7. Bölüm ★Kütüphane★

419 41 2
                                    


Profesör Slughorn üzüntüsünü derinden ifade eden suratı ve isteksizliğinin birleşimiyle keyifsizliğini vurgularken isteksizliğini belirtmekten sakınca görmedi. " Çocukları kıstıran onlar, Profesör. Ceza almaları şart mı?" hoşnutsuz sesi de yüz ifadesiyle birleştiğinde ciddi bir şekilde Slughorn'un ceza vermek istemediğini anlamışlardı. Yine de mecburiyetini anlayan Profesör Slughorn onlara elinden gelen en hafif ve en azından bir parça da olsa hoşnut olabilecekleri bir ceza vermişti.

Yine de Slughorn'un tüm bu endişesi ve hoşnutsuzluğuna rağmen Tom Riddle ve diğer birinci sınıf Slytherin öğrencileri bu cezayı pek de umursamıyorlardı. Kaybettikleri puana da pek üzüldükleri söylenemezdi, Slughorn bir kez daha onları düşünerek sadece 50 puan kırmıştı ve Tom bu puanları bir günde geri alabilirdi. En azından Tom böyle düşünüyordu ve hiç kimseden bir söz duyulmadığına göre onlar da Tom ile aynı şeyi düşünüyorlardı.

Öğlen saatlerinde herkesin konuştuğu tek bir konu vardı, Slytherin ve Gryffindor arasında geçen o kavga. Çoğunun hoşuna giden bir durumdu bu. Slytherin-Gryffindor kavgalarında kazanan taraf Slytherin ise işte, Slytherin ciddi anlamda bu durumdan keyif alırdı ve neler kaybettikleri pek önemli de olmazdı. İşte şuan da o durumlardan birindeydiler. Slytherin onları tebrik ediyor ve şakalaşıyorken kaybettikleri 50 puan hiç de önemli değilmiş gibi davranıyorlardı.

Ama hemen yanlarında bulunan masadan ise nefret kıvılcımlarının o çatırtılı sesi geliyordu. Gryffindor bu kavgayı kaybettiği gibi Profesör McGonagall Slytherin bölüm başkanı Profesör Slughorn kadar korumacı davranmamış ve hem en kötü cezaları aldıklarından emin olmuştu hem de binalarından tam 100 puan kırarken ufacık bir tereddütte bile bulunmamıştı. Haliyle de Slytherin'e karşı duydukları nefret çok güçlüydü.

Gryffindor'a göre Slytherin onları gafil avlamıştı. Her zaman yaptıkları gibi sinsice planlar yapmış ve onları alaşağı etmişlerdi. Kendi rakipleri dışında rakiplerle ilgilenerek onları beklenmedik yerden vurmuş ve kazanmışlardı. Eşit şartlı bir düello ortamında asla kazanamayacaklarını bildiklerinden hile yapmışlardı. Tabii, bu Gryffindor'un düşüncesiydi. Geri kalan tüm binalar, Slytherin'den hoşlansa da, hoşlanmasa da kazandıklarını kabul etmeleri gerekecekti.

Tom her zaman yaptığı şekilde oynamıştı düellosunu. Basit büyüler öğrettiği derslerinde bile bu şekilde düello yapıyordu ve bu tüm okulun dilindeyken Tom'un yaptığı düello şekli asla beklenmedik değildi. Aslında sadece bir rakiple ilgilenseydi beklenmedik olurdu. Yine de düşünenler yok değil demek değildi bu.

Akşam vakti geldiğinde Hogwarts binasına da loş bir ışık hâkim olmuştu. Büyük camlardan görünen karanlık gökyüzü insana Slytherin ortak salonunu hatırlatıyordu. Gölün altında oluşuyla birlikte her zaman karanlık bir ortam olurdu Slytherin ortak salonu. Bazen gölden yansıyan ışıklarla ortam hafif aydınlansa da çoğu zaman karanlıktı. Tüm Slytherin öğrencileri de bu karanlıktan hoşlanır ve ışığı pek kullanmazlardı. Yine de bu gün ortak salon neredeyse boştu. Malum, herkes cezadaydı.

Cezaların belirleneceği sırada Profesör Slughorn bir kez daha öğrencilerine yardımcı olmak adına Gryffindor öğrencileriyle grup olması fikrine itiraz etmiş ve onları kendi aralarında gruplandırırken iki taraf da buna memnun olmuştu. Bir hafta içinde fazla birlikte zaman harcamışlardı ve daha fazla birbirlerine tahammül edemiyorlardı. Elbette her şeyde olduğu gibi bu düşüncenin de tersini düşünen biri vardı. Arthur Weasley.

Lucius ile yaptıkları düello sırasında Tom'un varlığını unutarak onun tarafından lanetlenen Arthur Weasley elbette ki, Tom ile cezaya kalmak istiyordu. Ceza sırasında asalarını onlardan alıyorlardı ve Arthur asası olmadığı zaman Tom'un kendisine karşı hiçbir şey yapamayacağından emindi. Aslında bu bir nevi doğruydu da. Yetimhanede kimse onun bir ucube olduğunu düşündüğünden ona yaklaşmamıştı. Tom asa ile yapılan düellolar dışında fiziksel gücün uygulandığı bir düelloda yenilmesi hiçte olası değil, aksine kesinlik belirtecek cinstendi. Ancak Arthur Weasley'in bu bencil isteği kabul edilmemişti.

Journey To The Universe |Tom Riddle AU|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin