#475
Yaptığı bir hatadan dolayı zaman cezasına çarptırılan William cezasından bihaberdir. Ama cezası hayatını altüst edecek türden bir cezadır. Bu ceza için gönderilen aynı zamanda da ZAMANIN MİSTİK KORUYUCUSU olan Laura William'ın hayatına sinsi si...
Sabah uyandığımda vücudum yorgunluktan sızlıyordu. Yavaş hareketlerle yataktan kalktım ve aynı yavaşlıkla banyoya gittim. Sıcak bir duş vücudumdaki sızılardan kurtulmama yardım edebilirdi.
Sıcak bir duştan sonra rahatlayarak etrafta havlu aradım. Kenarda bir dolap vardı. Büyük ihtimalle oradaydı. Dolabın kapaklarını açtığımda yumuşatıcı kokusu burnuma dolmuştu.
İki bornozdan birini alarak üzerime sardım. Sonra da banyodan çıktım. Kurusun diye pencereye bıraktığım elbisemi alarak yatağın üstüne bıraktım.
Dün yatmadan önce dolapları karıştırmıştım ve dolabın içinde bir pijama takımı bulmuştum. Galiba birileri unutmuştu. Sonra da onları giymiş elbisemi de yıkayıp pencereye bırakmıştım.
Başka iç çamaşırım olmadığı için çıkardıklarımı giydim. Üzerime de elbisemi giydim.
Gerçekten ben bu hallere düşecek ne yapmıştım. Hep şu William denen adamın suçu yani. Eğer ben onun yüzünden çekeceksem o da benim yüzümden çekecekti. Ben onu kendime aşık etmesini bilirim.
Richard'dan aldığım bilgilere göre William üniversiteye gidiyordu ve benim de o üniversiteye gitmem gerekiyor. Ah bir de şu çocuk için okul hayatı çekeceğim. Aklıma geldikçe depresyona giresim geliyordu.
Mühendislik okuyordu ve okul birincisiydi. Bu yüzden bende mühendislik bölümünü okuyacağım. Bu işi Richard halledecekti. Benim de bugün alışveriş yapmam gerekiyor.
Richard'dan biraz daha para aldım. Kendime bolca kıyafet almam gerekiyor. Birde ev tutmam. Ama ev işini daha sonraya bıraktım. Şimdilik önemli olan kıyafetti.
Bu yüzden parayı elime alarak odadan dışarı çıktım. Kapıyı ardımdan kilitleyerek merdivenlere yöneldim. Bakalım bugün ne zorluklar yaşayacaktım.
⏳⏳⏳
Elimdeki koca paketlerle pansiyondan içeri girdiğimde dün bana anahtarı veren çocuk yine uyukluyordu. Bu çocuk neden hep uyukluyordu.
Yanına yaklaşarak poşetleri yere bıraktım. Ardından uyanması için masadaki zile bir fiske attım. Bunu çok sevmiştim.
Yavaşça kafasını kaldırarak bana baktı. "Oda 14. Anahtarım lütfen" diyerek elimi uzattım. Askılıktan anahtarımı alarak bana verdi. Soğuk metal elime değdiğinde irkilsemde anahtarı alarak diğer elime koydum. Ardından tekrar elimi uzattım.
"Ben Laura. Laura Atkins."
Bir süre yüzüme baktıktan sonra görmezden gelerek tekrar oturdu ve kafasını masaya dayadı. Bu hareketi beni sinirlendirmişti. Hadi ama bu dünyalıların hepsi böyle kaba mıydı.
Elimi indirdim ve bir hışımla çantamı alarak sert adımlarla merdivenleri çıktım. Kapının önüne geldiğimde anahtarı deliğe sokarak çevirdim ve kendimi içeri attım. Poşetleri de bırakarak derin bir nefes verdim.
Arkamdan kapıyı kapatarak yüzümü yıkamak için lavaboya yöneldim. Yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime baktığımda gözlerim şaşkınlıkla kocaman açılmıştı.
Normalde mavi olan saçlarım şimdi siyahımsı bir renge dönmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Laura'nın normal saç rengi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu da şimdiki saç rengi
Bölümün geç gelmesinden ve bölümün çok kısa olmasından dolayı kusura bakmayın. Okuyan herkese teşekkür ederim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunun için de çok ayrı teşekkür ederim. Bu kadar az okuyucu olmasına rağmen nasıl oldu bende bilmiyorum ama yinede teşekkür ederim.
