6. Bölüm ★Yavru Aslan ve Yavru Yılan★

497 47 14
                                    

Yılın ilk Gryffindor-Slytherin kavgası kadar birinci sınıfları eğlendirebilecek tek kavga Tom'un karıştığı bir Slytherin-Gryffindor kavgasıydı. Sakin ve umursamaz kişiliği sayesinde Tom kavgalardan hep uzak durur ve umursamazlığından ödün vermezdi. Ama Gryffindor ona saldırırsa da Tom'un umursamazlığından ödün vererek kavgaya karışacağını hepsi biliyordu. Tom şimdiden bu tarz olaylar olduğunda 4. Sınıfları yenebilecek bir yeteneğe ulaşmıştı, okuldaki Dumbledore hariç her öğretmenin favorisi olmasının en büyük nedeni de buydu belki de.

Yine de, karşısındakiler 1. Sınıf olunca hepsi Tom'u izlemek istiyordu. İzlemek ve kavgaya karışmak istiyorlardı elbette ki. Tom'un kavgaları her zaman daha eğlenceli olurdu çünkü kendi rakibi dışında tüm rakiplerle ilgilenirdi, Tom kavga sırasında bile umursamazdı.

Diğerlerine de Tom'un rakibiyle ilgilenmek düşüyordu tabiî ki de. Bu kişi genellikle Bellatrix Black olsa da bazen Lucius ve Rodolphus da yapabiliyordu. Eh, bu da Bellatrix Black'in keyfine göre oluyordu. Kavga sırasında olmazsa yerini Rodolphus alırken, Bellatrix lanetleme gününde değilse de yerini Lucius alıyordu. Kısaca o rolün asıl sahibi Bellatrix'di. Kavgadan acayip hoşlanan deli dolu Black kızı.

Bellatrix önden giderek iksir sınıfının kapısını açtıklarında ikisini gördüler. Severus, Gryffindor'lardan James Potter ile epey hoş bir düello içerisindeydi ve sanırım kaybediyordu. Yine de her an baskın çıkabileceğini düşünen Slytherin ona dikkat etmedi.

Tom ise, üç Gryffindor'lu tarafından saldırı altındaydı ve bunlar Sirius Black, Frank Longbottom ve Remus Lupin'di. Buna rağmen Tom oldukça rahat bir şekilde kalkanlar yaparken, arada James'e büyüler gönderiyordu. Her zamanki Tom'du. Asla kendi rakibiyle ilgilenmez ve rakibinin sinirden kendini yiyip hata yapmasını beklerdi. Tom gerçekten de bir melez olmasına rağmen Slytherin'in sinsiliğinin en büyük örneğiydi. Umursamaz olsa da davranışları hep aynı sinsiliği içeriyordu.

" Umarım katılmamız sizin için sorun olmaz." Junior her zamanki gülümsemesi ve alaycılığını konuşturuyorken odadan birkaç sinirli nefes sesi geldi. Hep olduğu gibi şimdi de insanların sinirlerini bozmada Tom ile yarışıyordu.

" Eğer düello yapmak istiyorsanız, biz de buradayız Crouch." Slytherin'ler arkalarından gelen sese karşılık göz devirmekten kendilerini alamamışlardı. Gryffindor'un kalan birinci sınıfları da anlaşıldığı üzere kendilerinin büyük bir hız ve heyecanla büyük salondan çıkmalarının ardından onları takip etmişlerdi.

" Demek bizi eğlendirmek için geldiniz! Ah, ne kadar da iyi kalplisiniz öyle." Rodolphus tekrar alaycılıkla geçen konuşmayı başlatırken Slytherin'ler arasında bir kıkırdama meydana gelmişti.

" Lütfen ama Rodolphus, onlara iyi kalpli dersek hakaret etmiş oluruz. Neden onlara güzel bir isim bulmuyoruz?" Junior'un heyecanla parlayan gözlerine Rodolphus'un gözleri de eklenmişti. " Yavru aslana ne dersiniz?"Goyle'ın hitabındaki kişiler bu kez Gryffindor'lardı. Slytherin binası bu alaycılıkla dolu olan konuşmayı bitirmeye kesinlikle kararlıydı. Düello yapanlar bile durmuş ve onların alaycılıkla dolu olan kavgalarını izliyorlardı.

" Peki, bizim size ne dememizi tercih edersiniz yavru yılanlar?" en önlerde duranlardan biri hemen karşı çıkarken Tom onun Frank Longbottom olduğunu gördü. Gryffindor'un birinci sınıflardaki gözdelerinden biriydi o da.

" Belki de Kara Büyücüler demeliyiz? Karanlığa batmış olanlar?" Alice Prewett bir adım atarak hızla Bellatrix Black'e asasını salladı. Düello onun cesur girişimi ile başlarken ilk büyü de ondan geldi. "Calvorios*!"asadan çıkan büyü Bellatrix Black'e doğru yönelmek aksine Narcissa Black'e doğru geldiğinde Narcissa bir adım geri gitti ve hızlı bir protego büyüsüyle kendisine gelen büyüyü savuşturdu.

Ardından öfkeyle kendisine büyü atan kıza baktı. Narcissa için saçları her şeydi ve Alice'in yaptığı büyüyü affetmesi imkânsızdı. Narcissa Black, Slytherin'ler arasında en sakini olsa da değer verdiği bir şeye zarar geldiğinde Nigellus bile ondan çekinirdi.

" Belki de seni öldürmeliyim, Prewett. Avis!" onlar düellolarına devam ederken herkes eşleşmişti. Rodolphus ve Bellatrix ise Tom'un sağ ve sol tarafındaydı. Junior ise Tom'un hemen arkasındaydı. Her zamanki gibi onlar Tom'un rakibini alacak ve Tom da onların rakibini alacaktı.

Junior kıkırdamalar arasında kendisine gelen Aquamenti*'yi engelledi. " Demek sularla oynayacağız ha Longbottom. Pekâlâ, öyle olsun o zaman sana uyacağım! Aqua Erecto*!"

Lucius Malfoy büyük bir ciddiyetle Arthur Weasley ile düello yaparken o da Tom'un tam önünde duruyordu. O da tüm Slytherin'liler gibi kendine gelen büyüyü engelliyor ve karşı saldırıda bulunuyordu. " Lucius eğil!" gelen sesle birlikte Lucius kendini yere attı. Tam o sırada onun başının üstünden geçen bir Dawod* Arthur Weasley'e çarptı. Lucius büyüyü yapana bakmadı bile. Kendi rakibi varken başka rakibe büyü yollayacak tek kişi Tom'du.

" Gerçekten mi, Tom?" diyerek kıkırdadı ve Molly Prewett ile bir düelloda olan Bellatrix Black'e yardım etmeye karar verdi. Bellatrix normalde oldukça rahat bir şekilde kazanırdı ama ne yazık ki rakibi Molly Prewett'in aksine kalkan büyülerinde berbattı. Her seferinde batırırdı, korumak istediği bir şey yoktu çünkü. Üstelik bir yandan da Tom'un rakiplerine lanet göndermekle meşguldü. Lucius onun için kalkan büyüleri yaratırken saldırıya karışmadı ve Bellatrix Black tam da ondan beklenecek bir lanet olan Distrain* ile galibiyetini ilan etti.

Tom da birkaç kişiyi çoktan saf dışı çıkarmıştı. İkiye birden daha tehlikeli bir durumdu Tom'un yaptığı. İkiye birde iki rakibine de odaklanırdın ama Tom'dan gözlerini bir an bile olursa çekersen, laneti kendine gelirken bulurdun. Tabii bu Slytherin binasından kaybedenler olmadığı anlama gelmezdi. Onlardan da vardı elbette.

Ancak düello henüz tam olarak ciddileşemeden ve bitemeden iksir sınıfına dalan Profesör Slughorn hepsini Dumbledore'un odasında toplamıştı. Dumbledore elbette ki, herkese ceza verirken Tom'u da unutmamıştı. Dawod gibi güçlü bir büyüyü yaptığı için tebrik ettiğini ama birine fiziksel bir yara açtığını-epey derin bir yaraydı hemde- söylemiş ve ona ekstradan bir ceza daha vermişti.

Ancak Profesör Slughorn, Dumbledore'un odasından çıktıkları zaman kendisini üç kişiye karşı savunmuş ve etraftaki diğer öğrencileri de saf dışı bıraktığı-ki bu sırada o öğrencilerin kendi rakibi olmadığını bastırarak söylemişti- için Tom'u oldukça tebik etmişti. Aslında övdü desek daha doğru olur. Ancak bir şey vardı ki, Tom kendisine Dumbledore tarafından verilen bu cezanın kendi işine bu kadar da yarayacağını kırk yıl düşünse bile tahmin edemezdi.

Aradan yıllar geçtiğinde bile her şeyin temelinin o gece olduğunu itiraz edemiyordu...

Aguamenti: Su çıkarma büyüsü

Agua Erecto: Kaynar su çıkarma büyüsü

Calvorios: Kişiyi kel bırakma büyüsü

Avis: Kuş çıkartma büyüsü

Dawod: kesme büyüsü

Distrain: Kişiyi bayıltır ve uyandığında başında büyük bir ağrı hisseder.

Bu geçen iki haftada Journey'i yayımlayamadığım için çok özür dilerim. Ama ödevlerim acayip derecede artarken konuların ağırlığı da artmaya başladı. Haliyle çalışma zamanlarımı da arttırmak zorunda kaldım. Etütlerim filan derken okuldan eskisinden bir buçuk saat geç çıkmaya da başladım. Sonrasında aldığım 1'e 1 kabinler filan derken ben bazı günler cidden geç çıkıyorum. Geçen hafta da 10'dan fazla hatta 20'ye yakın ödevim vardı ve ben cidden o hafta sonu bitiremedim hepsini. Bazılarını etütte yaptım hafta içi filan derken şimdi masama bakıyorum da gene bir 10 tane ödevim var. Ama bunlar o kadar da zor olmayacak çünkü ayın 20'sine kadar sürem var. O yüzden bu gün normalde sıralamamıza göre bölüm gelmeyecekti ama bu bölüm, benim iki hafta boyunca bölüm yayımlamadığım için bir özür niteliğinde. Pazar günü bu haftanın asıl bölümü de gelecek. Bu süreç içinde sizden sadece yorum istiyorum. Yorumlar olmadan ne yazık ki ben de yazma hevesi bulamıyorum kendimde. Yani bol bol yorum yapın olur mu?

Journey To The Universe |Tom Riddle AU|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin