Zil çalınca bahçede gördüğüm çocuk sınıftan içeri girdi. Yoksa biz aynı sınıftamıyız ?...
Bana doğru yürümeye başlamıştı. ' Ona baktığım için kızmış olabilir mi acaba ? yoksa niye yanıma gelsin. ' diye düşünürken arkamdaki sıraya geçip oturdu. O geçene kadar nefesimi tuttuğumdan habersizdim. Bu çocuktan neden bu kadar çekiniyorsam sanki. Ama kim olduğunu merak ediyorum. Arkamı dönüp bakmamak için kendimi zor tutuyorum resmen.. Hoca sınıfa girince bana baktı.
'' Yeni öğrencimiz var galiba tahtaya gel ve kendini tanıt. '' dediğinde tüm gözleri üzerimde hissettim. Ayağa kalkıp tahtaya gittim. Etrafımı incelemeye başladım , o hariç herkes bana bakıyordu.
'' Adım Asude Demirhan. İstanbuldan geldim. Daha önce Göksu Kolejinde okuyordum.. '' deyince kafasını kaldırıp bana bakmıştı. Tek kaşını kaldırıp beni dinliyordu. ''Annem tasarımcı babam da avukat. Söyleyeceklerim bu kadar. İsteyenler zaten zamanla tanıyabilirler. ''dedikten sonra hocaya ' oturabilir miyim ?' bakışımı attım. Kafasını salladı... Sırama oturduğumda arkamda oturan adını bilmediğim çocuk kulağıma doğru eğilip üflemeye başladı. O böyle yapınca içim titriyordu. Üflemeyi bırakıp konuşmaya başlamıştı ama bu işkenceden sonra anlamakta biraz zorluk çekiyordum.
'' Demek Göksu Koleji ha ?'' dediğinde arkamı döndüm. Ve keşke dönmeseydim. Kulağıma üflemek için bana yaklaştığını unutmuştum. O kadar yakındık ki konuşmaya başlasam dudaklarımız birbirine değecek. İster istemez nefes alış verişim hızlanmıştı. Gözlerine baktığımda dudaklarıma bakıyordu. Yutkunduğunu anladığımda hemen kendimi geri çektim ve önüme döndüm. Sanırım bizim bu hareketimizi herkes görmüştü. Çünkü ders anlatmaya çalışan hoca bize öldürücekmiş gibi bakıyordu... Okulun ilk günü tanımadığım biriyle böyle yakınlaşmam çok değişikti. Bu yaşadığımı Hakanla yaşasaydım tokatı geçirirdim . Peki bu çocuğa neden vurmadıysam. Belki de tanımadığım için vuramadım.
Sonunda zil çaldı. Herkes teker teker sınıftan çıkmaya başladı. Bende yerimde oturmak istemiyorum.
'' İrem kantine ya da bahçeye çıkalım mı ? Ben sürekli oturmaktan sıkıldım da. ''
'' Tamam hadi gel kantine gidelim. Sonra da bahçeye çıkarız. '' deyince ayağa kalktık. Kantine doğru giderken aklımda adını bilmediğim çocuk vardı. Acaba belalı bir tipmi ? Bundan banane eğer o bana bela olursa bende ona bela olurum bu kadar basit.
Kantine girince etrafa baktım ama hiç boş yer yoktu. Bizde bahçeye doğru yürümeye başladık. Bahçede boş bir bank bulunca hemen oturduk. Ben ne kadar şanssızım tama karşımda adını bilmediğim çocuk oturuyordu. Yanındaysa her okulda olması zorunluymuş gibi sürtük çetesi vardı. Kızlar çocuğu resmen yiyecekler.. Çocuk onları aldırmadıkça kızlar daha da yaklaşıyor. Bir kucağına oturmadıkları kalmıştı.
'' Asude , Asude neyin var neden öyle sinirli sinirli bakıyosun ? ''
'' Hıı .. Hiiçç.. Yok bir şeyim dalmışım sadece arkadaşlarımı düşünüyordum da. Şey İrem bişey sorcam bizim arkamızda oturan çocuk kim ? ''
'' Hangisi ? ''
'' Benim arkamdaki yeşil gözlü çocuk ? ''
'' Sen Ediz'den bahsediyorsun. Ediz Egemen. '' dediğinde aklıma okulun ismi geldi. ' Egemen Koleji '
'' Nasıl yani okulun sahibi mi ? ''
'' Evet bizden 1 yaş büyük. Sınıf tekrarı değil. 1 sene Amerika'da yaşadı. Sonra da buraya geri döndü. Gürdüğün gibi etrafındda bir sürü kız var. Kızları sadece eğlence aracı olarak gören birisi. Belki de bu zamana kadar karşısına düzgün birisi çıkmadığındandır..'' İrem konuşurken isminin Ediz olduğunu öğrendiğim çocuğa bakıyordum. Uzaktan yüzü o kadar pürüzsüzdü ki aynı bebek suratı gibi.. Kasları desen gömleğinden bile belli oluyor. Kaslarına bakmayı bırakıp yüzüne bakmaya başladım. Ama o da tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.
Ayağa kalkıp hızlı hızlı bize doğru yürümeye başladı. O yaklaştıkca içimdeki korku ve endişe daha da büyüyordu. Sonunda yanımıza gelebildi. Kolumu sertçe tutup ayağa kaldırdı. Ve sürüklemeye başladı.
'' N-ne yapıyosun , bırak kolumu , canımı yakıyosun. ''
'' Kes sesini ! '' diyip kollarımdakı ellerini gevşetti. Ama hala sürükleniyordum. Sonunda okulun arkasında durdu ve kolumu bıraktı. Bana bakıyordu ama konuşmuyordu. Tek yaptığı şey tek kaşını kaldırıp çarpık gülümsemesiydi. Konuşmaya çekiniyordum. Ama konuşmam lazımdı.
'' Beni buraya neden getirdin ? ''
'' Neden sürekli bana bakıyorsun yoksa beni istiyor musun ? '' diyip pis pis sırıtmaya başladı. Dediklerini duyunca kas katı kesilmiştim. Ah hadi ama bu çocuk kendini ne sanıyo..
'' Ne istemesi sen kendini ne sanıyosun ya. Kusura bakma canım ama ben sürekli senin peşinde olan sürtüklerden değilim.. Aaaa pardon yoksa senin bu dediklerinden bir şeyler mi çıkarmalıyım. Asıl sen bana bakıyorsun. Yoksa. '' diyip ona yaklaştım. Kulağına fısıldayabilmek için parmak uçlarımda yükseldim. Kulağına yaklaşıp
'' Yoksa sen beni mi istiyorsun ? '' dedim. Ve nefes alıp verdim. Geri çekildiğimde gözleri bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Çenesi kasılmıştı. Bu dediklerime çok sinirlenmiş olmalı. Daha fazla burada durmak istemiyorum. Tam gidiyordum ki beni kolumdan tutup sertçe duvara yapıştırdı. Sırtımın duvara çarpmasıyla ağzımdan bir inilti çıktı.
'' Bana bak kızım asıl sen kendini ne sanıyosun. Senin aynaya baktığın yok herhalde. Eğer baksaydın kendinden bu kadar emin konuşamazdın. Hevesini kursağında bırakmak istemezdim ama daha fazla kendini güzel sanma. Sen altımda inlemeye bile layık değilsin.. '' dedikten sonra benim konuşmama fırsat vermeden arkasına dönüp uzaklaştı. İyikide gitmişti. Çünkü bu söyledikleri çok ağırıma gitmişti. Biraz daha burada kalsaydı onun karşısında ağlardım. Derse girmek istemiyordum. Hızlıca sınıfa doğru yürümeye başladım. Sınıfa girdiğimde yerinde oturuyordu. Sırama gidip çantamı elime aldım. Arkamı dönüp sınıftan çıkıcaktım ki
'' Daha ilk günden okulu asmak mı ah hadi amaa neye bu kadar sinirlendin '' diyip pis pis sırıtmaya başladı. Onu hiç umursamadan sınıftan çıktım. Bahçeye çıktığım zaman İrem oturduğumuz yerde duruyordu.Hemen yanına gittim. Elimdeki çantaya bakıyordu.
'' Nereye gidiyorsun ? ''
'' Derse girmek istemiyorum biraz yürüyüp eve gidicem. ''
'' Tamam , numaramı veriyim sıkılırsan akşam biyerlere gideriz. Sen sadece haber ver gerisini bana bırak. '' dediğinde telefonumu ona verdim ve numarasını kaydetti.
'' Tamam ben sana haber veririm yarın görüşürüz. '' diyip bahçeden dışarı çıktım.Eve doğru yürümeye başladım. Bi araba yavaş yavaş yanımda ilerliyordu. Bir yandan da kornaya basıyordu. Umursamadığım zaman belki gider diye düşündüm. Ama bu sefer daha fazla kornaya basmaya başladı. Ne kadar sorunlu insan varsa beni buluyo...
'' Yeter lan yeterr.! Şimdi o kornayı... '' diyip arabaya döndüm. Onun burda ne işi var. Yoksa beni takip mi ediyor.