2014

222 19 39
                                    

22 Nisan 2014
Ders: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi! Konu: Kaza ve Kader

Ders zili çalmasına rağmen çoğu öğrenci ayaktaydı. Öğretmen içeri girmiş ama öğrencilerin yarısı oturuyor, diğer yarısı ayakta kendi hallerindeydi. Her öğretmen gibi Din Hocası da bu sınıfa girmekten hoşnut değildi. Onunda verdiği huzursuzluk ile birlikte,

-Öğretmen içeriye girmiş bu ne saygısızlık! diye bağırdı.

(Tüm öğrenciler sıraya yerleşir)

Din hocası konu anlatmaya başlamış. Fakat öğrencilerin yarısı uyuyordu. Bu andan fırsat bilerek sözlü yapmaya kafasında karar vermiş gibi,

-Kaza ve Kader inancına göre... Sen söylemek ister misin, Gece? diye bir soru yöneltti. Bir anda sessizlik çöktü. Herkes birbirine bakıyordu.
Gece'nin yanakları şimdiden yanmaya başlamıştı. O anda garip bir çığlık geldi koridordan. Din Hocası yavaşça kapıyı açtı.

-Exael...

23 Nisan 2014

Hush Hush serisini okumaktan bilinçaltım fantastik kitaplara özenmeye başladı sanırım! Saat daha sabahın 5'i. Fantastik rüyam sağ olsun, uykum kaçtı. Neyse yüzümü yıkamam lazım. Ama sıcacık yatağımdan çıkmaya üşeniyorum. Neyse ki bugün güzel bir gün olacak gibi...

Saat 7 olmuştu bile. Hemen kalkıp hazırlanmam gerekiyordu. Sabahın 5'inden beri yataktan çıkmıyorum. Yüzümü yıkamak için kalkmaya yeltendim. Sendeleyerek vardım banyoya. Suyu açtım. Soğuk su tenime değdikçe ürperiyordum. Ama açılmıştım. Üstümü giyindikten sonra servise binmek için aşağı inmeye başladım. Merdivenleri sevmiyorum :(

Sonunda gelebilmişti servis. Hush Hush serisinin 2. kitabı olan Çığlık'ı serviste köşeye oturma fırsatından yararlanarak okumaya başladım. Gerçekten beni çeken bir senaryosu vardı. Ama fantastik bir kitap, gerçeklikle alakası yok belki de vardır¿
Gerçekten çok güzel yazıyorsunuz Becca Hanımefendi diye düşünürken frenle koltuğa çarpmam bir oldu. Ah burnum acımıştı. Zaten kırık! Ayrıca sayfayı da kaybettim. Şu an buradan şoföre uçmak ve koltuğu kafasında parçalamak istiyorum.
Her neyse.

Okula vardım sonunda. Kitabı yavaşça çantama koydum. İçime garip bir his çöktü. Böyle olunca hep bir şeyler olur. Ama hadi hayırlısı. Sınıfa çıkmak için merdivenlere yöneldim. Yine merdivenler :( 5 katın sonunda sınıfa vardım. Manzara beni şok etkisi altına aldı. Kimse gelmemişti daha. Neyse kitap okumaya devam edebilirim.

Akıcı kitabın etkisine kendimi kaptırmışken, kafama bir tokat yedim. Kibar kankam benim...

-Etkinlikler başlamak üzere hadi gidelim.
-Ooof tamam, dedim. Kitap çok güzel bırakmak istemiyoruumm!

(2 saat sonra...)

Tuvalete gitmem gerekti. İngilizce hocasına görünmeden kaçtım arka bahçeden (etkinliklerin olduğu yer). Tuvaletten çıkmıştım ki ingilizce hocası ile karşılaştım. İti an çomağı hazırla lafı düşününce de geçerli mi acaba?

-Gösteriler başladı mı, Gece?
-Evet hocam başladı. Sınıfa uğrayıp bende oraya çıkacaktım.
-Gösteriler aşağıda değil mi?
-Ay pardon iniyordum diyecektim... hm... şey... Yanaklarım yanmaya başlamıştı. Kesinlikle kızarmıştım. Rezil oldum! Of! Çıkmak ne inmek olacak o.
-Neyse ben iniyorum görüşürüz orada. (Gülmemek için kendini zor tutar gibi.) Alaycı bir ifade ile indi aşağı.

-Kanka nerdesin ya!?
-Mars'ta.
-İğrençsin. Takmadım tabii ki.
-Çok sıkıldım hayatımıza aksiyon gelse keşke, dedi biricik kankam. O an aklıma rüyam geldi. Anlatmaya karar kıldım.
-Aa bak sana süper bilinçaltımın yaratıcılığını kullanaraktan yazdığı senaryoyu anlatayım mı?
-Yeess, baby. İki saat bunu anlattıktan sonra tepkiler çok coşku ve kahkaha doluydu. Zeynep'te aramıza gelmişti. Rehber hocasını görünce odasını bırakıp geldiğini anladım. Hazır herkes buradayken daha fazla sıkılmamak için aklıma gelen fikri direk öne sürdüm,

-Aa rehber hocası burada. Oda boştur hadi gidip bilgisayarla oynayalım! Fikrim kabul edildikten sonra acele ile çıktık yukarı. Kimseye yakalanmadan(!), odaya ulaştık.

-Ne açayım? dedim.
-Bilgisayarlar oyun sitesine girmiyor ki! Facebook'a da!
-Oof evet!
-O zaman bir şeyler araştıralım diye fikir sürdü inek öğrencimiz Zeynep. Aslında benimde aşağı kalır yanım yoktu ama olsun.
-Ne araştıralım ki?
-Senin fantastik rüyana ne dersiinnn?
-Olur
-Ne yazayım?
-İsim neydi ya?
-Exael gibi bir şey dur yazıyorum. Exael kelimesinin harflerini tuşlarken sebepsiz yerime içime bir sıkıntı girdi. Karnım kasılıyordu. Sabahki gibi. Bir şey olacak gibi. Zeynep'lerin aksine gülmüyordum. Arama düğmesine elimi götürmeye başladıkça kalbim daha izli çarpıyordu. Ve tıkladım.

Karşımda çıkan ile öylece kaldım. Anlamış olacaklar ki sakince yanıma gelip ekrana baktılar.
Ekranda sadece birkaç kelimeye odaklanmamıştım.

DÜŞMÜŞ MELEKLER: EXAEL

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Merhabalar sevgili dostlar,
Bu benim ilk yazım. Çok heyecanlıyım. Hatalarım varsa affedin...
Geliştirmeye çalışacağım. Yükselme gibi hayallerim var baya zor olsa da. 2017 yılına döneceğim. İkinci bölümde geçmeyi planlıyorum, hayırlısı. Şimdiden hepinize teşekkür ederim. Zamanla geliştirip daha heyecanlı bölümler yazmaya çalışacağım. Birkaç gün içerisinde diğer bölüm yüklemeyi düşünüyorum. Kurguyu iyice oturtup. Uzun zamandır yazmak aklımdaydı. Böyle bir kurgu vardı aklımda. İnşaAllah beğenirsiniz (Amiinn 🙇 ), iyi okumalar şimdiden...

Asıl hikaye 3. bölümde başlıyor gibi. İlk 3 bölümü okuyup devam edip etmeme kararı almanız beni çok mutlu eder. Umarım beğenirsiniz... 😻❤

Sahtekar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin