Gece boyunca senin kokun ile sarmalandım.
Heryerim sen koktu Taehyung.
Bu o kadar hoş ve güzel bir histi ki
Seninle olmak, seni hissetmek.
Öyle ki sabah nasıl bir mutluluk ile uyandığımı bilmiyordum.
İçimde kopan fırtınalar çok başkaydı.
Kendimi ilk defa bu kadar mutlu hissediyordum.
Sana tekrar sarılıp, varlığını hissetmek istedim ama yatağın boş tarafı ile karşılaştım.
Yataktan doğrulup odanın içerisini hızla taradığımda seni bulamadığım sıra gelen su sesleri biraz da olsa rahatlattı beni.
Gitmemiştin.
Henüz..
Seni uzun bir süre bekledim. Yatakta öylece vakit geçirdim.
Duşta bu kadar uzun kaldığını bilmiyordum. Oysa sen sıkılırdın uzun süre banyoda kalmaktan.
Yataktan kalkıp seni kontrol etmek için banyoya doğru ilerlediğimde yerde açık halde bir defter gördüm.
Yerdeki defterin yaptığım her şeyi yazmış olduğum bu defter olduğunu anlamam bir kaç saniyemi almıştı.
Göğsümün üzerine ağır bir yük indi.
Öğrenmiştin.
Belki de şu an ellerimin arasından gidiyordun.
Beklemeden banyoya koştum.
Su sesi hala tüm şiddetiyle kulaklarıma ulaşırken ben kapıyı yumrukluyor, ismini haykırıyordum.
Benden gitmemen için yalvarıyordum sana.
Ama hiç bir karşılık alamıyordum.
Sen ona ulaşmak için giderken, ben sana ulaşmak için çırpınıyordum.
Çok mu geçti? Ona gitmeni engellemek için çırpınışlarım çok mu geçti?
