10

109 6 2
                                        

Bölüm müziği Ne yo- Mad

Yanağıma konan masum öpücükle gözlerimi araladım . Doruk karşımda sırıtarak bana bakıyordu. " Günaydın sevgilim." dedi. Dün olanları unutmamıştım. Onu affetmiş gibi gözükebilirim ama ona elbet bana yaptıklarının cezasını verecektim. Sadece şimdilik ona normal davranacaktım. " Günaydın" dedim. Küçük bir gülümsemeyle. Yatakta doğrulmaya çalıştım ama kucağımdaki kahvaltı tepsisini fark ettim.Ahh Doruk ahh beni bu tür şeylerle kandırabileceğini sanıyor. Kahvaltı tepsisini devirmeden yatakta oturur pozisyona geçtim. Dorukta yanıma oturdu. Tepsideki beyaz gülü saçlarımın arasına sıkıştırdı. Beyaz güle bayılırdım. Bana bütün bu dünyadaki kötü şeyler karşısındaki saflığı hatırlatırdı. Beyaz gülü sevdiğimi nerden biliyordu ki . Diycem ama . 'Ahh İrem Ahh çeneni tutamadın demi ' Diye geçirdim içimden . Doruk tepsiden çatal alıp tabaktaki kızarmış sosise batırdı.Ağzıma doğru yaklaştırıp " Ağzını aç bakalım uçak geliyooooo" dedi. " Doruk canım kahvaltı yapmak istemiyo" dedim sakince. " Aaa olur mu ama uçağın hava alanına inmesi gerekiyo." " Ya inmesede olur ." " Uçak kuleden izin aldı. İnmesi gerekiyo. " "Kule kim ki " " Ben " " Belli oldu. " " Hadi aç ağzını " Ağzımı kapatıp kafamı iki yana sallamaya başladım bir yandan da "Hayır hayır" diye mırıldanıyordım .Doruk bir anda ciddileşip " Ağzını hemen aç !" diye bağırdı. Emirler emirler emirler ... Tabi hemen ağzımı açtım . Yemedi tabi . Ya sosisi yedimde emre karşı gelmeye cesaret edemedim yani off herneyse sonuç olarak yine Doruk dediğini yaptırmıştı. Dorukta bu fısattan istifede tabaktaki bütün sosisleri, peynirleri , zeytinleri, domatesleri... ağzıma tıktı. Midem değil boğazım bile dolmuştu. Midem bulanmaya başlayınca hemen tepsiyi kucağımdan kaldırıp odadaki banyoya koştum. Lavoboya bütün yediklerimi kusmuştum. Doruk arkamda beni izliyordu. Ağzımı yıkadım ve Doruğa baktım. " Ben sana yemek istemediğimi söylemiştim" dedim bilmiş bir tavırla. O ise ne dese beğenirsiniz " Ağzın kokuyo dişlerini fırçala ben mutfaktayım. " dedi. Off ya pislik! Sanki ben bilmiyorum ağzımın koktuğunu ! Bunu neden yüzüme vuruyordu ki şimdi! Sinir şey işte ne olacak !  

Ağzımı lavobodaki temiz olduğunu düşündüğüm diş fırçası ve diş macunu ile temizleyip yüzümü güzelce yıkadım. Sonra saçlarıma düzen verdim. Ardından odadan çıktım ve dün Doruğun bana giysi verdiği odaya girdim. Gardrobu açtım ve mor kolsuz tişort , pembe kareli gömlek ve kısa kot pantolon aldım. Bu eşyalar kiminse gerçekten kaliteli bir giyiniş tarzı vardı . Aldıklarımı yatağa koydum ve üstümdekileri çıkardım. Sonra yatağın üstündekileri giydim. Aşağı mutfağa indim. Doruk bulaşık makinesini çalıştırıyordu. Beni görünce yanıma yaklaştı kollarını belime sardı ve alnını alnıma değdirdi. Sonra ciddi bir şekilde " Tuğçe " dedi." Hı " "Neden bana böyle davranıyorsun?" " Nasıl davranıyorum. " " İlgisiz " Off ya içimdekini nasıl anlıyo bu çocuk.! " Öyle mi davranıyor muşum ?" " Evet " " Bilmem ben farkında değilim ." " Bir daha ben sana günaydın sevgilim dediğimde sende bana sadece bir günaydı yerine sanada günaydın sevgilim de ve bana karşı ilgisiz davranma .Tamam mı? " "Peki " " Denize girmek ister misin ? Biraz deniz havası iyi olur gibi geliyo bana ." "Tamam olur " "Öyleyse yukarı çıkıp  sana giyeceklerini göstereyim "dedi ve beni tekrar az önce giyindiğim odaya çıkardı. Çekmecelerden sporcu atleti ve bir şort alıp yatağın üstüne koydu. " Bunları orda denie girerken giyersin . Şimdi üstündekilerin altına giy orda üstündekileri çıkartırsın. " "Ne yani ben bikini giymeyecek miyim ?" "Sence sevgilin senin bikini giymene izin verecek mi ?" " Sen beni kıskanıyor musun ?" " Tabi ki kıskanıyorum. İnsan sevgilisini kıskanmaz mı ? Hemde bu kadar güzel olunca ." " Ama bikini giysem ne olacak ki sen bana bakanları döversin ." " Onlarla uğraşıp senle olan zamanımı harcamak istemiyorum. Hem biliyosun ki bazen sinir krizleri geçiriyorum. Orda yapmamam gereken şeyleri yapabilirim.Dediklerimi yap ben seni aşağıda bekliyorum. Anlaşıldı mı cimcime ?" "Hıhı " dedim ve Doruğun odadan çıkışını izledim. Sonra üzerimdekileri çıkarıp yatağın üzerndeki sporcu atlati ve şortu giydim. Ardından az önce çıkarttıklarımıda giydim. Sonra aklıma Doruğun beni o akşam evden çıkarırken ayakkabı almadığı geldi. Aşağı inip salonda L koltukta yayılmış olan Doruğun yanına gittim. " Doruk sen o akşam ayakkabı almadan beni buraya getirmiştin hatırlıyorsun değil mi ?" diye sordum. Doruk ise rahat bir şekilde" Onları dert etme kapının önünde duruyorlar . Sen hazırlandın mı ?" "Evet " dedim sevinçle . " Hadi o zaman çıkalım "dedi ve dış kapıyı açtı.Kapının önündeki plaj terliklerimi görünce şaşkınca Doruğa baktım o ise sadece omuz silkti. Terliklerimi giydim ve Dorukla arabaya bindik. 15 dakka sonra kumsalın önündeydik.  Arabadan indik . Doruk bagajdan bir poşet çıkardı. Arabayı kitledikten sonra zaten az olan insanlardan uzak bir yere gittik. Doruk elindeki poşetten iki plaj havlusu çıkardı ve yere serdi. Poşetten güneş kremide çıkardı . Üzerindeki kısa kollusunuda çıkardı ve o muhteşem kasları güneş ışığı almaya başladı. Bende üstümdekileri çıkartıp sporcu atleti ve şortla kaldım. Plaj havlusuna yüz üstü yattı ve güneş kremini bana uzattı." Masaj yaparak sürer misin ?" dedi. Kremi elime aldım ve Doruğun üstüne çıktım. Kremden bir miktar alıp sırtına masaj yaparak sürmeye başladım. Bunun hoşuna gittiğini belirten mırıltılar çıkarıyordu. Kremi kollarınada sürdükten sonra " Bitti " dedim. O anda Doruk olduğu yerden kalkıp beni plaj havlusunun  üstüne yüz üstü yatırdı.Elimdeki kremi aldı ve aynı benim yaptığım gibi üstüme çıktı.Kremi eline sürüp sporcu atletinin açık bıraktığı yerleri masaj yaparak sürmeye başladı.Vücuduma her dokunuşu bana huzur veriyordu . Bende onun gibi mırıltılar çıkarıyordum. Bir süre devam ettikten sonra üstümden kalktı. Beni elimden tutup kaldırdı ve bu sefer kumun üstüne sırt üstü yatırdı. Sonra bacaklarımı kumla kaplamaya başladı. Ardından belime sonrada boynuma kadar beni kuma gömdü. Şortunun cebinden telefonunu çıkarttı ve beni çekmeye başladı.Yanıma geldi ve onunla mal mal surat ifadeleri ile çekilmeye başladık. Ahh çok eğlendik. Telefonu poşetin içine koyup beni kumun içerisinden çıkardı ve kucağına alıp denize doğru koşturmaya başladı. Ben bir yandan bağırıp bir yandan tepinmeye başladım. Doruk ise beni umursamadan denizin içine attı. " Aaaa çok soğuk ! Doruk seni geberticem!" diye bağırıp denizde Doruğu kovalamaya başladım. Doruğu tuttuğum anda kafasını denize sokmak için hamle yapmıştım ki o anında beni tekrar denize soktu. Sonra belimden tutup havaya kaldırmıştı ki sporcu atleti belimi açmıştı. Doruk ise belimdeki sigara ve bıçak kesikleri izlerini fark etmişti.Doruk beni kucağına alıp hırsla denizden çıkardı . Beni plaj havlusunun üzerine koyup belimdeki izleri yakından incelemeye başladı. " Bu nasıl oldu?"  " Şey Doruk ..." "Sana bu nasıl oldu dedim !" " Doruk ee es eski sevgilim yaptı." " Neden yaptı ?" "Doruk önemli birşey değil " " Sorumu cevapla !" " Şey ben Yiğitle yani en yakın erkek arkadaşımla konuştum diye " " Sadece bu yüzden mi ?"  Ona gerçeği söyleyemezdim. Bu yüzden "Evet " dedim. " Kim o eski sevgilin !?" " Doruk lütfen " " Sana o *için kim olduğunu sordum!" diyerek beni sarsmaya başladı." Doruk bu çok eski lütfen karıştırma " " Söylesene !" diye bağırıp yanağıma sert bir tokat atı. Yanağıma elimi koyup Doruğa baktım. Gözleri ateş gibi kızgın halini almıştı.Ne yaptığının farkına varınca gözleri eski halini aldı ve elini yanağıma doğru uzatıp " "Ben çok özür dile- " bana uzattığı elini sertçe ittirip " Özür dileme !" diye bağırdım. " Tuğçe be ben öyle yapmak istemedim. Birden sinirlendim. Gerçekten sana vurmak istemedim. " Bu sözlerini umursamıyordum. Yanağımdaki acıyıda. Sadece o ... o bana tekrar vurmuştu. Sadece aklımda olan buydu. " Eve gidelim. " dedim sakince . " Tamam. " dedi ve plaj havlusunu uzattı. Havluyu alıp baleime sardım. Doruk eşyaları poşete doldururken ben arabaya doğru ilerliyordum. Doruk arkadan bana yetişti ve arabanın kilidini açtı. Arabaya bindik ve yol boyunca hiç birşey konuşmadık.Eve geldiğimizde arabadan indim ve eve doğru ilerliyordum. Doruk ise poşeti alıyordu. Merdivenleri çıkarken dengemi kaybettim ve 4 5 basamak yuvarlandım.Doruk koşarak yanıma geldi. Beni kaldırdı. " İyi misin ? Hadi hastaneye gidelim . " " Ben iyiyim." "Ama kolun " diyerek kanayan dirseğimi gösterdi. " Ben iyiym canım acımıyo. Hastaneye gitmek istemiyorum. " dedim ve merdivenleri tekrar çıkmaya başladım. Doruk evin kapısını açtı ve beni salonda koltuğa oturttu. Bir odaya girdi ve elinde sargı bezi ve tentürdiyotla geri döndü. Dirseğimi büyük bir hassaslıkla tuttu ve tentürdiyotu döktü ardından sargı beziyle sardı.Bittiğinde yukarıdaki odaya geçtim. Gardrobtan kısa kollu ve kot kısa şort çıkarıp yatağın üstüne attım.Üstümdekileri çıkarıp gardrobtan temiz iç çamaşırı bulup giydim. Aniden  kapının açılmasıyla yatağın üzerindeki plaj havlusunu üzerime çektim.Doruk benim bu halimi umursamadan içeri girdi ve kısa kollumu eline aldı. Sonra yanıma gelip "Kolunu kaldır " dedi. " Neden ?" "O dirsekle üstünü giyemeyceğini biliyorsun değil mi? Bu yüzden .Şimdi kolunu kadır. " Malesef haklıydı. Bu yüzden tek sakat kolumla havluyu tutarken diğer kolumu havaya kaldırdım. Doruk oflayarak " Tuğçe utanmana gerek yok karşında sevgilin duruyo yabancı biri değil. " dedi. " Evet haklısın karşımdaki sevgilisine tokat atan biri " " Tuğçe bu konuyu kapatalım lütfen ben bunu telafi edeceğim .Sana üzgün olduğumuda söyledim. Lütfen " " Aaa dur sen az önce utanma mı dedin ?" " Evet " " Ben utangaç biri değilim bi kere !" " O zaman neden yanakların kızardı ? Neden havluyu hala sımsıkı tutuyorsun ?" Lanet olasıca yanaklarım. Beni ele vermeyi çok seviyorlar. Ama utanmadığımı kanıtlamalıydım. Havluyu yere indirdim ve Doruğa " Sana utanmıyorum demiştim. " dedim ukala bir bakışla. - Dediğim şeye kanmayın hayatımda hiç bu kadar utanmamıştım- Doruk vücudumu süzüyordu. Cezbedici bir bakış atıp bana doğru yaklaştı. Kollarını çıplak belime sardı. Ürpermiştim. " Bana bir daha yalan söyleme " Bana biraz daha yaklaştı. " Kalbin atması gerekenden fazla atmıyor mu sence ? " " Beni utandırmayı keser misin lütfen ? " " Bak bunu sende kabul ediyorsun ." Biraz uzaklaşıp belimdeki izlere baktı." Benden önce