Arkadaşlar merhaba☺ bölüm biraz gec geldi yazmak icin fırsatım olmadı o yüzden kusura bakmayın. Iyi okumalar☺☺
Ne demek istemişti? Neden böyle bir şey demişti ki? Bunların cevabını bulmaya çalışıyordum sonra kendi kendime boşver sonuçta anlaşmalı deilmi zorba işte saçmalıyo. Mehmetin nereye gittiğini deli gibi merak ediyordum arasam mı diye düşündüm ama hayır bunu yapmıyacaktım içimden hic gelmiyordu. Ve bana dışarıya çıkmak yok demişti ben nasıl babamı görecektim hapis gibi yaşıyordum ve bu çok kötü bi duyguydu. Gerçi anlasma da ne bekliyosun ki zorbanın her istediğini yapacaktım ve bunu yapmaya mecburdum çünkü sözleşmeyi imzalamıştım. Artık kaçış yoktu. Ben ondan nefret ediyordum o da benden peki Mehmet neden sevmediği bi kişiyle evlendi? Bu soruları kafam da cevaplamaya çalıştım ama sınavın sonucu 0 dı. Bir şey anlamamıştım. Ona soracaktım neden cevap verirdi diye umuyordum. Ve onun gelmesini bekledim
1-2 saat sonra odaya geldi ve ben ayağa kalkarak adım atmasına izin vermeden yanına gittim,
-Enese ne yaptın?
- Yapmam gerekeni!
Zorba işte bilmece gibi konuşur hep...
-Nasıl yani?
-Orası seni ilgilendirmez!
deyip koltuğa yayıldı bende gözlerimi devirip öbür koltuğa oturdum (yayılarak değil adam gibi) merak ettiğim şeyi soracaktım kendimi hazır hissedinde birden ağzımdan,
-Neden benimle evlendin? Artık çıkıvermişti ve cevap vermesini bekledim içinden sabır dileyerek
-Sanane!
-Benim de bilmeye hakkım var! bağırmıştım ilk defa ona korkmadan bu cevabı vermiştim vermesine verdim de karşımdaki zorba yine sinirlenmeye başlamıştı artık sinirlendiği zaman anlayabiliyordum acaba niye çünkü hep sinirlenirdi. Bunu anlamak zor olmamıştı. O da bana bağırarak,
-Bence her şeye burnunu sokma yoksa senin için hic iyi olmaz!
Gözlerim dolmuştu ama aglamiyacaktim karşısında güçlü duracaktım. Ayağa kalkmıştım tam odadan çıkacakken,
-Nereye?
-Sanane! Bende ona sanane demiştim ve ben kazanmıştım. Odadan çıktım ve pelinin odasına girdim salona girseydim beni zorluyacak sorular sorarlardı amaçları beni sıkıştırmak deil ama anlaşmalı olduğu için cevap vermekte zorlanıyordum. Odaya girdiğimde pelin bebekleriyle oynuyordu o kadar tatlı ve masumdu ki beni görünce kucağıma atladı ve sarıldı her zaman ki gibi yenge hadi oyun oynayalım deyip beni yatağına otutturdu bu hallerine bayılıyorum bu evde bana tek iyi gelen şey Pelin di herhalde. Bir süre oynadıktan sonra odama çıkmıştım ve Mehmet de odada yoktu "ohh" deyip odada olmadığına iyice emin olduktan sonra banyoya girip pijamalarımı giyip yatağın içine girmistim. Gözüm hafif kapanmaya başlayınca uyumustum.###
Sabah kalktığım da Mehmet daha uyuyordu bende hızlıca kalkıp banyoya girdim ve kendimi hazır hissedince aşağıya indim ve kahvaltı hazırdı ama daha kimse yoktu masaya oturup sevgili kocacığımı ve onun değerli ailesin bekledim her zaman ki gibi. Neden açılışı ben yapmak zorundaydım ki kendi kendime çünkü Mehmet öyle istiyor cevabını vermiştim. Bir süre sonra annesi Zeynep anne geldi her zaman ki gibi şık giyinmiş ve enerjisiyle günaydın deyip yerine oturmuştu. Ben de ona gülümseyerek günaydın demistim.
-Mehmet daha kalkmadı mı?
Bilmiyorum desem haberin yok mu diyecekti o sırada Mehmet salona geldi ve günaydın deyip annesini öpmüştü yine cevap vermekten kurtarmıştı bi tek bu huyunu seviyodum hemen yetişiyordu.
