Incomparable | Kihyuk Texting

2.8×FİNAL

Resmen final 😥

Özel bölüm yaz derseniz yazarım

İyi okumalar

Minhyuk adım atmayı bıraktığında saçlarını düzeltti ve derin bir nefes alarak boğazını temizledi. Ardından kapıya vurdu parmaklarıyla.

"Geliyorum." İçeriden duyduğu sesle içi kıpır kıpır olurken sırıtmadan edememişti. Kapı açılırken ise gülmeyi kesip ciddi bir ifadeye büründü.

"içeri gel." Kihyun gülümseyerek eliyle onu çağırdığında tek kaşını kaldırıp ufaklığa doğru eğildi. "Bakma öyle, yaklaş bana." Kihyun duydukları ile dudaklarını kapatıp bir adım geri çekildi.

"Burada olmaz sunbae. Gören falan olur." Minhyuk gözlerini devirdi. "Seninle burada öpüşecek değilim Kihyun. Dediğimi yapsan ölürsün." Homurdandığında Kihyun mırıldanarak bir adım öne geldi.

Minhyuk ciddi ifadesini bozmadan dudaklarını Kihyun'un yanağına bastırdı ve birkaç saniye orada oyalandı. Diğerinden duyduğu kıkırtı kendisini de gülümsetmişti.

Doğrulduktan sonra yüzüne yine ciddi bir ifade kondurdu ve Kihyun'a baktı. "Şimdi içeri geçebiliriz." Kihyun gülerek onu içeri çekiştirdi.

"Beni yatağa atmaya ne kadar da meraklısın Hyunie~" Minhyuk gülümseyerek mırıldandığında Kihyun da güldü ve başını salladı.

"Bana ödevimde yardım edeceksin Minhyuk. Bu yüzden seni çağırdım, üzgünüm."

"Ne?" Minhyuk birden itiraz edince Kihyun gülmeden edememişti. "Sadece şaka yapmıştım."

Kendini yatağa atıp Minhyuk'a baktı. "Gelsene sunbae." Sarışın çocuk başını iki yana sallayarak sevdiği adama doğru ilerledi. "Yurtta hiç sağlıklı şeyler olmayacak."

Kihyun'un yanına uzanıp sırtını yatak başlığına yasladı. Kihyun, dün gece yaptığı gibi başını diğerinin göğsüne yerleştirirken Minhyuk da saçlarıyla oynuyordu.

"Bunun olabileceğini düşünmezdim."

Kihyun mırıldandığında Minhyuk da onu onayladı. "Ben de. Son olanlardan sonra benden nefret edersin sanmıştım." Kihyun kıkırdadı.

"Ben de."

"Sana sormam gereken bir şey var."

"Nedir?" Minhyuk sormakla sormamak arasında kalmıştı. Kihyun yavaşça diğerinin parmaklarını kendi parmakları arasına geçirip ellerini havaya kaldırdı. "Çok güzel."

Ellerine büyülenmiş gibi bakıyordu. Minhyuk bu görüntüye ne kadar aşık olduğunu tarif bile edemezdi.

"Sen ağacın altında uyurken günlüğüne baktığımı söylemiştim. Orada bir çocuğun adı geçiyordu. Ondan romantik ve duygusal bir şekilde bahsediyordun..."

Kihyun derin bir nefes alıp ellerini indirdi ama diğerinin elini daha da sıktı. Asla bırakmak istemediğinin uygulamalı olarak belirtme şekliydi bu.

"Benim çocukluk arkadaşım. 4 yıl önce öldü sunbae. O yüzden benim için önemli biri.. Sunbae.. "

"Pekala,"diye mırıldandı Minhyuk diğerinin saçlarını karıştırarak."Anlayış gösteririm elbette."

Kihyun yarısına yattığı bedene sıkıca sarıldı ve gözlerini kapattı. Huzurluydu. Bu aklına bile gelmezdi ama Minhyuk olmadan nasıl yaşamıştı şu ana kadar. Onun değerini geç anladığı için kendine küfrediyordu.

"Minhyuk, gözüme çok aegyolu göründün bugün." Kafasını kaldırıp göz göze geldiklerinde bunu söylemesi diğerini şaşırtmıştı. Ama Kihyun'un Yüzündeki sinsi ifadeyi görmesiyle aklına kütüphanede konuştukları gelmişti.

Aegyosundan dolayı onu öpecekti. Minhyuk aynen böyle söylemişti ve belli ki Kihyun bu lafın altında kalmaktan memnundu.

"Haa,şu mevzu.. " Minhyuk gülerek bakışlarını odanın içinde gezdirdi ve yatakta biraz daha aşağı kaydı. Kihyun'la yüzleri her saniye daha da yakınlaşmışken aynı hizaya geldiklerinde duraksadı.

"Sanırım, boşuna o kadar tartışmışız bu konu üzerine."

Kihyun da gülümsedi ve altındaki çocuğa daha da yakınlaştı. "En başından beri sen haklıydın."

Dudaklarını yavaşça, diğerinin dudağına bastırıp bir süre bekledi. Kalbi ağzında atıyordu. Dudaklarını oynattıktan sonra birden bedeninin Minhyuk'un bedenine yapıştığını hissetmişti. Bir an gülecek gibi olsa da onu öpmeye devam etti.

Diğerinin dudaklarını haşin bir şekilde etkisi altına alırken kendisini birden yatakta ve Minhyuk'u da üstünde bulmuştu.

"İnanılmayacak kadar güzel olduğunu söylemiş miydim?" Minhyuk yavaşça diğerinin boynuna yönelirken söylemişti bunu. Kihyun kıkırdadı.

"İlk defa söylüyorsun. Lütfen... Benden daha güzel bir şeyi görmeni istemiyorum." Kihyun, boynuna darbeler vuran dilin ve bacaklarında gezen ellerin etkisiyle sesinin titremesine mani olamamıştı. Diğerinin sırtına tırnaklarını batırdı.

"Asla."

Minhyuk kafasını kaldırıp yüzlerini aynı hizaya getirdi.

"Senden daha güzel herhangi birini görebileceğimi sanmıyorum."

Bu texting de böylece bitti. Yanımda olan okuyan, voteleyen ve yorum yapan herkese teşekkürler ~

Sizleri seviyorum, başka textinglerde buluşmak üzere :*