RENKLISIZ

Deniz halleri

ERTESİ SABAH

''Kız Elissa kalk hadi denize gideceğiz seninle uğraşamam.''İşte Sude'nin böyle bağırmasıyla uyanmıştım.Elissa'ya bağırıp beni de uyandırmayı başarmıştı deli kız.Daha gözlerimi tam açamadan giymiş olduğu mayoyu görünce kıyameti koparttım''Lan bu ne?Sen kendini Kate upton falan sandın herhalde,saat kaç sen mayo giymişsin bu saate bir de bu kadar açık!Değiştir lan onu adamın asabını bozma!Şimdi orası erkek doludur!''Sarı ve açık bikinisini görünce çıldırmaktan beter oldum tabi.''Git sana  haşema giy demiyorum ki!Git çabuk düzgün birşeyler giy!Hem sen niye geliyorsun ki gerizakalı arkadaşım?

''Komşu kontenjanından kanka.''

''Kes de düzgün bir şey giy bari.''Deyip ona eski siyah sarı mayosunu fırlattım.Gözlerini devirip bana tekrar fırlattı.Elissa ise giyinmiş bir şekilde elinde tavşan kafesi ile kapının önünde bekliyordu. Üçümüz annemi beklemekten sıkıldığımız için arabaya binip radyo ve klimaları çalıştırdık.Sonra yan komşumuz  Emre ile annesi ve annem geldiler ve en sonunda yola koyulduk.Sahile saat 09:15 civarlarında girdik.Anneler gölge bir yer seçip hamakları kurdular,biz ise şimdiden ayakları soktuk.Anneler de gelince denize girdik.Elissa tavşanları da getirmişti nedensiz bir şekilde.Amacı herhalde onları suya sokmak.Ben ona tavşanların denize girmemesini anlatırken arkadan bağrışma duydum.Emre boğuluyordu galiba.Hızlıca yanına gittim ve onu kenara çektim.Ama fazlaca su yutmuştu.Elimi göğsüne bir kaç defa bastırıp geri çekilmek istedim.Tam çekildiğim anda Emre gayzer misali suyu yüzüme püskürttü.Gözlerini ilk açtığında tükürük ve deniz suyu karışımı bir maske ve altında bir insan yüzü gördüğünde büyük bir utançtan çok sırıtması beni daha bir sinirlendirdi.''Yüzüne güneş kremi falan mı sürdün sen?''dedi gevşeklikle dalga karışık bir yüz ifadesiyle.Peki ben boş durur muyum?Kendime yakışmasa bile onun yüzüne tükürdüm.Ve direkt denize girdim.Sude'yi görür görmez yanına geçtim.Yanakları pespembeydi ve yüzünde şapşal bir sırıtış vardı.''Ne oldu kanka?''diye sordum.''Kanka şu çocuk var ya,işte onunla çarpıştık ben yere düştüm o da düştü sonra kibar kibar güldü yardım edeyim mi falan filan işte.Tamam dedim sonra bana dedi ki  beraber bir cafeye falan gidelim iki gün sonra tamam dedim gitti.Bak orada.''Sinirimden bütün erkeklere kusacaktım.En sonunda kurduğumuz hamağa binip yattım.Yaklaşık yarım saat sonra Hamaktan düştüm.O fırsatla Emre bindi.''Bana bak Emre inmezsen oradan seni mahvederim.''O yattı ben çektim o yattı bu sefer hızlı çektim ve Emre'nin üstüne düştüm.Siktir.Hızlıca ayağa kalkıp durdum o ayağa kalkınca hamağa yattım o ise homurdanarak denize gitti.Arkasından bağırdım ''Dikkat et bu sefer uyuyacağım seni kimse kurtaramaz.Hani can kurtaran falan varsa o ayrı konu.''Güldüm ve çantamdaki kitabı alıp okumaya başladım.Yarım saat geçmeden kitabın konusunun ağır olması yüzünden sıkıldım ve yattım.

Deniz uyuduğu sırada

Emre aklına süper harika bir fikir geldiğinden dolayı sırıtıyordu.Çok geçmeden planı uyguladı.Denizi kucağına alıp çadır kiralayanların yanına gitti.Bir çadır kiralayıp kızı çadıra koydu.Ve kızın annesinin yanına gitti.Kızınızı deniz tutmuş o yüzden eve gitti deyip yüzmenin keyfini çıkardı.O sırada Sude ile Ege konuşuyorlardı.

''Biliyor musun,ben hayatımda senin kadar güzel bir kız görmedim.''

''Teşekkür ederim.'' diyen Sude büyük bir utançla kafasını ağaçlık alana doğru çevirdi.O an kendini büyük bir öfkeyle seyreden bir kız gördü.Ege'de görmüştü ve kızı tanıyordu.Kız eski sevgilisiydi.Ege büyük bir sırıtış ve çapkın surat ifadesiyle Sude'nin ellerinden tutup onu kızın bulunduğu alana doğru götürdü.''Ege,burada ne yapacağız?''diyen Sude sırtını ağaca yasladı.Ege ise gülerek Sude'nin yaslandığı ağaca elleriyle tutunarak Sude ile öpüştü.Sude yanlışlıkla ellerini Ege'nin beline sardı.Sude'nin göz bebekleri küçüldü.Kız ise büyük bir öfke ile hala onları seyrediyordu.Ege ise hala öpüyordu Sude'yi.Ege,Sude'nin kulağına fısıldadı ''Artık benim sevgilimsin.Ve cafeye değil evime gel.Bu kararımı kimseye söyleme tamam mı?''Sude zorlukla tamam dedi ve Ege'nin  telefon numarasını aldı.

Elissa ise tavşanlarıyla oyun oynuyordu.O sırada ablasının olmayışını fark etti.Annesine sordu.O ise ablan eve gitti dedi.Elissa büyük bir iç çekişle oyuna devam etti.

Deniz uyandıktan sonra

''Ay annemler nerede ya?'' dedim gözlerimi ovalayarak.Birden bir çadırın içinde olduğumu fark ettim.Ve tam dibimde bir not.''Keşke kalksaydın be Deniz.Annenlere eve gittiğini söyledim.Çantanı da yanına koydum merak etme.Ha bu arada çadır parasını da ödedim sen yat uyu tamam mı?''Okkalı bir küfür savurup çantamı aldım.Telefonum kapalıydı.Telefonu açan düğmeye basıp çadırdan dışarı çıktım.Sahilde artık sarhoşlar dolaşıyordu.Saate baktım,felaket.Saat 23:55 annem kesin ağzıma sıçacak.Yaktım seni Emre bittin sen.Annemi aradım.Bir kaç azar bir kaç ta hızlı gel çağrısını tamam diyerek telefonu kapattım.Birden Sami amca aklıma geldi o bu saatlerde eve dönmüyor muydu?Hemen sami amcayı aradım.Bir restorantın önünde bekleyecekmişim.Bekledim.Sami amca beni alıp eve bıraktı.Teşekkür ettim ve zili çaldım.Kapıyı annem açtı.Ve yatağa bıraktım kendimi direkt.

Eeeee naber arkadaşlarım?Tatil dönüşü yazdım bunları.Tatil'de de boş durmadım tabi.Düzeltme yaptım biraz.eee nasıl beğendiniz mi?Yorumlara lütfenn:))