sana birini dokunmuş olması beni çıldırtıyo. O kişiyi bulmak istiyorum lütfen ." " Doruk bu çok eski bir konu uzun zaman sonra bu konunun açılması saçma olacaktır . Hem onu bulunca ne yapacaksın ki ?" " Bu seni ilgilendirmez " "İlgilendirir." " Tuğçe lütfen " " Ona ne yapacaksın ?" " Sana yaptıklarının kat kat fazlasını " " Yapamazsın !" " Yapmadığım şey değil." " Doruk psikopat gibi konuşmayı kes !" " Öyleyim ama." " Hayır öyle değilsin !" "Benim hakkımda hiç birşey bilmediğinin farkında mısın ?" " "Evet ama sen böyle acımasız olamazsın !" " Tuğçe ilaç kullanırken böyleyim . O lanet olası hapları kullanmazsam nasıl oluyorum biliyor musun ? Bak kullandığım halde sevgilime tokat atıyorum. Dengesiz davranıyorum. Aniden sinirleniyorum.Ben birde sana yumuşak olmaya çalışıyorum. Bu yumuşak halim. Gerisini anlamışsındır .Şimdi o şerfsizin ismini söyle bana " " Hayır ya onu öldürürsen . Senin katil olmanı istemiyorum. Hemde benim yüzümden. " "Tuğçe öyle birşey olmayacak . Saçmalamayı kes ve bana şu çocuğun ismini söyle . " Ne yani bu bütün dengesizliklerinin daha da mı büyüğü vardı. Bu onun için zor olmalıydı. " Off tamam söylicem ama ben sana birşeyi yalan söyledim. Ben sana anlattığım şeyler karşısında çok sinirleneceksin biliyorum ama bunları bilmen gerekiyo.Bana bu izleri Yiğitle konuştuğumdan yapmadı. Bana bunları yapan kişinin ismi Enis . Enisle ben eski sevgiliydik ama o beni kandırdı. Beni bir eve zorla getirdi ve ..." Göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Doruk baş parmağıyla göz yaşımı sildi. Sonra " Anlatmaya devam et " dedi sakin bir sesle." beni bir eve zorla getirdi ve beni bi odada bir ay kadar hapsetti . Ailemide küçük bir tatile çıkmak istedi diye kandırmış . O bir ay boyunca bana bir sürü işkence yaptı. Taciz etti ve bütün bunları zevk için yaptı. Vücudumda bir sürü iz bırakmıştı .Ben izleri aslında estetikle sildirdim ama bu izi anca bu hale getirebildiler. Bu iz çok derindi . O yüzden bunda çok zorlandılar. Bir ay sonra beni bıraktığında kimseye söylemedim sadece İrem biliyordu o kadar .Bir sürü psikolojik tedavi gördüm.Tedavi olmaya gitmek için  ailemden habersiz yurttan çıkıp İremin bir arkadaşınınn evinde kalıyorduk. Tabi bu uzun sürmedi . Ailem yurttan kaçtığımı  bir şekilde  öğrendi. Bunu neden yaptığımı sordular ama ben hiçbir cevap vermedim ve zaman içerisinde unutulup gitti. "  Doruk beni dikkatle dinlemişti. " Enisin soyadı ne ?"diye sordu. " Alakın " " Tamam hepsi geçti biliyorsun değil mi ? Şimdilik üstünü giyindirelim ve beraber uyuyalım . Olur mu ? " Kafamı olumlu manada salladığımda kısa kolluyu üstüme geçirdi . Şortu eline aldığında şortu giymek istemediğimi belirtince  yatağın örtüsünü kaldırdı. Yatağın içine girdim. O da üzerine yeni giydiği tişotü çıkardı ve yanıma yattı. Birbirimize dönük bir şekildeydik. Doruk beni kendine yaklaştırdı ve kollarının arasına sardı. Ne zamandan beri bu kadar rahat hissettiğimi hatırlamıyorum. Onun kokusunu içime çektiğimde içim huzurla doldu. Doruğun " Seni seviyorum." dediğini duyduğumda " Bende seni sevgilim " diyerek onun istediği cevabı verdim. 

Canlarım bu bölüm biraz kısa oldu farkındayım ama pazartesi matematik sınavım var çalışmam lazım sizin için gece yarılarına kadar yazıyorum. Değerinizi bilin. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. Haa bir de multye Tuğçeyi koyucaktım ama oldu mu bilmiyorum.

Kalbimin Sahibi - askıda-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin