¦Giriş¦

37 5 0
                                    

18.11.2018

İyi okumalar...

Oğlan ellerini kavuşturmuş keyifle ovalıyordu. Sonunda kurbanları belliydi ve bunu büyük bir zevkle izliyordu. Karşısındaki panoda tam On Sekiz isim vardı ve kimisi kardeş, kimisi düşman iken kimisi birbirinden alakasızdı. Ama sonuçta çoğu aileleri için paradan daha değersizdi. Kimi de yetimdi. Ölseler kim onları umursardı ki?

Ölüm Tarihi

1* Jan Hale- Belirsiz

2* Jenn Hale - Belirsiz

3* Lea Miller - Belirsiz

4* Matthew Reed - Belirsiz

5* Ashley White- Belirsiz

6* Alice Gray- Belirsiz

7*Angel Walker- Belirsiz

8*Aegon Wood- Belirsiz

9*Carl Black- Belirsiz

10*Carly Black- Belirsiz

11*Ashly White- Belirsiz

12*Dean Miller- Belirsiz

13* Brandon Reed- Belirsiz

14* Jessica Hale- Belirsiz

15*Ashlyn White- Belirsiz

16* Andre Walker- Belirsiz

17* Ian Miller- Belirsiz

18* Melker Hyra- Belirsiz

*


1* Jan Hale

-11.06.2015-_Sınır_

Oğlan arabanın önünde sessizce oturan anne ve babasına baktı. Bu sessizlik ona hiç iyi şeyler hissettirmiyordu. Şey gibiydi... Fırtına öncesi sessizlik.

O yüzden daha fazla dayanamadı ve öne seslendi. "Baba, bugün bir kızla tanıştım." göz ucuyla annesinin tepkisine baktı ve pek bir şey göremeyince devam etti. "Dersleri çok iyi ve güzel bir kız. İsmi Lea. Sanırım ortaklarımızın kızı?" Son cümlesini sorar gibi dile getirmişti. Böyle babasının ağzından laf alabileceğine inanmıştı. Ama onu yerine annesi konuştu. Tamamen farklı bir konu hakkında.

"Özür dilerim. Gerçekten! Bilmiyordum." Jan gözlerini annesine dikti ve ne demeye çalıştığını düşündü. Çok geçmeden babasının konuşmasıyla cevap başına bir örs ağırlığıyla düştü.

"Bilmiyormuş! Ne özür dilemen ne de pişmanlık duyman beni aldattığın gerçeğini değiştirmiyor!" araba hızlanırken Jan gözlerini dışarıya çevirdi. Yol boştu bu saatlerde. Ama Jan nerede olduklarını da bilmiyordu. Annem babamı mı aldatmış?

"Ben-ben bilmiyordum sevgilim." neyi bilmiyordun anne?

"Neyi bilmiyordun sevgilim? Yıllarca babalık yaptığım çocukların aşkının meyvesi olmadığını mı?" adam gaz pedalına verdi bütün gücünü sinirle. Jan şaşkınlıkla gözlerini annesine çevirdi.

"Kim!" diye bağırdı, arabanın hızıyla birlikte duyguları da seviye atlamıştı. Anlamsızlık, korku, hayal kırıklığı, kızgınlık. Bağırmasında ki anlam ise bambaşkaydı. Kim! Demişti. Kiminle aldattın babamı değil, sözde aşkının meyvesi olmayan hangimiz? Ben ve Jenn mi, yoksa Jessica mı? Genç kadın bu soruyu anlayabilecek kadar aklı başında bir insandı. Oğluna göz ucuyla baktı kadın, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar belirsizlik vardı bu bakışlarda.

"Siz," diye mırıldandı ağzının içinde. "Siz." sonra bakışlarını sinirle gözü kör olmuş kocasına çevirdi. Derin bir nefes alarak düşüncelerini toplamak için çabaladı. Adamı daha fazla sinirlendirmemeliydi. Jan' in ise duyduğu son kelimeler annesinin dudaklarından dökülen anlamsız yeminlerdi. Sonra bir süre düşünceleriyle boğuştu. Takii üstlerine doğru gelen arabaya kadar. Adam gitmesi gereken yolda değildi ve tüm kararlılığıyla genç çocuğun babasının kullandığı arabaya doğru geliyordu. Babası direksiyonu sağa kırıpta arabayı yoldan çıkarınca derin tekerlek sesleri gelmişti. Annesinin çığlığını hatırlıyordu oğlan, kendi çığlığını da. Kafasını arkasına çeviripte o ölüm korkusuyla yanan bedeniyle gördüğü son şey ellerini göğsünde bağlamış uçuruma sürüklenen arabayı izleyen adamdı...

Jan hafifçe gözlerini araladı ve etrafına bakınmaya çalıştı. Ama heryeri öylesine ağrıyordu ki kıpırdayamıyordu oğlanın hiçbir hücresi. Gözlerinin arasından bir bot gördü, hışırdayan toprağı duydu. Sonra hemen önünde kesildi seslerin sahibi olan bot. Yavaşça havaya kalktı ve oğlanın suratına indi. Jan' in suratı acıyla buruşamayacak kadar hissizdi ama karnına inen birkaç tekmeden sonra bilincini tamamen yitirmişti. Sonsuza dek...

Ama adam yine durmamıştı. Taa ki oğlan tanınmayacak hale gelene kadar.

Ölüm Tarihi

Jan Hale- 11.06.2015

Biri gitti, kaldı -17-

SINIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin