Ve yorgunum.
Yaralanmaktan ve iyileşememekten , çok yorgunum.
Jungkook'a sarıldığı her dakika kokusunu daha da fazla içine çekiyordu taehyung. Bu onun için tarifi olmayan bir duyguydu. Bilmiyordu kaç dakikadır böylece sarılı kaldıklarını , ayrılmakta istemiyordu zaten. Ne taehyung şu anın bozulmasını istiyordu , ne de jungkook. İkisi içinde zaman durmuş ve tek hissettikleri şey birbirleri için atan kalpleriydi.
Aslında yüzüne bakıp çok şey söylemek isterdim sana.
Gözünden jungkook'un omzuna her düşen damla yaşta içi acıyordu taehyung'un , onun her bir yanını öpücükleriyle süslemek isterken o gözyaşlarıyla ıslatıyordu. Bunları düşünürken duraksadı taehyung. Uzun bir süredir kapalı olan gözlerini yavaşça araladı. Şuan dünyada duyabileceği en kusursuz sesi duyuyordu. Kalbinin ritminin değiştiğini hissetti. Jungkook taehyung'un biraz olsun rahatlaması için ona şarkı söylüyordu. Taehyung jungkook'un sesini ilk defa duymasının verdiği şaşkınlıkla birkaç dakika öylece bakakalmıştı. Dakikalar sonra kendine geldiğinde jungkook tarafından büyülendiğini hissetti. Nasıl olurdu da bir ses hislerini alt üst edebilirdi , nasıl bu kadar derin hissettirebilirdi. Elinden gelse şuan ki görüntülerini aklına kaydeder ve tekrar tekrar izlerdi.
Zamanı durdurur musun?Eğer bu an sona ererseSanki hiç yaşanmamış gibiSeni kaybetmektenKorkuyorum , korkuyorum.
Şuan yaşadığı herşeyin rüya olabileceğini düşündü ilk önce. Bu kadar dakika jungkook ile sarılı kalmak taehyung'a hiç gerçekçi gelmiyordu. Başını kaldırıp sen gerçek misin diye soracaktı neredeyse. Bu düşündüklerine güldü taehyung. Çünkü tamamiyle gerçekti şuan yaşadıkları , inanamıyordu ama gerçekti işte.Şarkı bitince jungkook kısık çıkan sesiyle konuştu.'' Hergün sırama konulan papatyaları hatırlıyor musun ? ''Bunu duyan taehyung'un yüzünce oluşan gülümseme yok olurken başını kaldırıp jungkook'a baktı.'' Evet?'''' Onlar gibi kokuyorsun taehyung. Bana onları hatırlatıyorsun.''Daha sonra hafif bir gülümseme yolladı jungkook. Taehyung ise ifadesiz bir şekilde gözlerini kırpıp jungkook'un yüzüne bakıyordu. Jungkook o papatyalardan nefret etmiyor muydu ? Yani taehyung ona güzel şeyler hatırlatmıyor muydu ? Tam konuşmk için ağzını açtığında jungkook iç çekip devam etti.'' Artık gelmiyorlar taehyung. Oysa ben her sabah onları gördüğümde ister istemez mutlu oluyordum. Sevildiğimi hissettiriyorlardı bana.''Hala öylece yüzüne bakan taehyung'a çevirdi bakışlarını.'' Onları odamda saklıyordum taehyung. Artık yenilerinin gelmiyor olması üzüyor beni.'''' B-ben eminim ki yenilerinin gelmiyor olmasının bir nedeni vardır. ''Burukça gülümsedi taehyung. O da en az jungkook kadar çok istiyordu papatyaların yenilerini o sıraya koymayı , ama cesaret edemiyordu hala. Jungkook onu görürse ne derdi ? Aralarında oluşan belli belirsiz arkadaşlığı bozmak istemiyordu. Bunu asla göze alamazdı.Birden ayağa kalkdan jungkook yüzündeki gülümsemeyle konuştu.'' Daha iyi hissetmek için film izleyelim mi ? '' Taehyung karşısında yüzündeki gülümsemeyle duran jungkook'a baktı. Ona nasıl hayır diyebilirdi ki . Jungkook'un gülümsemesine karşılık verirken onu onaylarcasına başını salladı.**Koltukta yan yana oturmuş filmin başlamasını bekliyorlardı. İki dakikalık giriş kısmından sonra filmden şu sözler duyuldu.
Sen aynı kelebek gibisinUzaktan göz gezdiriyorum; eğer el ele tutuşsak seni kaybeder miyim?
Taehyung bakışlarını jungkook'a çevirdi. Sende dedi içinden sende aynı kelebek gibisin jungkook. Şuan yanımdasın ama yarın ve diğer günler olmayacaksın. Ve ben yanımda olduğun her saniyeyi senin güzelliğini izleyerek geçireceğim, yüzünün her bir zerresini aklıma kazıyacağım jungkook. Filmin başlamasıyla jungkook filmi , taehyung ise jungkook'u izlemeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
classmate • vkook
FanfictionUzaktan göz gezdiriyorum; eğer el ele tutuşursak seni kaybeder miyim ?