Daha sonra da Ayşe abla ile eşi gelmişti ve tabiki de güzeller güzeli kızı Pelin de kucağındaydi. Kahvaltıya başlamıştık sessiz sürerken Ayşe ablanın bana "bugün alışverışe çıkalım mı canım" demesiyle sessizlik bozulmuştu. Mehmete baktım ve kafasını olumlu şekilde sallerken "tamam" demiştim.
" O zaman ben hazırlanıyım" deyip masadan kalktım gidecektim ki Mehmet
"Otur" demesiyle kalakalmıştım. Tekrar oturdum ve "Tabağındakilerini bitir önce"
demişti. Zorba işte sanane ya sanane ister yerim ister yemem demiştim tabiki de kendi kendime. Önüme dönüp tabaktakileri bitirmeye çalışıyordum herkez yavaş yavaş kalkmıştı ve masada Mehmetle ben kalmıştım al işte hiç sevmediğim durumlardan bitanesi. Eminim herkezin kalmasını beklemişti. Bana döndü ve "dışarda adam gibi dur" demişti bende tamam anlamında kafamı sallamıştım konuşsaydım ağzımdan kötü bi söz çıkabilirdi. Masadan kalktım ve odaya çıktım üstümü değiştirmek için giyinme odasına gittim hemen dolaptaki etek ile tişört aldım ve giydim.(Büşra 'nın giydiği elbise)
Çantamı da alıp bizim odaya geçtim ve telefonumu alıp çıkacaktım ki Mehmet koltukta oturuyordu. Beni görünce baştan aşağıya süzdü ve kaşlarını çatıp.
" Hemen gidip eteğini değiştiriyorsun"
Şaşırmış bi şekilde "pardon" demiştim.
"Ya üstüne adam gibi bir şey giyersin yada evde kalırsın"
"Ama-" sözümü kesip "kararını ver" demişti. Içimden saydırarak giyinme odasına gittim ve bu sefer siyah pantolon ve siyah bluz giyerek takım olmuştu.(Büşra' nın giydiği elbise)
Odaya tekrar girdim ve bir kez daha baştan aşağıya süzmüştü. Bu adam giydiğim elbiseye bakmak için mi bekliyordu. Öküz işte. "Bundan sonra adam gibi kıyafetler giyeceksin" deyip odadan çıkmıştı bu demek oluyordu ki bunu kabul etmisti. Desene bundan sonra etek giymek yok sadece pantolon giyecektim. Oflayarak telefonumu çantamın içine atıp aşağıya inmistim. Leyla abla da beni bekliyordu yanına gittim " hazırsan çıkalım ama gördüğüm kadarıyla hazırsın ve çokta şık olmuşsun canım" deyip gülümsemişti. Bende yüzüme gülümseme yerlestirip "sende ablacım" demiştim. Mehmet o sırada yanımıza geldi ve "geç kalmayın" demişti.
Bende tamam anlamında kafamı sallamıştım. Leyla abla da "merka etme tatlım karını özletmem" demişti. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Mehmet de kaşlarını catmış şekilde bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırıp "gidelim mi" demiştim. Evden çıkıp arabaya bindik arkada Leyla ablayla ben oturmuştum arabayı şoför kullaniyordum. Orta yaşlarda sert bir yüzü vardı aynı Mehmet gibi kendi kendime "demek adamlarını da kendi gibi seçiyor" demiştim. Bir süre sonra araba durdu ve inmistik. Alışveriş merkezine girdik ve mağazaları gezmiştik. Kendim için de pantolon filan bakıyordum bundan sonra sadece pantolon giyecektim. Bir kaç şey denedim ve bunları alacaktım. Leyla abla da kendine seçip ödemeyi yapmıştık. Mağazadan çıktık Leyla abla "bir şeyler icelim mi" diye sormuştu bende tamam demiştim. Kafeye girdik güzel bir yerdi çok fazla kimse yoktu. Oturduk ve siparişlerimizi verdikten sonra Leyla abla
"Mehmetle aranız nasıl" diye sormuştu bende sadece iyi diyebilmistim.
"Sorduğuma bakma Mehmet öyle herkee anlaşamaz biraz serttir." Gerçekten de öyleydi. Kahvesinden bi yudum aldıktan sonra konuşmasına devam etti ve ben sadece dinliyordum. "Ama siz çok yakışıyorsunuz" demişti ve yüzüm utançtan kıpkırmızı olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaşmalı Evlilik
Teen FictionHikayemizdeki iki insan amaçlarına ulasmak icin sözleşmeli olarak evleniyolar. bakalim olaylar nsl geliesecek!