Şaşkınlığıma engel olamayarak elimi ağzıma kapattım. Yüzüm domatesten bile daha kırmızıydı ve resmen etrafa sıcaklık yayıyor gibi görünüyordu, buna emindim. Gözlerim sonuna kadar açıktı.
"S-Serkan!" diye ciyakladım.
Bana gülümseyerek bakmaya devam ediyordu ve cool havasını bozmuyordu.
"Doğum günün kutlu olsun. Sarı." dedi alayıcı bir tavırla.
Bana doğru yürümeye başladı. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki, bir an için kaburgalarım kırılacak zannettim.
Serkan bana doğru yürüdü ve hediyemi bana verdi. "Keşke daha atraksiyonlu bir şeyler olsaydı." diye geçirdim içimden. Ama doğru ya unutmuşum. Serkan benim ondan hoşlandığımı bilmiyordu.
"T-Teşekkür ederim." dedim şaşkınlıkla sarsılmış sesimin çıktığı kadar.
Ardından elimde tuttuğum hediyelere bakma zahmetini bile göstermeden koşarak eve gittim.
Eve girdiğimde annem beni karşıladı.
"Hoşgeldin hayatım. Sen odana geç ve üzerini değiştir. Sonra salona gel. Seninle bir konuyu konuşmam gerekiyor." dedi her zaman olduğu gibi nazik bir tavırla.
"Tamam anneciğim." deyip merdivenlerden yukarı çıkıp odama gittim.
Aşağıya inmem, heyecanımdan ötürü on dakikayı buldu. Salona gittiğimde sadece annem vardı. Tam "Anneannem, dedem ve babam neredeler?" diye soracaktım ki annem aklımı okudu.
"Anneannen, deden ve baban bir sebepten ötürü hastanedeler kızım, ama endişelenmene gerek yok gel otur anlatayım." dedi.
Soran bakışlarla oturdum koltuğa. Annem:
-Anneannen normalde çok çevik biridir, bilirsin, dedi.
Ben de başımı salladım:
-Anneannen çok yorulunca onu hastaneye götürdüler, HAMİLEYMİŞ! deyince şok geçirdim.
Anneannem 14 yaşında zorluklar içerisinde annemi doğurduktan sonra bir daha hiç doğum yapmamıştı. Onun adına çok sevinmiştim, yeniden anne oluyordu. Anne olmaya aşırı derecede uygunsuz bir yaşta olduğu söylenemezdi. Sadece 44'ündeydi.
Annem gözyaşlarını tutamadı. Ben de ona sarıldım. Ama o an aklıma yüzüme tokat gibi vurulacak bir gerçek geldi: Kendimden 16 yaş küçük bir teyzem/dayım olacaktı!
Arkadaşlarımdan ailemi erken yaşta doğum yaptıkları için saklıyordum. Bir de dert üstüne dert eklenmişti. Kendimden 16 yaş küçük bir teyzem/dayım olduğunu öğrenirlerse kesinlikle bu başıma büyük bir dert olurdu.
Bunu umursamamaya çalıştım ve anneme "Bekle geliyorum." diyerek odama çıkıp hediyelerimi alıp hızlıca aşağıya indim.
Anneme "Bugün üç tane hediye aldım, birincisi Damla'dan." diyerek Damla'nın bana aldığı hediye pakedini uzattım.
Annem hediye pakedini açtı. İçinden 'Kış Güneşi' adında bir kitap çıktı. Annem bunu görünce hayret içinde kaldı.
"Bu benim çocukken okuduğum ve en sevdiğim kitaptı." dedi ve gülümsedi.
Ben de gülümseyerek karşılık verdim ve Ali'nin bana aldığı hediyeyi uzattım.
"Bu da Ali'den." dedim. "Bakmaya fırsatım olmadı. Seninle birlikte ilk defa açacağım."
Annem Ali'nin bana aldığı hediyeyi açtı ve içinden bir kitap daha çıktı. Adı 'Mercedes'in Yalanları' idi. Annem bu kitabı hiç görmediğini söyledi. Ben de şaşırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi
General Fiction16 yaşındaki genç kız Selene'in annesi ve anneannesi erken yaşta kızların ve erkeklerin zorla evlendirildiği, dolayısıyla çok erken yaşlarda doğum yaptıkları bir kültürde dünyaya geldikleri için anneannesi, eşini, kızını, damadını ve torununu alarak...