Seni öptüm.
Yumuşacık, pembe dudakların dudaklarımın arasına hapsoldu.
Karşılık vermedin ama beni itmedin de.
Sadece tepkisiz kalarak seni öpmeme izin verdin. Buna bile izin verdiğin için şükrediyorum.
Dudaklarından ayrıldığımda doyumsuz hissediyordum. Tekrar ve tekrar öpmek istiyordum seni.
Sen uyurken bile öpmeye kıyamadığım dudaklarını tekrar istiyorum.
Sana doyamıyorum.
Beni hem iyileştiriyor hem de mahvediyorsun Taehyung.
Güzelliğin karşısında mahvoluyorum.
Gülümsemen karşısında eriyorum.
Fakat kalbimi tekrar canlandıran tek şey sensin. Sen ve senin varlığın.
Bana hiçbir şey söylemeden öylece bakıyorsun. Sanki gözlerimden bir şeyler öğrenmek istermişcesine..
Korkuyorum.
Sanki gerçek gözlerimin içerisinde yazıyormuş gibi hissediyorum. Öğreneceksin diye korkuyorum Taehyung.
'Bunu neden yaptın?' Sorduğun soru beni daha da korkutuyor. Karşında tir tir titriyorum. Keskin bakışların kalbimi delip geçiyor adeta. Gerçekleri söylemek istiyorum bir an. Sevdiğini öldürdüğümü söylemek istiyorum. 'Beni neden öptün Jimin?'
Öyle bir rahatlama doluyor ki içime daha önce hiç bu kadar rahat hissetmiyorum.
'Seviyorum.' Sana verdiğim cevap yüzündeki tek bir mimik bile değiştirmiyor. Hala aynı keskinlikte gözlerimin içerisine bakıyorsun.
Tek bir kelime çıkmıyor dudaklarının arasından.
Ama ben bu iki kelimeyi hiç durmadan söylemek istiyorum sana..
Seni seviyorum Taehyung.
Seni başkasının canını alacak kadar çok seviyorum.
