Sahtekar

Düşüncelerinde hisset

Hoşnut olup olmamamı boşvererekten hızla arkamı döndüm. Arkama dönmem ile koyu renk, bana bakan gözlerle karşılaşmam bir oldu. Uzun boylu, hafif kaslı yapısı, dalgalı uzun saçları (çok değil kdkdd) ve hafif sert yüz hatları ile bana bakıyordu.
Barlas, geri dönmüştü...
 
♤  ▪  ♤  ▪  ♤  ▪  ♤ ▪ ♤  ▪  ♤

Sabah yüzüme su yiyerekten   gözlerimi açtım. Artık alışmıştım. Her gün su yiyerek kalktığımdan sularla özel bir ilişkim oluşmuştu. Hatta evlenmeyi dahi düşünüyordum. Bence çok bekletmemeliyiz. Her sabah beni romantikçe uyandıran o.
Hem fingirdeşmek günah.

"Sonunda uyandınız, Gece Hanım!"
"Teşekkürler efendim, sayenizde!" öldürücü bakışlarımla dil çıkarttım. Banyoya yüzümü yıkamak için gitmeme gerek kalmamıştı. Sağ olsun annem yorulmayayım diye yıkadı. Ne kadar da düşünceli bir kadın! Bu devirde böyle anne çok zor bulunur.

"Sana patates kızarttım."
"Diyetteyim ben!"
"Sen mi güldürme beni gel ahaha..."
"Nesi komik?"
"İyi patates kızartmalarını ben yerim!" tartıya çıktıktan sonra 47 rakamını görerekten sofraya çöktüm.
"Diyetim işe yaramış kilo vermişim artık istediğim kilodayım"
"Sen zaten 47 kiloydun"
"Olsun şu an kendimi mutlu hissediyorum susar mısın kilo vermişim gibi davran"
"5 dakika sonra alacaksın ama"
Yüzümü buruşturup sütümü içtim.
"Şaka yapıyorum güzelfiziğin var çırpı bacaklı mı olmak istiyorsun?"
"Allah korusun"

Kahvaltıyı bitirdikten sonra annem makyajını yapmak için aynanın karşısına geçti. Koyu renk saçları ve beyaz teniyle güzel bir kadındı. Hafif sert yüz hatları vardı bana nazaran. Ama benden daha sıcakkanlıydı. Psikologtu, insanlarla iyi anlaşıyordu ve beni iyi anlıyordu. O olmasaydı babamın yokluğu daha çok koyardı.
Siyah bir tulum giymiş ve bordo bir ruj sürmüştü. Benim tabirimle cadı ayakkabısı kendi tabiri ile siyah bir stiletto giymişti. Bence cadı ayakkabısı daha uygun o ne öyle sivri bir şey!?

"Ben çıkıyorum."
"Hadi canım, yemin et!"
"Akşam seni alırım"
"Neden? Beni öldürmeye mi götüreceksin yoksa?"
"Hayır yemeğe gideriz. Sonra da sinemaya, ne dersin?"
"Bana uyar!"
Yanağımda ruj izi bırakaraktan evden çıktı. Tek kalmıştım iyi mi?
Masal'ı aramak için telefonu elime aldım. Biraz çaldıktan sonra açtı.
Uykulu sesi ile,
"Aradığınız kişi uyuyor, neden arıyorsunuz?" dedi.
"Şirkette önemli dosyaları kalmış. Masal Hanım uyanabilir mi?"
"Tabii yönlendiriyorum...
Ne? Gece ne diyorsun?"
"Sonunda uyandın! Gel bize cips ve TVD izleme partisi yapalım."
"Beni jetinizle almayacak mısınız, Gece Hanım?"
"Jetimi sattım yat aldım. Ama Porsche'mle şoförümü gönderiyorum."
"Bekliyorum efendim..." telefonu kapattıktan sonra cips almak ve markete gitmek için gri eşofmanımı değiştirmedim. Çünkü neden değiştireyim? Makyajda mı yapayım hah uğraşamam. Veya beceremem belki birazcık ama. Birazcık beceririm. Masal bir ara bana eyeliner çekmeyi öğretecek zaten. En son çektiğimde birazcık kötü olmuştu. Birazcık ama! Spor ayakkabılarımı giyerek evden hızla çıkıp merdivenleri indim. Çok farklı ve eğlenceli cidden. Asansörden korkuyorum tekken. Ya kalırsam. Hem spor oldu benim için. Cips öncesi spor!

Markete (Bim kdkdd) girdim. Cips, çikolata, dondurma, çikolatalı sütler alıp çıktım. Zil sesi ile telefonuma baktım. Ege arıyordu,

"Seni kankamla tanıştırmadım. Yarına ne dersin?"
"Kankan kim?"
"Yeni tanıştık. Çok şirin esmer bir şey. Çok seveceksin. Yarın mutlaka gel. Veya da..." Alayım mı seni, Gece? diyeceğini anlayaraktan hemen lafa atladım ve "Sakın o espriyi yapma!" dedim medenice. Çok medeni bir insan olduğum için bunu dedikten sonra caddedekiler bana bakmaya başladı. Biraz sesli söylemişim deme ki.
"Neden bakıyorsunuz ayol? Hiç sesli konuşan insan görmediniz mi!? Cahiller sizi!" Bak bak kırmızı saçlı ablaya bak sen. Hâlâ bakıyor. Töbe Yarabbiimm! Elimden bir kaza çıkacak. Ama elimde cipslerimle var ve TVD beni bekliyor. Masal beklesin. Ama Damon'ı bekletemem.
Sevgili kaslı Damon'um...