önce burnuna sürdük bir şey olmadı,sonra ayağına sürdük,sonra tekrar burnuna sürdük .Ama bu sefer çok kötü hapşırmaya başladı.Sesinin doruklarına çıktığında ise iyiden iyiye korkmaya başladım.Ve korktuğum başıma geldi.Kapıdan içeri müdür ve o meşhur iki yardımcısı geldi.

Müdür onuncu kez uyarısını yaptıktan sonra ben ve Sude'yi dışarı kovdu.Fizikçi ise bir hafta boyunca okula gelmeyecekmiş.Nedenini hadi tahmin edin... Evet,şeftaliye alerjisi varmış o yüzden gelemiyormuş.Bana da sesini çıkartmadı sırf yeniyim diye.Ama Sude'ye pis pis bakıp gülümsedi.Ve imalı bir şekilde ''Seninle işimiz var minik kız'' dedi.Ama ben ona kötü bakınca sustu şerefsiz fizikçi.

Sınıfa giderken çok büyük bir kahkaha patlattım anormal bir şekilde.Maviş melezim ise bana 'senden tiksiniyorum 'bakışı atıp sınıfa geçti.Ve bende daha ilk günümden disiplin uyarısı alarak Ginnes rekorlar kitabına adımı altın harflerle yazdırdım.Sınıfa girdiğimde kızgın,endişeli ama minnet dolu bana bakan gözlere şaşkın şaşkın baktım.Hepsi teker teker sırf müdür babamın arkadaşı ve toplu sınıf cezası almadıkları için bana baktılar.Hepsi teker teker gelip teşekkür ettiler bana''fizikçi dersimize bir hafta girmeyecek''diye.Ama o renkli değişik hariç...Nedenini bilmiyordum ama nedense o bana herkesten farklı bakıyordu.Sanki beni tanımaya çalışmak ister gibi.Mor kulaklığı,sarı sweat shirti,yeşil pantolonu,rengarenk çantası olan aşırı dozda mutluluk yemiş anormal aptallardandı...Bekleyeceğiz işte... 

Eve adımımı atar atmaz çantamı bir yana,eteğim ile gömleğimi bir yana fırlatıp kedili pijamamı televizyonun karşısına geçtim.Sonra aç olduğumu fark edip ekmeğin arasına bir şeyler doldurmaya başladım.Sonra içecek bir şeyler olmadığını fark ettim.''Portakal suyu yapayım da annemin gözüne gireyim bari'' deyip televizyonu kapattım.Portakalları bizim ilkel taaa taş devrinden kalma sıkacağa koyup elimle bastırarak döndürmeye başladım.Tadına baktım''şeker yok'' deyip kutunun yarısını koydum. Birden portakalın suyu koluma birkaç damla geldi. Bileğimdeki pijamayı dirseğime doğru çektim,bileğimdeki suyu yalamak için elimi yukarı doğru kaldırıp dilimi değdiriyordum ki su aşağı tarafa doğru dirsek eklemime doğru aktı. Fakat bilirsiniz bir insanın dili uzun ya da boynu uzun olmadığı sürece dirseğiniz gibi bir yeri yalamanız zor olur.Bende o çabayla dirseğimi yalamaya çalıştım fakat olmadı. Birden gözüm pencereye kaydı.Perde açık ve dışarıda ise o renkli değişik ve annesi vardı! Birden cama çıkıp ''Hoşgeldiniz''diye bağırdım şaşkınlıkla karışık bir yüz ifadesiyle. Şaşkınlıktan ilk kurtulan annesi oldu,bana gülümseyerek ''Hoşbulduk ,hadi içeri almayacak mısın bizi?''diye sorunca kapıyı açtım onlara gülümseyerek.O dakikadaki ruh halim 'kuran yırtan kızın gece uyumadan önce bana gösterildiği' güne döndü...

arkadaşlar cidden özledim sizi artık kaytarmak yok seneye zaten teog var dükkana gitmek zor oluyordu o yüzden yazamadım beş bölüm yazıcam bikaç gün boyunca anca öyle yetiştiririmiyi kötü yorumlarınızı esirgemeyin ve birkaç bölümü askıya alıcam .<3<3<3<3