"Sunbae."
Kihyun kitaplarını düzenlerken mırıldandı. "Efendim bebeğim?"
"Bana şöyle bakmayı kes, lütfen." Minhyuk kıkırdadı ve diğerine daha fazla yaklaştı. "Nasıl?" Kihyun hala masanın üzerindeki kitaplarıyla haşır neşirdi. "İki saattir baktığın gibi."
Minhyuk biraz daha yaklaştı. Şu an yanağıyla burun burunaydı neredeyse. "Şöyle işte."
Kihyun oflayarak kafasını çevirdiği an bir şey oldu. Tabii ki öpüşmediler, Minhyuk'un dudağı, diğerinin çenesine gelmişti sadece. İkisi de üç saniye donakalsa da Minhyuk önce davranıp yumuşak çeneye uzun bir öpücük kondurdu. Biraz sulu, biraz salyalı.
Kihyun, gözlerini kocaman açarak kendisini geriye attı ve kazağının koluyla çenesini sildi. "Iyyy, iğrençsin sunbae." Kütüphanedeki birkaç kişi onlara ters bir bakış atsa da o Minhyuk'a öfkeyle bakmakla meşguldü.
"Sensin iğrenç. Romantiklik anlayışın sıfır yani Kihyun, SIFIR!" Sinirine hakim olamayıp bağırdığının farkında bile değildi.
"Hey, siz ikiniz! Bir kez daha sesinizi duyarsam, 2 ay kütüphaneye girişinizi yasaklarım."
"Çok özür dilerim Ahjussi. Bir daha olmayacak."
Kihyun telaşlı bir şekilde adamdan özür dilerken, Minhyuk onun endişelendiğinde aralanan dudaklarına bakarak gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Incomparable | Kihyuk Texting
Short Story"Ne diye sırıtıp duruyorsun?" "Çünkü kıyaslanamayacak kadar güzelsin." Minhyuk+Kihyun @nomoreshipper.