YMS ; 1

13.3K 369 62
                                    


Bedenimi saran kolların verdiği huzurla biraz dah.. BEDENİMİ SARAN KOLLAR? Hemen gözlerimi açıp yanımda bana sarılmış mışıl mışıl uyuyan adama baktım. Bu adamda kimdi böyle? Dün geceyi hatırlamaya çalıştım. Başıma giren ağrıyla birşey hatırlayamayacağımı anladım. Hemen kollarını üstümden itelemeye başladım. Huzursuzca kıprandı , en sonunda gözlerini açtı.

"Amma da huysuzlandın be ! Cüzdanımdan al paranı ve defol git" dediklerini algılamaya çalışırken bana olan bakışları içimi ürpertti. Bu beni ne sanıyordu? Beni ne sandığını geçtim kendini ne sanıyordu! Dün gece doğum günümü kutlamak için bara arkadaşlarımla gelmiştim , en son 5. bira bardağını içtiğimi hatırlıyorum daha sonrası neden yok.! Kahrolası beynim. Şimdi ne yapacaktım! 

Başımı eğip üstüme baktığım da basit bir örtü dışında hiç birşey yoktu üstümde. Gözlerimden istemsizce akan yaşlara rağmen üstümde örtülü olan pikeye daha fazla sarıp sarmalandım ve yavaşça yataktan kalktım. Kıyafetlerimi ararken yatağın üzerine serili olan çarşafın üstündeki kan lekesini görmemle ağlamam daha da şiddetlendi. Önce bana bakıp sonra nereye baktığıma bakan adamın gözleri yatağa çevrilince çenesi seğirdi.

"Senn..." bişey demesine izin vermeden aldığım kıyafetlerimle banyo olarak tahmin ettiğim yere girdim ve kapıyı kitleyip dinmek bilmeyen göz yaşlarımla yere çöktüm. Allah kahretsin. Ben bu adamla yatmış mıydım? Ben nasıl böyle birşey yaptım. Ben ilkimi ona nasıl verdim. Adını bile bilmediğim bi adamla beraber olmuş olma fikri canımı çok fazla yakıyordu. 

Kapının tıklamasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. "Şey istersen üstünü giyin gel biraz konuşalım." dedi. Hah sanki ne konuşacaksak. Sanki biraz önce paranı al defol git diyen o değilmiş gibi davranıyordu. Hiç ses vermeden ağlamaya devam ettim oda inatla kapının arkasından konuşmamız gerektiğinden bahsediyordu. 

Artık hiç birşeyi duymuyordum , sinirden gözüm dönmüştü ve bu lanet adamın sesini dahi duymak istemiyordum. Lavabonun hemen üstünde duran sabunluğu aldığım gibi aynaya fırlattım ve ardından 

"YETER ARTIK SUS! SENİN O LANET OLASI SESİNİ BİLE DUYMAK İSTEMİYORUM" diye bağırdım. Ardından sözlerime devam ettim " 5 DAKİKA SONRA BURDAN ÇIKICAM VE ODAYA GİRDİĞİMDE SENİ GÖRMEK İSTEMİYORUM " deyip tekrar ağlamaya devam ettim. Kapının hemen ardından gelen ses beni daha da sinirlendirdi ; 

"Kendine birşey yapmicağına söz verirsen hemen çıkar giderim" 

"Daha kendime ne yapabilirim ki? Dün zaten sen bana yapacağını yapmışsın." dedim. Sesim o kadar zayıf ve cılız çıkıyordu ki bu sesin benim gibi bir kızdan çıktığına inanamadım. Ben Çağla ALADEMİR. Haldun ALADEMİR'in tek kızı , tek velihatı. Hiç bir zaman yanıma bir erkek dahi yaklaştırmayan , her zaman güçlü olan ben şuan yaptığım bir gecelik bir hata yüzünden tüm hayatımı altüst ettim. Kapının kapanma sesini duyunca yavaşça yerimden kalktım. Duş başlığını açıp üstümdeki örtüden kurtuldum. Vücudumdaki morarmaları görünce bir kere daha lanet ettim dün geceye. Nasıl bir hataydı böyle , tüm ömrüm boyunca karşıma çıkacak. 

Eve geldiğim de saat 7'ydi. Ailem bir iş gezisine çıkmıştı. Ve yarın okul vardı.  En azından bir kaç gün boyunca okula gitmeyi düşünmüyordum. Odama geçip dünden kalan elbiseyi çıkardım sinirle fırlattım. Üstüme pijamamı geçirdim şuan yapmam gereken tek işi bir uyku çekmekti. Gözlerimi kapadım , aklıma adını bile bilmediğim o adam geldi. Gözleri o kadar soğuk ve ürkütücü bakıyordu ki bir an odada ki tüm suçlu benmişim gibi hissetmiştim. Aslında yakışıklı adamdı , yüzü , saçları , gözleri her şeyiyle bir kadını cezbedebilecek kadar hoştu. Normal şartlarda karşılaşmış olsak illaki bir şansımız olur ama şu durumdayken asla. Ah ne düşünüyordum ben böyle. Hafifçe başımı iki yana sallayıp uykuya vermeye çalıştım kendimi.

SAYIN ÖĞRETMENİM ; YİNE Mİ SEN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin