3.bölüm-Bunlar şaka olmalı.

80 16 2
                                    

Sabah olmuşdu. Ağaçların arasındaki Güneş ışıkları gözlerimi kamaştırıyordu. Çok susamıştım. Ve yine o pislik geldi. Yemek getirmişti.
"Küçük uyanmışsın demek."Elindeki yemeği önüme koydu.
"Ellerim bağlı bi şekilde yememi beklemiyorsun her halde"
Sert bir bakış attıktan sonra,ellerimi açtı. Ellerim çok acıyordu. Biraz ovaladıkdan sonra,yemeye başladım. Yemek yedikçe kaçmanın bir yolunu düşünüyordum. Aklıma bir fikir gelmişti.
"WC gitmem lazım"
"Tamam benimle gel"
Yavaş-yavaş yürüyordum ayaklarım acıyordu.
"İşte burası"
İçeriye girdim. Kesici bi şeyler aradım. Aynayı parçalara ayırdıktan sonra bir parçasını cebime koydum. Diyer parçalarınıda çöp kutusuna attım.
"Hadi ama bitmedimi işin"
"Geliyorum"
Kapıyı açdım ve beni yine odaya götürüp ellerimi bağladı.
"Küçük sana bir süprizim var. Ablanı getirdim senin için"
"Ne?"Ne saçmalıyordu bu adam. Bi bok anlamıyordum.
"Gökçe içeri gele bilirsin" Gökçe sarı saçlı siyah gözlü bir kadındı. Sanki,ağlamak istiyordu. Kendini zor tutuyordu.
"Evet patron"
"İşte Gökçe Kardeşin"
Gökçe o siyah gözlerini şaşkınlıkla bana doğru çevirmiş bakıyordu.
"Birisi bana Ne olduğunu açıklaya bilir mi?"diye sessizliği bozmuştum.
"Ah evet Küçük bu senin ablan. Babanın bir fahişeden olan kızı. Evet,ablanda bir fahişe. "
"Bana Küçük demeyi kesermisin. İsmim Mine benim hem ayrıca bu saçmalıkta neyin nesi buna inanacağımımı düşünüyorsunuz? Hadi ama salak diğilim ben"
"Patron Haklı Ben senin ablanım. "
Şokdaydım bir yandan inanmıyordum. Babamın başka bir kadından çoçuğu olduğunu bilmiyordum. Zaten onu 6 yıl önce onu kayb etmişdim. Babam ve annem gözümün önüne geldi. Göz yaşlarımı tutamadım. Hayvan pislik ellerimi tekrardan açdı. Bilmiyorum nedense Gökçe'ye sarılmak istiyordum. Ona sarıldım. Oda bana sarılıp ağlamaya başladı. Bir-birimizden başka kimsemiz yoktu.
"Konuşacaklarınız vardır. Sakın kaçmaya çalışmayın. Gökçe kardeşine ve sana neler yapa bileceğimi biliyorsun. "
"Merak etme Patron"
O pisliğin suratına baktığımda iğreniyordum. O gittikten sonra ablamla konuşmaya başladım.
"Nasıl bu hale geldin?Ne yaptı o şerefsiz sana?Söyle!"
Ağlıyordu. Onun göz yaşları bile bana her şeyi anlatıyordu sanki. Ne kadar acı çektiğini. Bana her şeyi anlattı. O hayvanın ona tecavüzlerini,dayaklarını,işgencelerini,ona köpek gibi davranışlarını her şeyi.
"Gökçe bir planım var burdan kaça biliriz"
"Hayır Mine bu mümkün diğil. Onu tanımıyorsun. Kaçmaya çakışmadığımımı sanıyorsun. Kaçmaya çalışmakla sadece kendimize zulm ettiririz."
"Merak etme. Benim iyi bir fikrim var"
O şerefsiz yine geldi.
"Hey. Yeter artık bu kadar özlem giderme Gökçe benimle geliyorsun."
Gökçe gitmek istemiyordu benim elimden sıkıca tutmuştu. Bırak istemiyordu. Gökçe'ye tokat attı. Çok sinirlenmiştim. Ani bi sinirle cebimdeki şişe parçasına boynuna sapladım. Yere yığıldı. O bunu çokta uzun süre durdurmayacaktı. Gökçe'nin elinden tutup kaçmaya başladım. Harabe evden çıktıktan sonra ormandan hızla uzaklaşmaya çalışıyorduk.Arkamızdaydı. Silahı vardı. Silahıyla ateş ediyordu. Gökçe birden yere yığıldı. Mermilerden biri başına isabet etmişti. Şokdaydım. Hadi ama Gökçe gitmemiz lazım. Hadi kalk. Ağlıyordum. Eğer kaçmazsam bu pislik benide öldürecekti. Gökçe''nin öldüğüne hâla inanmıyordum.Onu orda bırakmak zorundaydım. Daha sonra koşa bildiğim kadar koştum.
Ayağım bir şeye takıldı. Bir mağaraya doğru yuvarlandım.

3.karakterimizin ismi Gökçe arkadaşlar.
Ardı 4.bölümde

Yaşam savaşı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin