Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder Ethan....
Hele ki o gözleri, o ela gözleri....
Esrar gibi yeşil olmasa da gözleri... Her bakışı sarhoş ediyor beni.
Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Sizi seviyorum. Vote ve yorum atmayı unutmayın. (Arkadaşlar yıldıza basmak zor değil. Bölüme 30 kişi bakıyor maksimum 7-8 kişi vote veriyor. Vote ve yorum atmayı unutmayın.)
İyi okumalar...❤️ •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Önceki bölümden hatırlatma. Evden kaykayları aldık ve sahile doğru gitmeye başladık. İşte bütün eğlencede burada başlamıştı •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Üçümüz sahile doğru yürüyorduk. Ben etrafa baktım. Ve bilin bakalım ne gördüm. Starbucks. Oleyleleleley (Yazar çıldırdı.)
Sanırım Ethan'da görmüştü.
-"Çocuklar starbucks'a gitmeye ne dersiniz?"dedi eth.
-"Olur."dedi gray.
Bende olur dedim. Ben açıkcası starbucks'a fotoğraf çekinmeye gidiyorum.
Starbucks'tan 3'ümüzde cool lime alıp çıktık. Ve tabiiki snap attık. Sahile doğru yürümeye başladık. Sohbet ettik.
Onlar hakkında bilmediğim şeyleri öğrendim. Yarım saat kadar sohbet ettik. Sıra kaykay kaymayı öğrenmekti.
Ethan bana nasıl yapacağımı anlattı ve bana yardım etmeye başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Arkadaşlar bu Gizem değil. Sadece anlatmak daha kolay olsun diye koydum.)
Ethan'ın resmen gözleri gülüyordu. Onunla birlikte olunca bende çok mutlu oluyordum. Kaç kere düştüğümü hatırlamıyorum.
Son kez denediğimde çok hızlanmıştım. Duramıyordum. Ethan koşarak beni yakaladı ve tuttu. Bende doğal olarak üzerine düştüm.
Eliyle yüzüme düşen saçımı kulağımın arkasına attı. Ve dudağıma küçük bir öpücük bıraktı. Yoldan geçenler bize garip garip bakıyorlardı. Ama who caresss.
Ben Ethan'nın üzerinden kalktım. Şuanda herkez bize bakıyordu bu kez utanmıştım biraz. Ethan'ın elini tutup onuda kaldırdım.
İkimizde kahkağa attık. Ya ben bu çocuğun gülüşüne ölürdüm.
-"Ethan öyle gülme."çok kıskançcım.
-"Şimdiden karışmaya başladın prenses."dedi.
Güldük. Ethan kaykay'ını alıp yanıma geldi. Bende koluna girdim ve konuşmaya başladık. O bana Türkiye'yi sordu. Nasıl bir yer gibi.
Bende güzel ülkemi ona anlattım. Kesinlikle oraya üçümüz gidelim dedi. Çok mutlu olmuştum. Ama çok mutlu olmaktan korkuyordum. Bunları düşünürken yüzümün düştüğünü farketmedim. Ethan karşıma geçip.
-"Prenses iyimisin?"dedi.
Gözümden bir damla yaş aktı.
-"Ethan fazla mutlu olmaktan korkuyorum."dedim. Ve ona sıpsıkı sarıldım. Oda bana o güzel estetik kollarıyla sarıldı.
